Türkiye'ye federasyon sistemi dayatılıyor

12 Haziran seçimlerinde mevcut iktidar konumunu koruyabilir ise seçimlerden sonraki en önemli gündem maddelerinden birisi başkanlık sistemi ve federasyon olacak.Burada dikkat çekmemiz gereken bir husus var: Başkanlık sistemi ifadesi sakın kafanızı karıştırmasın, bu makyaj kısmıdır, Batının ve yerli taşeronların bu konuda bastırmasının en büyük nedeni Türkiye'nin federasyon adı altında bölünmesi, paramparça olmasıdır.Türkiye'nin üniter yapısı değişir ve federatif yapının önü açılırsa, karşımıza sadece bir federasyon çıkmayacaktır. Başlangıçta şu veya bu dense de, AB'nin sürekli olarak raporlarında önümüze koyduğu "36 etnik köken" baskısı dikkate alındığında en az bu kadar federatif yapının düşünüldüğü muhakkaktır.Dün ülkemizi işgal edip Sevr'i dayatanlar bunda başarılı olamayınca bunu sözde demokratik yöntemlerle başarmanın gayretine girişmişlerdir. AB müzakereleri, ABD stratejik müttefikliği, BOP eşbaşkanlığı derken Türkiye bölünme anlamına gelen ve Türk milletinin asla hazmedemeyeceği federasyon sürecine hızla sokulmuştur.Yaşanan gelişmelere Türk halkı açısından bakacak olursak, milletin asla böyle federasyon gibi bir meselesi yoktur. Türkiye, hangi etnik kökene sahip olursa olsun, dili bir, dini bir, medeniyeti bir, tarihi bir, kültürü bir, ahlaki yapısı bir? her konuda birlik ve beraberliği doya doya yaşayan insanlardan oluşmaktadır.Türkiye'de var olan problem etnik unsurları farklı olan halkların birbirileriyle anlaşamaması değildir. ABD'nin, bu ayrımcılığı en şiddetli bir şekilde hatta yıllarca birbiriyle savaşacak kadar yaşayan bir ülke olarak, federasyon sitemine geçmesi bir zorunluluk olmuştur. ABD için federatif yapı bir zorunluluktur, ama Türkiye için durum böyle değildir. Türkiye için varlığın devamı için gerekli olan şey üniter yapıdır.Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, federasyon sisteminin Türk toplumuna uygun olmadığını sürekli olarak vurgulamaktadır. Sayın Baş, bazılarının sahip olduğu "ABD'de var, bizde de olsun" mantığı için "bu bir kompleks", "bir aşağılık duygusu"dur demektedir.Esasen Türk medeniyetine, tarihine asla uygun olmayan bu kompleks bugün yerli işbirlikçiler tarafında Türk toplumuna hazmettirilmeye çalışılmaktadır. Prof. Dr. Baş, Türk milletinde birlik ve beraberlik hakimken, federasyonlara bölünmenin, halkın arasına ayrılık tohumlarını atmanın hiçbir mantığının olmadığını vurgulamaktadır.Türkiye'nin doğusundan batısına her ilinde vatandaşlar, iş istiyor, aş istiyor. Asıl problem buyken ısrarla Türk milletinin gündemi saptırılmaya çalışılmaktadır, millete ait olmayan ve dışarıdan empoze edilen gündemlere göre ülkenin gidişatı şekillendirilmektedir. Taşeron siyasilerin amacının halkın gerçek dertlerine çözüm aramak olmadığı açıkça gözükmektedir. O halde milletimize önümüzdeki seçimlerde büyük bir görev düşmektedir.Türk milleti 5 yılda bir elde ettiği demokratik hakkını doğru kullanmalıdır ve ülkeyi bölmeye amacına hizmet edenleri değil, ülkenin ve milletin bütünlüğünü koruyup milli projelerle millete hizmet etmek isteyenlerin önünü açmalıdır.Yoksa federasyon sisteminin nelere mal olacağını görerek ders almak ve ardından da yine eski üniter yapıya dönmek zor ve de imkansızdır.Ateşin içine atladıktan sonra yanmak mukadderdir, önemli olan ateşe yaklaşmadan ateşin yakıcılığını kavramak ve de önceden önlem almaktır.