logo
05 MAYIS 2024

Tekstil sektörü umutlu

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Türkiye tekstil ve hazır giyim sektörünün iki duayen ismini üyeleriyle buluşturdu. LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, Damat, Tween ve D'S Damat markalarını bünyesinde barındıran Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ve BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay'ın katılımıyla düzenlenen 'Tekstil Sektöründe Gelecek Vizyonu' toplantısında pandeminin sektöre etkileri ve gelecek stratejileri değerlendirildi
30.05.2021 18:23:00
Tekstil sektörü umutlu
Tekstil sektörü umutlu
BTSO'nun yeni ekonomide firmaların yol haritalarını belirlemek üzere düzenlediği sektörel vizyon toplantılarında, stratejik önemi ve istihdama katkısıyla Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan tekstil sektörü ele alındı. Deneyimli gazeteci Vahap Munyar'ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantıda BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük ile Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu tekstil ve hazır giyim sektörünün mevcut durumunu ve gelecek stratejilerini değerlendirdi. Pandemi nedeniyle Avrupa'da birçok firmanın gelecek dönem için yeterli düzeyde üretim yapmadığını belirten sektörün duayen isimleri, Türk tekstil, hazır giyim ve perakende markaları için yılın ikinci yarısı itibariyle önemli bir fırsat döneminin başlayabileceğine dikkati çekti.

'Küresel ekonomi yeniden şekilleniyor'

BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, pandemi ile birlikte küresel ekonominin baştan sona yeniden şekillendiği bir dönemin başladığını söyledi. Tedarik zincirinde bölgesel çözümlerin ön planda olduğu bu yeni dönemin aynı zamanda yapay zeka ve dijital dönüşüm eksenli tekstil uygulamalarının önemini daha da artırdığını kaydeden Burkay, 'Endüstri 4.0'a uyumlu altyapısı bulunan ve üretim süreçlerinde dijitalleşmeyi önemseyen tekstil firmalarımız önemli bir rekabet avantajı sağladı. Diğer taraftan Yeşil Mutabakat konusunda yapılan çalışmalar da üretim ve ticaret sahasında köklü bir değişim ve dönüşümün yolunu açıyor. Yapılan düzenlemeler, yenilenebilir enerji, atık yönetimi ve emisyonların kontrolü konusunda hızla harekete geçmemize işaret etmektedir. KOBİ ölçeğindeki firmalarımızın tek başına üstesinden gelmekte zorlanacakları bu değişimin de kamu tarafından desteklenmesi özel sektörümüzün en önemli beklentisidir' dedi.

Tekstil ve hazır giyimde ana oyuncuların stratejilerinin çok önemli olduğunu ifade eden Başkan Burkay, Vahap Küçük ve Süleyman Orakçıoğlu'nun katılımcılar için ders niteliğinde çok güzel mesajlar verdiklerini belirterek, sektörel vizyon toplantılarına devam edeceklerini bildirdi.

'Pandemi ve kurdaki dalgalanma sektörü zorladı'

LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, 2000'li yıllarda alışveriş merkezi yatırımlarıyla birlikte perakende sektöründe yaşanan hızlı gelişim sürecinin 2018 yılına kadar sürdüğünü belirtti. Küçük, 'Türkiye'de perakende hızlı büyümesine rağmen sektörde sermaye birikimi yeterli kadar oluşmadı. Yatırımlar daha çok krediyle yapılıyordu. Ekonomide güneşli bir hava olduğu için bu yönetilebiliyordu. Ancak 2018 yılında başlayan döviz kurlarındaki yüksek dalgalanma ve bir yılı aşkın süredir devam eden pandemi süreci sektörü zorlamaya başladı. LC Waikiki olarak 2010 yılında verdiğimiz yurt dışına açılma kararı bu dönemde bizi biraz rahatlattı. 2020 yılı Mart ayında Türkiye'de kapanma başlamışken, yurt dışında birçok ülkede bizim faaliyetlerimiz devam ediyordu' dedi.

'E-ticarette 6 ayda 2023 hedefimize ulaştık'

Pandemi ile birlikte e-ticaret alanında yaşanan gelişmelere değinen Vahap Küçük, firma olarak pandeminin ilk 6 aylık döneminde 2023 yılı e-ticaret hedeflerini yakaladıklarını anlattı. Vahap Küçük, 'Pandemi öncesinde hazır giyimde e-ticaretin payı yüzde 7 ila 10 arasındaydı. Pandemi sonrasında ise tek kanal e-ticaret haline geldi. İnsanlar daha çok evde vakit geçirdikleri için örme grubu, rahat, basic kıyafetlere siparişleri kaydırdık. Öte yandan firma olarak bu dönemde radikal bir karar alarak diğer e-ticaret sitelerinden çıktık ve sadece kendi sitemizde satışa başladık. E-ticarette, alt markalarımızla birlikte pazaryeri olmayı hedefliyoruz.' dedi.

