Bir ülkenin ekonomisi için üretim olmazsa olmazdır, fakat tüketim de en az onun kadar önemlidir. Sıhhatli tüketimin sağlanamadığı bir ülkede sıhhatli üretimin olması asla mümkün değildir.Ülkemizde üretim maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle sıhhatli bir üretim yapılamazken, sanayicilerimizin binbir zorlukla ürettiği mamuller de toplumdaki tüketim zafiyeti sebebiyle depolarda, raflarda kalmaktadır.Üretici hem maliyetten darbe yemektedir, hem de sürekli daralan pazardan.Dilerseniz, durumu tüketim boyutuyla değerlendirelim. Ülkemizde, 40 küsur yıldan beri IMF tarafından tavsiye edilen ekonomi politikası, enflasyon düşürme hedefli bir mali disiplin, yani kemer sıkma politikasıdır.Enflasyon artmasın diye tüketimi daraltmak IMF'nin dayattığı bir modeldir ve bu modelin çıkış noktası da kaynakları sınırlı, ihtiyaçları sınırsız gören Kapitalist anlayıştır.Olayın teorik yorumuna fazla girmeden, bu çarpık anlayışın ülkemizdeki sonuçlarını ortaya koyalım.Ülkemizde emisyon hacmi, yani piyasada dolanan para, 26 milyar 500 milyon YTL civarındadır. Milli gelirimiz ise 500 milyar YTL civarındadır.Gelişmiş ülkelerde piyasada dolanan para milli gelirlerinin yüzde 30-40'ı oranında tutulur. Esasen tutulması da zaruridir. Eğer bu oranda para piyasada dolanmazsa ekonomi kilitlenir, nakit akışı sağlanamaz. Adeta piyasa kansız kalır.Buna göre bizde olması gereken emisyon hacmi, 170 milyar YTL civarıdır. Ne kadar var? 26.5 milyar YTL.Asgari ne olması lazım? 170 milyar YTL. Görüldüğü gibi, ülkemizde dolanması gereken para yok denecek kadar az ve o da olması gerektiği yerde değil.Vatandaş yaşamış olduğu nakit sıkıntısını kredi alarak ya da kredi kartı kullanarak, cebinde olmadığı halde geleceğe yönelik borçlanarak karşılamaya çalışıyor.Vatandaşın tüketici kredisi borcu 7 Aralık itibarıyla 63 milyar 943 milyon YTL; bireysel kredi kartları borcu ise 25 milyar 552,2 milyon YTL oldu.Vatandaşın toplam kredi borcu 90 milyar YTL'ye dayandı.Yani vatandaş uygulanan yanlış mali politikalar sebebiyle, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için borçlanmaya yöneldi. Peki, bu kadar borçlandı, ödeyebiliyor mu?Tüketici derneklerinin ifadelerine göre kredi kartlarının dörtte üçü problemli.Merkez Bankası verilerine göre, 2007 yılı Eylül ayında toplam 30 bin 67 adet olan ferdi kredi ve kredi kartları borçlarını ödememiş kişilerin toplamı, Ekim ayında 35 bin 471'e çıktı.2007 yılının ilk 10 ayında ferdi kredi ve kredi kartları borçlarını ödememiş kişilerin sayısı 225 bin 750 olarak belirlenirken, bunun 46 bin 659'u ferdi kredi borcunu ödememiş kişilerden, 179 bin 91'i de kredi kartları borcunu ödememiş kişilerden oluştu.Bir kişinin yıl içinde bir kez sayılması durumuna göre, 2002 yılından bu yana ferdi kredi ve kredi kartları borçlarını ödememiş kişilerin sayısı 646 bin 407 olurken, bunun 92 bin 698'i kredi borcunu, 553 bin 709'u da kredi kartları borcunu ödemeyenlerden oluşuyor.Bir ülkede vatandaşın asli ihtiyaçlarını karşılayabileceği kaynak üretilmezse, onun ihtiyacı olduğu para eline verilmezse, mali disiplin adı altında durmadan kemeri sıkılırsa, para kıtlığı sebebiyle vatandaş ödenmesi mümkün olmayan bir borçlanmaya itilirse o ülke ekonomik anlamda intihar ediyordur.Tüketim zafiyeti yaşanan bir ülkede üretimin ne anlamı var?Ekonomik denge, sıfır enflasyon durumu, yalnız ve yalnız üretim tüketim dengesiyle sağlanır.Akıllı bir ekonomi yönetimi, devletin senyoraj (para basma) hakkını kullanarak, üretimde problem varsa üretimi, tüketimde problem varsa tüketimi destekler ve üretim-tüketim dengesini sağlayan reel bir politika hayata geçirir.Kanseri merhem sürerek iyileştiremezsin. İlacı neyse onu uygulamak zorundasın.Bu manada siyasilerimiz, "tüketim endeksli bir denge analizi" olan Milli Ekonomi Modeli'ni mutlaka incelemelidir ve ön yargılardan kurtularak bu modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın tavsiyelerine kulak vermelidir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ABD’de başkanın dediğini danışman yalanlıyor / 11.05.2024
- Mayıstan sonra enflasyon düşer mi? / 10.05.2024
- Gazze’nin tahliyesi yakın! / 08.05.2024
- Onlar Türkiye, Türk milleti ve Atatürk sevdalısıydılar / 07.05.2024
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Mayıstan sonra enflasyon düşer mi? / 10.05.2024
- Gazze’nin tahliyesi yakın! / 08.05.2024
- Onlar Türkiye, Türk milleti ve Atatürk sevdalısıydılar / 07.05.2024
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024