Millet adına vekâlet alıp ülke yönetimine talip olmak kolay mı? Milletin hakları için TBMM'de bazen işler çığırında çıkıyor işte. Meclis'te bütçe görüşmeleri yapılmaktadır. Bakan kürsüde konuşmaya hazırlanıyor. Millet adına yönetiminde görev alan milletvekilleri de onları denetleyecek muhalefet milletvekilleri de Meclis'te
Muhalefet sıralarından bir vekil sonunda dayanamayıp çileden patlar: Sayın bakan sayın bakan. Ne yüzle çıkıyorsunuz. Yandaşın bütçesini mi okuyacaksınız yoksa milletin bütçesiniz mi? Bilelim de?
- (Meclis Başkanı devreye girer) Sayın milletvekilleri lütfen kürsüdeki konuşmacıya sataşmayın. Bitirsin size de söz vereceğim...
- Devam edin Sayın Bakan.
(Meclis sıralarından protesto sesleri)
- Efendim lütfen oturun. Oturur musunuz. Kürsüye yürümeyin. Muhalefet grup başkanları grubunuza hakim olur musunuz lütfen?
- Teşekkür ederim Sayın Başkan. Konuşmama devam ediyorum.
- Değerli milletvekilleri. Bakınız halkın iradesi istikrar devam etsin dedi. Ülkede istikrar devam...
- (Meclis sıralarından bir milletvekili bağırır) Sayın Bakan bırakın bu istikrar yalanını da, bu ülkenin madenlerini kime peşkeş çektiniz onun hesabını verin. İcra borçlu sayısı 40 milyonu geçmiş, iç ve dış borç katlandı, terör arttı, ekonomi çöktü, yakınımızda bir tane komşu kalmadı. Gemi su alıyor Sayın Bakan siz kimi kandırıyorsunuz?
- Sana ne be kardeşim halk bizi iktidar yaptı mı? Sizi yapsaydı. Biz millete hizmete aşığız. Hizmet için yola çıktık.
- Bu nasıl hizmet aşkı Sayın Bakan. Millet sizi 3 katrilyon dolarlık madenleri ecnebi şirketlerine veresiniz diye mi seçti? Yabancıya verdiğiniz on binlerce maden ruhsatı ile aşkınızın kime olduğu ortada. Madenler Türk milletinindir Türk milletinin hizmetine verilecek.
- Efendim biz de vatandaşımıza o madenlerde iş sağladık iş. Açtığımız duble yollarla işlerine rahat rahat gidip geliyorlar.
- Ne iş gücünden bahsediyorsunuz. Yabancıyı patron benim halkımı yoksulluk ücretine mahkum ettiniz. Benim halkım, madenlerini sattığınız patronlar daha çok kazansın diye madenlerde ölüyor.
- Biz madenlere çipli ve fosforlu sistem getirdik. Artık ölen madencimizi veya kazazedeyi üzerindeki çiple kolaylıkla bulabileceğiz. Eskiden onu çıkarmak günler sürüyordu. Şimdi aileler yakınlarının cesetlerinin çıkması için günlerce beklemeyecekler.
- Sayın Bakan siz bu millete ihanet içindesiniz. Bunun hesabının vereceksiniz.
- Biz sadece millete hesap veririz. Millet de bizi sandıkta ibra etti. Siz boşuna konuşuyorsunuz.
- Muhalefet sıralarınki milletvekili fenalaşarak şu sözleri sarf eder: Sayın Bakan, Sayın Bakan; siz bu milleti zengin topraklarda; dilenmeye, fakirliğe, çaresizliğe mahkum ettiniz. Bu ülkenin madenleri halkıma 5 bin TL asgari üret vermeye yeter. Milletim borçlu iken hazinelerini başkasına yedirmem, yedirmen. Benim ecdadım milletin madenleri ve altın kaynakları üzerinde yabancılar keyif sürsün diye mi kurtuluş savaşı verdi. Onlar keyif sürerken ben milletimi işsiz ve aç gezdirmem. Siz iktidarsanız biz de muhalefet görevindeyiz. Milletimin haklarını kimseye yedirmem. Ölürüm de yedirmem...
Derken Meclis karışır ve tekme tokatlar havalarda uçuşur.