Mağazaların e-ticaretteki hızlı büyümeden etkileneceğini belirten Vahap Küçük, 'Türkiye'de e-ticaret payımız yüzde 15 civarlarına geldi. Mağazalarımız da doğal olarak bu gelişmeden payını alacak ve belli sayıda mağazamızı kapatmamız gerekecek. Artık bundan kaçış yok. Deneyim mağazaları ve daha büyük metrekare mağazalar açmaya yoğunlaşacağız' ifadelerini kullandı.

'Haftalık ziyaretçi sayısı Yunanistan nüfusunun iki katı'

LC Waikiki'nin hedeflerinden söz eden Vahap Küçük, 2023 yılına kadar Avrupa'nın en başarılı üç markasından biri olma vizyonuna sahip olduklarını vurguladı. 10 milyar dolar ciro eşiğini geçmek istediklerini kaydeden Küçük, 'Pandemi ciro hedeflerimizi geriye atsa da yeni mağaza ve e-ticaret yatırımlarıyla 2023 yılında hedefimize ulaşabileceğimize inanıyorum. Firma olarak yurt dışında ise öncelikle gelişmekte olan ülkeleri hedef aldık. Afrika, Balkanlar, Doğu Bloku ülkeleri, Türk cumhuriyetleri gibi bölgelerdeki fırsatları kaçırmak istemiyoruz. Buralarda sektör lideri olmayı hedefliyoruz. Şu anda 48 ülkeye gittik ve 20'sinde sektör lideri konumundayız. Bu ülkelerde tecrübe kazanıp Avrupa ülkeleri ve ABD'ye açılmayı hedefliyoruz. Pandemi döneminde de farklı pazarlarda olmanın avantajını yaşıyoruz. Satışımızın yüzde 50'si yurt dışından geliyor. Türkiye'deki mağazalarımızda haftalık ziyaretçi sayımız Yunanistan nüfusunun iki katı. Globalde ise bu rakam 20 milyona yaklaşıyor' dedi.

'Bayramdan sonra her gün arife yoğunluğunda geçiyor'

Pandemi sonrası için beklentilerini de açıklayan Küçük, 'Tüketici nabzını çok iyi tutan bir firmayız. Bayramdan sonra iyi sinyaller almaya başladık. Tüketiciler artık örmeden, tişört ve sweatshirtten bıktı. Denim stokları azalmaya başladı. Kadın elbise, gömlek ve keten ürünleri talep görmeye başladı. İnsanlar artık sokağa çıkmak istiyor. Örme de satıyor ama dokumaya ciddi bir dönüş var. Bayramdan sonra her gün işler arife günü gibi olmaya başladı. Bu tüm sektör için geçerli. Dünya genelinde ise pandemiden sonra bazı firmalar oyundan düşecek. Ayakta kalabilenler için ciddi fırsatlar olduğunu düşünüyorum. Avrupa şu anda yeterli kadar üretim yapamıyor. Önlerini göremedikleri için uzak yerlerden sipariş veremiyorlar. Daha yakın coğrafyalara yöneliyorlar. Tekstil, hazır giyim ve perakende alanında marka olan Türkiye'nin burada önemli bir avantajı olacak' diye konuştu.

'Sektör algısı ve imajı önemli'

Orka Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, kendi firmasının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarında da aktif görev üstlenerek sektörün son 25 yıllık tarihine tanıklık ettiğini söyledi. Almanya'da katıldığı bir fuarda yaşadığı hadise sonrasında sivil toplum kuruluşlarında aktif görev almayı istediğini anlatan Orakçıoğlu, 'Firma olarak iyi bir koleksiyonumuz ve fiyat kalite dengemiz vardı. Kendi markamızla bunu satmayı başarıyorduk. Köln'deki bir fuarda yaşadığımız deneyim ise bizi demoralize etti. Alman bir müşterimiz sipariş yazdırırken, adres kısmına geçildiğinde İstanbul ve Türkiye'yi görünce başka hiçbir sebep yokken siparişini iptal etti. Yani siz bireysel olarak en iyisini yapsanız da bu yeterli olmuyor. Sektör ve ülke algısı önünüzde bariyer olabiliyor. Bu yüzden STK'larda sektör algısına yönelik çok önemli çalışmalar yaptık. TİM ve İTHİB'de sektörün değişimi ve dönüşümü ile ilgili projeler gerçekleştirdik. Türk tasarımcılarını yurt dışına tanıtarak sektörün imajını ve algısını yukarıya taşıdık. İletişim stratejilerini değiştirdik. İstanbul Moda Akademisi'ni kurduk. Marka ve tasarım algısını eğitim olmadan ileriye taşımak mümkün değil. Bunun için Mimar Sinan Üniversitesi'nde 15 yıldan bu yana Marka Yönetimi dersleri de veriyorum' dedi.

