Nankör takımının ihanet konferansı maalesef durdurulamadı. Durdurulamaz çünkü arkalarında Hükümet var, Başbakan var, Dışişleri Bakanı var, Başmüzakereci var, AB var, ABD var, Ermeni diasporası var ve hatta Adalet bakanı Cemil Çiçek var. Onları şu an itibariyle Bağımsız Türk yargısının durdurması mümkün değil. Türk milletinin hassasiyetlerini görmezden gelen icra organları, bu ihanet konferansının gerçekleştirilmesi için ellerinden gelen tüm gayreti sarfettiler. Boğaziçi, Sabancı Üniversiteleri olmadı yeni adres olarak Bilgi Üniversitesi gösterildi. Nitekim dün Bilgi Üniversitesi'nde bu ihanet konferansı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün "Türk milleti tarihiyle barışıktır" sözde mesajı eşliğinde başladı. Bu konferansın Bilgi Üniversitesi'nde yapılmasının yolunu gösteren de maalesef Adalet Bakanı Cemil Çiçek. İki sebepten 'maalesef' diyorum. Birincisi Cemil Çiçek bu ihanet konferansının tertip edilmesini aldığı onurlu durdurma kararıyla engelleyen İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin bağlı olduğu Adalet Bakanlığı'nın, yani Türk yargısının başında bulunan kişi. İkincisi ise, Cemil Çiçek bundan 4 ay evvel "bu konferansı düzenlemek Türk milletini, Türkiye'yi arkadan hançerlemektir" diyen kişi. Aradan geçen 4 ay içinde Başbakan Erdoğan'dan okkalı bir fırça yemiş olmalı ki Cemil Çiçek, bugün kalkmış nankör takımına yol gösteriyor: 4. İdare Mahkemesi'nin kararı Boğaziçi ve Sabancı Üniversitelerini bağlar, geneli bağlamaz, siz başka bir üniversitede bu konferansı rahatlıkla gerçekleştirebilirsiniz!Bravo sayın Cemil Çiçek! Arkadan hançerlemekle suçladığınız "hainlere" bundan güzel rehberlik edemezdiniz sayın Çiçek!Hainler sizinle gurur duyuyor sayın Çiçek!Başbakanınız da gurur duyuyor sizinle sayın Çiçek! Artık korkmanıza gerek yok, koltuğu sağlama bağladınız. Pardon son birşey daha var yapmanız gereken: Sizin de ifade buyurduğunuz gibi 3 Ekim'e kadar hapşırmamak gerekiyor!Ağzınıza, burnunuza hakim olun, karabiberden özellikle uzak durun bu iş de tamam olur.***Başbakan Erdoğan "Türkler Ermenileri ve Kürtleri katletmiştir" diyenlerin düzenlediği bu ihanet konferansına verdiği desteği tam gaz artırırken, bu ihanet konferansını eleştirenleri de şiddetle yeriyor. Hatta hızını alamıyor ağır hakaretler yağdırıyor. Yeni bir diaspora oluşturmakla suçluyor Erdoğan. Ama bu konferansla ilgili en can alıcı tespiti, Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu'nun yaptığını söylemeliyiz. Halaçoğlu, Bilgi Üniversitesi'nde başlayan konferansın bilimsel bir toplantı olmadığını, siyasi ve ideolojik bir nitelik taşıdığını belirterek, "Toplantı, diaspora Ermenileri'nin toplantılarının Türkiye'deki bir uzantısı" diyor. Halaçoğlu, İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin konferansla ilgili yürütmeyi durdurma kararını "hukuk bilimi engellememeli" diye eleştirenlere tokat gibi cevabını indiriyor: "Hukukla bilimin engellenmesi doğru olmaz ama bu toplantı bilimsel değil."Bilimsel olmayan, Ermeni diasporasının tezlerini Türkiye topraklarına taşıyan bu zihniyeti ve bu zihniyeti destekleyen hükümeti Türk milletine havale ediyoruz.