Yukarıdaki okuduklarınızdan son cümledeki "tekme tokat kavga" dışındaki olayların gerçekle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Çünkü sizin adınıza bu kavgayı verecek bir milletvekilini bile seçmediniz.
Muhalefet sıralarından bir vekil sonunda dayanamayıp çileden patlar: Sayın bakan sayın bakan. Ne yüzle çıkıyorsunuz. Yandaşın bütçesini mi okuyacaksınız yoksa milletin bütçesiniz mi? Bilelim de?
- (Meclis Başkanı devreye girer) Sayın milletvekilleri lütfen kürsüdeki konuşmacıya sataşmayın. Bitirsin size de söz vereceğim...
- Devam edin Sayın Bakan.
(Meclis sıralarından protesto sesleri)
- Efendim lütfen oturun. Oturur musunuz. Kürsüye yürümeyin. Muhalefet grup başkanları grubunuza hakim olur musunuz lütfen?
- Teşekkür ederim Sayın Başkan. Konuşmama devam ediyorum.
- Değerli milletvekilleri. Bakınız halkın iradesi istikrar devam etsin dedi. Ülkede istikrar devam...
- (Meclis sıralarından bir milletvekili bağırır) Sayın Bakan bırakın bu istikrar yalanını da, bu ülkenin madenlerini kime peşkeş çektiniz onun hesabını verin. İcra borçlu sayısı 40 milyonu geçmiş, iç ve dış borç katlandı, terör arttı, ekonomi çöktü, yakınımızda bir tane komşu kalmadı. Gemi su alıyor Sayın Bakan siz kimi kandırıyorsunuz?
- Sana ne be kardeşim halk bizi iktidar yaptı mı? Sizi yapsaydı. Biz millete hizmete aşığız. Hizmet için yola çıktık.
- Bu nasıl hizmet aşkı Sayın Bakan. Millet sizi 3 katrilyon dolarlık madenleri ecnebi şirketlerine veresiniz diye mi seçti? Yabancıya verdiğiniz on binlerce maden ruhsatı ile aşkınızın kime olduğu ortada. Madenler Türk milletinindir Türk milletinin hizmetine verilecek.
- Efendim biz de vatandaşımıza o madenlerde iş sağladık iş. Açtığımız duble yollarla işlerine rahat rahat gidip geliyorlar.
- Ne iş gücünden bahsediyorsunuz. Yabancıyı patron benim halkımı yoksulluk ücretine mahkum ettiniz. Benim halkım, madenlerini sattığınız patronlar daha çok kazansın diye madenlerde ölüyor.
- Biz madenlere çipli ve fosforlu sistem getirdik. Artık ölen madencimizi veya kazazedeyi üzerindeki çiple kolaylıkla bulabileceğiz. Eskiden onu çıkarmak günler sürüyordu. Şimdi aileler yakınlarının cesetlerinin çıkması için günlerce beklemeyecekler.
- Sayın Bakan siz bu millete ihanet içindesiniz. Bunun hesabının vereceksiniz.
- Biz sadece millete hesap veririz. Millet de bizi sandıkta ibra etti. Siz boşuna konuşuyorsunuz.
- Muhalefet sıralarınki milletvekili fenalaşarak şu sözleri sarf eder: Sayın Bakan, Sayın Bakan; siz bu milleti zengin topraklarda; dilenmeye, fakirliğe, çaresizliğe mahkum ettiniz. Bu ülkenin madenleri halkıma 5 bin TL asgari üret vermeye yeter. Milletim borçlu iken hazinelerini başkasına yedirmem, yedirmen. Benim ecdadım milletin madenleri ve altın kaynakları üzerinde yabancılar keyif sürsün diye mi kurtuluş savaşı verdi. Onlar keyif sürerken ben milletimi işsiz ve aç gezdirmem. Siz iktidarsanız biz de muhalefet görevindeyiz. Milletimin haklarını kimseye yedirmem. Ölürüm de yedirmem...
Derken Meclis karışır ve tekme tokatlar havalarda uçuşur.
Yukarıdaki okuduklarınızdan son cümledeki "tekme tokat kavga" dışındaki olayların gerçekle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Çünkü sizin adınıza bu kavgayı verecek bir milletvekilini bile seçmediniz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021