Sektör için pandemi döneminde de yapılacak çok şey olduğunu vurgulayan Orakçıoğlu, 'Yeni nesil rekabet düzeninde güçleri birleştirmek lazım. Rakiplerle ilgili SWOT analizi yaparsak pandemide İtalya'da 30 bin mağaza kapandı. İngiltere'de yine 10 bin mağaza kapandı. Birçok firma önümüzdeki dönem için ürün yapmıyor. Bu dönemde oluşacak boşluğu değerlendirmek için doğru stratejiler kuralım. Yeni iş yapma süreçleri geliştirerek özellikle yazılımın iş modellerine uygulanması ile çok önemli işler yapabiliriz. Markalarımızla bir araya gelerek pazar payımızın yüzde 75'ini oluşturan Avrupa'da kolay satılabilecek nitelikteki belli stoklarımızı lager dediğimiz depolarda bulundurarak çok önemli şeyler yapabiliriz. Bunun için girişimlerimiz var. Yine online satışta da doğru pozisyon alırsak bizi çok önemli fırsatlar bekliyor. Firmalarımızın altyapıları hazır. Ülke içindeki mevcut potansiyelimizi bir anda yurt dışına taşıyabiliriz. Son bir iki yıldır şirketlerimizi varlık değerimizi korumayla pozisyonladık ama önümüzdeki dönemde Türk markalarını dünyada çok önemli fırsatlar bekliyor' diye konuştu.

'50 yaş üstü de e-ticaretle tanıştı'

Firmaların e-ticaret konusundaki gelişmeleri dikkatle izlemeleri gerektiğini söyleyen Orakçıoğlu, 'Bizim işimizde mağazaların online olarak da kullanılması yani 'only channel' olarak online alınan ürünü mağazadan müşterilere ulaştırabilmek önemli. E-ticarette amaç sadece satış yapmak değil, mağazadaymış gibi deneyim yaşatmak olmalı. Online alışverişte daha önceki yıllarda yüzde 57 olan artış geçen yıl yüzde 159 oldu. 50 yaş altı online alışveriş yapıyordu, 50 yaş üstünde de bu dönemde her iki kişiden biri e-ticaret deneyimi yaşadı. Özel günlerde ise teslimat sürelerinde problemler yaşanmaya başladı. Bunlarla ilgili yeme içme sektörlerindeki gibi hızlı teslimata yönelik birlikte bir güç oluşturabiliriz. Bu konuda büyük bir boşluk ve fırsat var. Pandemide ayrıca sadakat programları ve CRM çok önemliydi. Bundan sonrası için online satışta marketplace bağımlılığını azaltmak lazım. Sadece yurt içi değil yurt dışında da bunu yapmamız gerekiyor. Almanya'daki sektörün en bilindik pazaryerlerinden birinde iade oranları yüzde 70. Bu iade oranları iş yapmak gerçekten mümkün değil. Firma olarak biz bunu yüzde 18'lere getirmek için yapay zeka destekli birçok çalışma yaptık' diye konuştu.

'Perakende firmalarına aşıda öncelik verilmeli'

