Bizdekinin aksine ABD'nin sinema merkezi Hollywood çıkışlı tüm filmlerde devlet politikasının yansıması vardır. Komedi filminden tutun da savaş, aksiyon, gerilim vs. tüm film türlerine Amerikan propagandası usta bir şekilde film sahnesine yerleştirilir.ABD aksiyon filmlerinin önemli bir kısmı Rusya üzerine kuruludur. Yüzlerce filmde işlenen film temasında; ABD ve dünya, büyük bir saldırı tehdidi altındadır. Senaryo bu ya, başkan hemen kurmaylarını toplar ve yüzlerce filmde söylenen şu replik başlar:Başkan sorar;"-Ruslar mı?"Genelkurmay başkanın rolündeki kişi; Ya "evet Ruslar" ya da "hayır bu sefer Ruslar değil, uzaylılar" diye cevap verir.Verilmek istenen mesaj hep aynıdır. ABD'nin ve dünyanın felaketini isteyen ya Ruslar ya da uzaylılardır. Senaryo gereği güvenlik toplantısı akabinde ABD öncülüğünde ABD'yi yok etmek üzere başlatılan bu saldırıya karşı bir mücadeleye girilir ve ABD filmin sonunda kendisi ile birlikte hareket eden ülkelerle birlikte bu savaşı kazanır.Son 50 yıldan beri Hollywood çıkışlı filmlerde milyarlarca izleyiciye uzaylılar ve Rusların dünyayı yok etmek için fırsat kollayan bir düşman olduğu fikri bilinçaltına yerleştirilmeye çalışıldı.Maalesef okyanus ötesindeki ABD, Türkiye'ye de; Rusya budur, onları bu şekilde tanıyacaksınız fikrini gerek sinema gerekse de üst politika üzerinden dikte etmiştir.Prof. Dr. Haydar Baş; yanı başımızdaki komşumuzu kıtalar ötesindeki ABD'den mi öğreneceğiz diyerek Rusya ile birebir ilişkiler geliştirmiş ve onları yakından, oldukları gibi tanımıştır. Sayın Baş'ın tanıdığı Rusya ile ABD'nin Rusya'sı arasında dağlar kadar fark olduğu ortaya çıkmıştır. Bir anlamda ABD sinemasının Rus balonunu patlamıştır. Bizde ABD'nin sinema sektörü üzerinden dikte ettirdiğinin aksine Rusların hiç de uzaylılar gibi saldırı için fırsat kollayan bir düşman olmadığını anlamış olduk. Bir devletin; komşu devletler ve halkları ile iyi ilişkiler kurması ve geliştirmesi devlet politikasını Sayın Baş Meclis dışında iken hayata geçirmiştir. Üstelik Rusya'nın bizimle samimi komşuluk ve ticaret yapmaya daha sıcak olduklarını anlamış olduk.Rusya, 2005 yılından beri devlet politikası olarak uyguladıkları Milli Ekonomi Modeli'nin sahibini yani eser sahibini devlet nişanı ile ödüllendirmesinin bir anlamı da; biz bu modeli uyguluyoruz ve sahibi de bu kişidir. Sahibinin iznini almadan eserden çalıntı yapmanız size yakışmaz diyerek, ABD'ye, Türk politikacılara delikanlılık ve nezaket dersi vermiştir.Bu protokol aynı zamanda; ABD'nin sinema sektörü üzerinden Rusya aleyhindeki olumsuz propagandasını yıkan Prof. Dr. Haydar Baş'a, Rusya'nın bir teşekkürüdür de diyebiliriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021