Türkiye kimin senaryosunda rol oynuyor

ABD'nin önemli gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), Türkiye'nin, Ortadoğu'nun "anahtar oyuncusu" olarak ortaya çıktığını yazdı.Doğru, Türkiye Ortadoğu'da anahtar bir rol oynuyor ama bu rolün kimin senaryosuna göre ve kim adına oynandığı oldukça önemli? Bu ABD'li gazetenin övgülerine mazhar olan Türk siyasileri, Ortadoğu'da oynadıkları bu rolle Türk milletinin çıkarlarına mı hizmet ediyor? Türkiye'nin asırlarca hiçbir sorun yaşamadığı komşularıyla bu kadim dostluğu pekiştirecek icraatlara mı imza atılıyor?Bu sorulara maalesef "hayır" cevabını vereceğiz. Türkiye'nin İran'ın nükleer programı için İran ve Batılı ülkeler arasında yaptığı arabuluculuk, ya da WSJ'nin ifadesine göre "hakemlik", İran'ın haklı olarak yürüttüğü bu faaliyetlerin devamını sağlamaya yönelik değil, bilakis başta ABD ve İsrail olmak üzere topyekun Batının duyduğu rahatsızlığı gidermek için?Batının talepleri doğrultusunda İran ile yapılan her toplantıda ABD'nin, İsrail'in ve de AB'nin talepleri iletiliyor. Esasen buna arabuluculuk ya da hakemlik denmez, postacılık denir, hatta biraz daha öteye gidersek, "Batı adına misyon edinilmiş elçilik vazifesi" denir.  Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Lübnan'da yaşanan siyasi krizi çözmeye(!) yönelik yaptığı arabuluculuk faaliyetlerini de bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor. Yine Hizbullah lideri Nasrallah ile yapılan görüşmede Türkiye'nin çıkarlarına yönelik talepler değil, Batının istekleri iletiliyor.Gazete Başbakan Erdoğan'ın İsrail'e yönelik çıkışlarından da bahsediyor. Hatta bu sert görünümlü tutumlarının Başbakan Erdoğan'ı "siyasi bir rock yıldızına" dönüştürdüğünü belirtiyor.Ama ne hikmetse Başbakan'ın İsrail'e yönelik bu çıkışlarından, Türkiye'nin hakem rolü üstlenmesiyle İslam ülkelerinin güvenini kazanmasından, ilgi odağı olmasından ne ABD, ne AB ne de İsrail rahatsız. Batılı ülkeler tarafından yapılan değerlendirmelerde Türkiye'nin Ortadoğu'da bu sözde yükselişi takdirle karşılanmaktadır.Hatta Batılılar, Türkiye'nin bölgede herkesle konuşmasını, son derece gelişmiş ve eşsiz bir rol olarak tanımlıyorlar. Batılıların sizce Türkiye'yi bu kadar göklere çıkaran övgüleri varken, siyasilerimize ödül üstüne ödül verilirken, Türk siyasilerin Türk milletinin yararına bir adım attığını söyleyebilir misiniz?İran'la yapılan görüşmelerle ilgili Batılıların endişelerini yatıştırmak için Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun verdiği cevap bence anlatmak istediğimizi güzelce özetlemektedir.Bazı analistlerin, "İran görüşmelerine evsahipliği yapan Türkiye'nin ABD ile ilişkisinin, zarar görebilme riskinin bulunduğu" yönünde yorum yaptıkları ifadelerine yer veren WSJ, bu görüşlere karşı Davutoğlu'nun endişeli olmadığını ve "Türkiye'nin kendi yolunun, Amerikan yoluna alternatif olduğunu kimse düşünmemelidir. İkimizinki de aynı yoldur, sadece farklı taktikler içermektedir" dediğini kaydetti.Yani AKP'nin Dışişleri Bakanı'na göre, İran ile ilişkilerde Türkiye'nin yolu, ABD'nin yoluyla aynıdır. Tabii sadece İran'la ilişkilerde değil, Türkiye AKP iktidarıyla beraber tüm dış ilişkilerde ABD'nin maşası olma görevini üstlenmiştir.Açıkça ifade edebiliriz ki AKP hükümetiyle beraber Türkiye ABD'nin emir eri pozisyonuna itilmiştir. Büyük Ortadoğu Projesi'nde Başbakanımız ABD Başkanı ile görünüşte eşbaşkan, gerçekte ise emir eridir.Siyasilerimize tavsiyemiz, lütfen bu övgülere kapılıp da oturduğunuz koltukların kalıcı olduğunu zannetmeyin. ABD ve İsrail'in çöplüğü kullanılıp da süresi dolan siyasilerle doludur.