Pandemi döneminin şirket stratejilerine etkilerini değerlendiren Süleyman Orakçıoğlu, 'Bu dönemde adeta yerimizde durmadık. Klasik pazarlarımızın dışında ülkemizin serbest ticaret anlaşmalarının olduğu, pandemiden daha az etkilenen bölgelere yoğunlaştık. Mogadişu, Aşkabat, Mostar, Nairobi gibi noktalarda yeni mağazalar açtık. İşlerimizi devam ettirdik. Sevindirici bir diğer gelişme olarak dünyada departman store olarak ilk 5'te yer alan İspanya'daki El Corte'ye 6 tane çok önemli noktada giriyoruz. 10 gün sonra ürünlerimiz orada olacak. Yine yurt dışından bir markayla işbirliğimiz olacak. Modern-casual alanında dünyada bilinen bir markayı Türkiye'ye getiriyoruz. Pandemide bizim en önemli sorunumuz ise görselcilerimizi yurt dışına gönderemiyoruz. Müşteri ile temas edemiyoruz ve görüşemiyoruz. Bu konuda aşılama çok önemli. Sektördeki firmalarımıza aşılamada öncelik tanınması gerektiğini düşünüyorum' dedi. Orakçıoğlu, sektörün geleceği açısından teknik tekstillerin de önemli olduğunu belirterek, 'Müşteri artık 'bana ürün satma, değer sat' diyor. Kar ekonomisi değil değerler ekonomisine geçtik. Gelecek artık teknik tekstillerde. Bu noktada BTSO'nun hayata geçirdiği BUTEKOM ile işbirliği yapmaya talibiz' dedi.

İş dünyasının yanı sıra akademisyenler ve üniversite öğrencilerinin de yoğun ilgi gösterdiği programın tekrarı BTSO'nun Youtube kanalından izlenebiliyor.
İfadesi iddianameye girmeyen Ayşe Ateş'ten tepki
Azmettiriciler nerede?
16 ayda tamamlanan iddianamenin detayları
Basit bir husumet cinayeti!
Vatandaşlara ajanlık hakkında bilgi verildi
MİT'ten videolu 'casusluk' uyarısı
Türkiye'nin ekonomisini Almanya'da anlattı
'Kredi notumuz artıyor, doğru yoldayız'
'Kazan-kazan' pazarlığı mı yapıldı?
'Al paşaları ver anayasayı'
Kılıçdaroğlu ile görüşmede Erdoğan ziyareti de masadaydı
'Görüşmenin önemli kısmını paylaştım'
'Çok ölü var' diyerek mezarlığa ambulans istedi
Pes dedirten çağrılar
Yerlikaya ve yardımcılarının araç ve koruma sayıları azaltıldı
İçişleri Bakanlığından tasarruf açıklaması
Cenazeleri bulunan işçilerin kimlikleri belli oldu
İliç'te iki cenazeye daha ulaşıldı
'Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım yok'
58 yıldır gerçek kimliğini arıyor
Aralarında kanser, MS ve diyabet ilaçları da var
81 ilaç geri ödeme listesine alındı
200 nüfuslu köyden 50 ülkeye ihracat
300 kişiye istihdam sağlıyor
Darısı Süper Lig'de yaşanan olaylara
Olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
Şehirde kurulan yağma düzenini açıkladı
Doğal gazını bile belediye ödemiş
İfadesi iddianameye girmeyen Ayşe Ateş'ten tepki
Azmettiriciler nerede?
16 ayda tamamlanan iddianamenin detayları
Basit bir husumet cinayeti!
Vatandaşlara ajanlık hakkında bilgi verildi
MİT'ten videolu 'casusluk' uyarısı
Türkiye'nin ekonomisini Almanya'da anlattı
'Kredi notumuz artıyor, doğru yoldayız'
'Kazan-kazan' pazarlığı mı yapıldı?
'Al paşaları ver anayasayı'
Kılıçdaroğlu ile görüşmede Erdoğan ziyareti de masadaydı
'Görüşmenin önemli kısmını paylaştım'
'Çok ölü var' diyerek mezarlığa ambulans istedi
Pes dedirten çağrılar
Yerlikaya ve yardımcılarının araç ve koruma sayıları azaltıldı
İçişleri Bakanlığından tasarruf açıklaması
Cenazeleri bulunan işçilerin kimlikleri belli oldu
İliç'te iki cenazeye daha ulaşıldı
'Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım yok'
58 yıldır gerçek kimliğini arıyor
Aralarında kanser, MS ve diyabet ilaçları da var
81 ilaç geri ödeme listesine alındı
200 nüfuslu köyden 50 ülkeye ihracat
300 kişiye istihdam sağlıyor
Darısı Süper Lig'de yaşanan olaylara
Olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
Şehirde kurulan yağma düzenini açıkladı
Doğal gazını bile belediye ödemiş

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten iddianame tepkisi: Azmettiriciler nerede?

"Savcılık ifademi unutmuş. Muhtemelen siyasilerin ismi geçtiği için ifadem yok. İfademin tam metnini ilerde paylaşacağım. Bir ifade ancak bu kadar basitleştirilebilir, adeta aklımızla alay ediyorlar" 
05.05.2024 00:41:00
Haber Merkezi
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten iddianame tepkisi: Azmettiriciler nerede?
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten iddianame tepkisi: Azmettiriciler nerede?
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı eski Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 kişi hakkında hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. 

