Hepimiz terzi değiliz ama hepimiz elbise giyeriz.Herkes fırıncı değil ama herkes ekmek yer.Herkes demokrat değil ama "Devlet'in bekası, milletin refâhı" düşüncesindeki büyük çoğunluk, demokrat gibi oy kullanır!Ben de demokrat gibi oy kullananlardanım!Devlet-i ebed-müddet yani ebediyete, kıyamete kadar devlet ülkümle devleti yöneten erkin işini kolaylaştırmak için -mevcut sisteme- oyumla katkı veririm!Türk'çe düşünen, Türkçe konuşan yazan her Türk'ün aklında sadece Devletin bekası, Milletin refahı vardır. Bu, binlerce yıllık teamülleşmiş hatta töreleşmiş Türk Milletçiliğinin yazısız yasası gereğidir. Devletin bekası ve milletin refahının yolu da birlik-beraberlikten, millet bütünlüğü ve Vatan bölünmezliği inancından geçer.Vatan; milletin evinin evidir.Tek tek fertlerin mahremlerini yaşadıkları özel dünyalarının adı ev olduğu gibi; bütün milletin mahremini yaşadığı evlerin toplamının evi de Vatandır! Vatansızların, kaçgınların-sürgünlerin, Vatanlarından firarların neler yaşadıklarını, neler çektiklerini, son yıllarda bütün dünya ile beraber biz de içimiz kan ağlayarak seyrediyoruz!Bodrum'da kıyıya vuran Vatansız Çocuk Cesedinin, hepimizin yüreğine nasıl hançer gibi saplandığını, vicdanlarımızı nasıl kanattığını, canımızı nasıl yaktığını, yeterince anlatabilen kimse çıkmadı! Çıkmayacak da!Kişi nasıl ki onursuzluğunu, namussuzluğunu, haysiyetsizliğini itiraf edip anlatamazsa Vatansızlığı anlatabilecek kimse de çıkmayacaktır!Çarıklı erkân-ı harb, yani aksakallarımız; "Vatan sevgisi îmandandır" demişler.Vatanı uğruna ölmeyi beceremeyerek kaçmışların, kaçgın düşmüşlerin, vatansızlığı anlatamamaları; kaçgınlıklarına karşı kızgın üzüntüler de, kaçmalarındandır!Bazı alimler, "Vatan sevgisi imandandır" hadisinin mevzu olduğunu söyleseler de manası çok doğru ifade edilmiştir. Çünkü Müslümanlar; dinini, namuslarını, canlarını ve mallarını Vatan ve Devleti ile korur. Bu yüzden vatanına saldıran, bir başka Müslüman olsa bile Vatanı korumak Yüksek Ahlâkın emridir.Demek ki; "Evimizin evi Vatan"ı korusun diye Devleti koruyacağız! Devleti korusun, devletli kalsın diye Milletliği koruyacağız! Hz. Peygamber'imizin (s.a.a); "Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır" buyrukları da millî karakterin mayasıdır.Dinden geçinen "Dinci"ler, Allah ile aldatan "Allahçı"lar, Allah ve Din ile geçinenler sık-sık takvayı maske ederler!Doğrudur! Elbette Allah katında makbûl olan takvadır. Takva sahibi de, Allah'tan en çok korkandır! "Ben ancak yüksek ahlakı tamamlamak üzere gönderildim" diyen Hz. Peygamber'in (s.a.a.); "Yalan ile iman aynı yerde barınamaz" ölçüsünden hareketle dün söylediğini bugün, demin söylediğini şimdi inkâr edenlerin; "Vatanım rûy-i zemin, milletim nev-i beşer" iddiasının dinle îmanla yüksek ahlakla bir alakası olabilir mi?Ebu'd-Derdâ ile Resûlullah (s.a.a.) arasında geçen bir konuşma rivayet edilir:- Ya Resûlallah; mü'min hırsızlık yapar mı?- Evet bazen olabilir.- Peki, mü'min zina eder mi?- Derda hoşlanmasa da evet.- Peki mü'min yalan söyler mi?- Yalanı ancak îman etmeyen kimse uydurur. (Kenzu'l-Ummal, h.No: 8994).Yalan uydurarak îman etmediğini belirtenlerin, "Allah'tan en çok korkan" demek olan takva arkasına saklanmaya hakları olabilir mi?Türk Milleti!"Asakirullah" yani Allah'ın askerleri sıfatını kazanmış tek millet olarak ayıkmak zorundasın!Denizin pislikleri içinde yok ettiği gibi, toprağın pislikleri içinde yok edip pakladığı gibi; içindeki ayrılıkçıları, nifakçıları, bölücüleri yok etmek zorundasın!Devlet-i Ebed-müddet diyebilmek için, ebediyen millet olarak kalabilmek için ve bunun için de tek çaren, şudur:I) Tevhidin Merkezine Ehl-i Beyt'i koyacaksın.II) Hz. Peygamber (s.a.a.)'in; "Nûh'un Gemisi gibidir, binen kurtulur" diye tarif ettiği Ehl-i Beyt Gemisine bineceksin.III) "Vatan sevgisi îmandandır" inancıyla; "Bu Vatan bizimdir, bizim kalacak" mefkûresi sahipleriyle yani II. Kuvay-ı Milliyecilerle yani Bağımsız Türkiye Partisi neferleriyle "KÂİNAT TÜRK DEVLETİ SEFERİ"ne katılacaksın!"Biraz sonra.." mazeretine sığınırsan geç kalırsın! Geç kaldığın için de en fazla sen üzülürsün!Sefer başladı! Asakirullah millet, Kutlu Sefer'de! Bütün II. Kuvay-ı Milliyeciler; önce en yakınlarını, sonra komşularını, sonra hemşerilerini ayıktırmak işine yoğunlaştılar!Önce ayık, sonra sen de ayıktırmaya başla ki, Millet olarak ayıkmakta geç kalmayalım!Yoksa -Allah korusun- kaybeden biz oluruz! Bu sıkıntılardan, bu millî heyecandan, bu millî iştiyaktan; ruhsuzlar, vatansızlar, bayraksız onursuzlar anlayamazlar!Biz bu deveyi ya güdeceğiz, ya da güdeceğiz!Diğerleri de ya sevecekler, ya da sevecekler! Sevmezlerse seve-seve sevdireceğiz!Türk Milleti!Kerbelâ'da Hüseyn'in yanında değilsen, Yezîdin karşısında olsan ne yazar?"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm... Selâm, sevgi, duâ..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017