İddianamede MHP ile ilişkili bazı isimlerin yer almamasına Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş tepki gösterdi.

"Böyle bir suikasti birkaç çapulcunun tasarlayıp planladığına inanmamızı gerçekten bekliyor musunuz?"

Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İddianame burada. Peki, azmettiriciler nerede? Böyle bir suikasti birkaç çapulcunun tasarlayıp planladığına inanmamızı gerçekten bekliyor musunuz? Sırf bu iddianameyi hazırlamak için kamuoyunu neden bir buçuk yıl beklettiniz?" diye sordu.


İfadesi iddianameye girmedi

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, iddianame sonrası ilk kez SÖZCÜ'ye konuştu. Ayşe Ateş, şunları söyledi:

"Olay gerçekleşir gerçekleşmez bu iddianameyi yazıp önümüze koyabilirlerdi. Bir buçuk yıl bekleyip çok basit, adi bir cinayet vakası gibi servis edilerek asıl faillerin alenen korunup kollandığı çok açık. Kocamı kimin öldürdüğü de, katilleri kimlerin koruduğu da gayet net. Ne diyeyim, yazıklar olsun. Bugün değilse yarın ama eninde sonunda hesap verecekler. Buna inanıyorum, bunun için de elimden gelen her şeyi yapacağıma kimsenin şüphesi olmasın. İnancı, ırkı, ideolojisi ne olursa olsun haksız yere katledilen tüm canlar için."

Ayrıca, Ayşe Ateş'in ifadesine iddianamede yer verilmedi. Bu duruma tepki gösteren Ayşe Ateş, "Savcılık ifademi unutmuş. Muhtemelen siyasilerin ismi geçtiği için ifadem yok. İfademin tam metnini ilerde paylaşacağım. Bir ifade ancak bu kadar basitleştirilebilir, adeta aklımızla alay ediyorlar" şeklinde konuştu.

MİT, vatandaşlara videolu casusluk uyarısı

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), "Casusluk nedir'" başlığıyla yayınladığı video ile vatandaşları casusluk faaliyetlerine karşı uyardı.
04.05.2024 19:40:00
Anadolu Ajansı
MİT, vatandaşlara videolu casusluk uyarısı
MİT, vatandaşlara videolu casusluk uyarısı

MİT'in internet sitesinde yayınlanan videoda, istihbaratın çok geniş bir hedef kitlesi, çok yönlü çalışma kolları ve çok boyutlu hedefleri bulunduğuna işaret edilerek, "İstihbarat çalışmalarında sıklıkla başvurulan casusluk faaliyetinin küresel bir tanımı yoktur." ifadesi kullanıldı.

Casusluk faaliyetinin "algılama, uygulama ve yargılama" noktasında farklı anlamlara sahip olduğu ve bunun neyin casusluk olarak kabul edildiğine yönelik hukuki farkları ortaya çıkardığı anlatılan videoda, her ülkenin kendi iç hukukunda casusluk faaliyetine yer ayırdığı aktarıldı.

Türkiye'de casusluk faaliyetinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda, "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" başlığı altında düzenlendiği belirtilen videoda, şu bilgilere yer verildi:

"Hasım veya hasım olması muhtemel istihbarat mensupları, vatandaşlarımızla çeşitli yöntemlerle irtibat kurmaktadır. Ülkemizin menfaatlerini, birliğini, bütünlüğünü ve değerlerini hedef alan hasım istihbarat servisleri, irtibat kurdukları vatandaşlarımızı casus olarak devşirebilmektedir. İstihbarat servisleri, istifade ettikleri casuslardan, açık kaynak bilgilerinden analiz çalışması ya da rapor hazırlamasını isteyebilmektedir. Hedeflerindeki şahısların adres bilgilerini öğrenmelerini, önemli bina veya tesislere ilişkin keşif çalışması yapmalarını talep edebilmektedir."

"Şüpheli hareketlerle karşılaştığınızda hızla emniyet birimlerine haber verin"

Videoda ayrıca hasım istihbarat servislerinin organize suç ve terör örgütlerini de casusluk amacıyla kullanabildiği belirtilerek, vatandaşlara şu uyarılarda bulunuldu:

"Bilinçli ya da bilinçsiz şekilde yabancı ülke istihbarat mensuplarına yardımcı olmanın bir suç olduğu bilinmelidir. Tanımadığımız kişilerin yönelttiği irdeleyici, şüpheli ve hassas içerikli sorulara cevap vermeden önce soruyu soranın kim olduğu sorgulanmalıdır. Şüpheli hareketlerle karşılaşılması durumunda ivedilikle emniyet birimlerine haber verilmelidir.

Vatandaşlarımız 'www.mit.gov.tr'nin ana sayfasında yer alan 'nasıl yardım edebilirsin' kısmından, önemli gördüğü, şüphelendiği veya ihbar etmek istediği hususları paylaşabilmektedir. Toplumumuzun yüksek ahlak değerlerini suistimal ederek ülkemiz aleyhine bilgi toplama arayışına girişen istihbarat uzantılarına imkan tanımamanın bir vatandaşlık görevi olduğu unutulmamalıdır." 

Yıldırım düşmesi sonucu yaralanan askerimiz şehit oldu

Milli Savunma Bakanlığı, 3 Mayıs'ta Pençe operasyonu bölgesinde yıldırım düşmesi sonucu yaralanan Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ata Göçmen'in kurtarılamayarak şehit olduğunu açıkladı
04.05.2024 10:26:00
İhlas Haber Ajansı
Yıldırım düşmesi sonucu yaralanan askerimiz şehit oldu
Yıldırım düşmesi sonucu yaralanan askerimiz şehit oldu
Milli Savunma Bakanlığı, 3 Mayıs'ta Pençe operasyonu bölgesinde yıldırım düşmesi sonucu yaralanan Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ata Göçmen'in kurtarılamayarak şehit olduğunu açıkladı.

Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, 'Pençe operasyonu bölgesinde, 3 Mayıs 2024 tarihinde, yıldırım düşmesi sonucunda yaralanarak hastaneye sevk edilen kahraman silah arkadaşımız Piyade Astsubay Kıdemli Çavu. Ata Göçmen, tedavi gördüğü hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur.

Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz' ifadelerine yer verildi.

İzmir'deki olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis

Spor Toto 1'inci Lig'de 27 Kasım 2022'de tatil edilen Göztepe-Altay maçındaki tribün olaylarına ilişkin 24 sanığın yargılandığı davada, seyircilerin üzerine havai fişek atan taraftar 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı
04.05.2024 10:05:00 / Güncelleme: 04.05.2024 10:12:37
İhlas Haber Ajansı
İzmir'deki olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
İzmir'deki olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
Spor Toto 1'inci Lig'de 27 Kasım 2022'de tatil edilen Göztepe-Altay maçındaki tribün olaylarına ilişkin 24 sanığın yargılandığı davada, seyircilerin üzerine havai fişek atan taraftar 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık F.E. ile bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Sanık ifadelerinin ardından son sözleri sorulan F.E, olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, kimseyi yaralamak gibi bir niyeti olmadığını ifade etti.

"Vicdan azabı çekiyorum." diyen sanık, tahliyesini isterken, verilen aranın ardından kararını açıklayan heyet, tutuklu sanık F.E'ye "silahla kasten yaralama"dan 11 yıl 3 ay, "spor alanlarına yasak madde sokulması"ndan 2 yıl 1 ay ve "müsabaka düzeninin bozulması" suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Toplam 15 yıl hapis cezasına hükmedilen sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Mahkeme, tutuksuz 13 sanığın ise "spor alanlarına yasak madde sokulması" ve "müsabaka düzeninin bozulması" suçlarından 10 aydan 2 yıl 6 aya kadar hapsine hükmetti ancak hükmün açıklanması geri bırakıldı. Ayrıca duruşmada, 10 sanık hakkında ise beraat kararı verildi.

Davanın geçmişi

27 Kasım 2022'de Gürsel Aksel Stadı'ndaki derbide yaşanan olaylar sonrası İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 24 sanık hakkında iddianame hazırlanmıştı. Sanık F.E'nin, işaret fişeğini binlerce kişinin bulunduğu Göztepe tribünlerine doğru hedef gözetip ateşlediği gerekçesiyle "silahla kasten yaralama", "spor alanlarına yasak madde sokulması" ve "müsabaka düzeninin bozulması" suçlarından hapsi istenmişti. Diğer sanıkların da "spor alanlarına yasak madde sokulması", "spor alanlarına sokulan yasak maddeyi seyircilere temin etme" ve "müsabaka düzeninin bozulması" gibi suçlardan cezalandırılması talep edilmişti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.