logo
18 NİSAN 2024

Yabancıya, "Welcome"; yerliye, "sermaye ırkçısı"

13.10.2005 00:00:00


Başbakan Erdoğan, yabancı sermaye konusunda yaptığı açıklamada, "Şimdi de kalkmışlar yabancı sermaye düşmanlığı yapıyorlar. Kimileri eski komünist kafa dese de ben onlara sermaye ırkçısı diyorum" şeklinde ifade etti.Erdoğan, konuşmasının devamında, "Önümüzdeki müzakere süreci Türkiye'yi her alanda büyütecek, güçlendirecek yatırımlarını katlayacağı bir süreç olacaktır. Artık "onlar ortak biz ise Pazar" psikolojisiyle savunmada kalacak bir ülke olmadığımızı bugün dünya biliyor ve görüyor" açıklamalarını yaptı.Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki, "sermaye ırkçısı" ifadesi, "ben diyorum" dese de Sayın Erdoğan'ın kendine ait bir ifade değildir.Bu ifade ilk defa OYAK'ın Erdemir ihalesini kazanmasının neticesinde Financial Times gazetesi tarafından kullanılmıştı.Gazete, birkaç hafta içerisinde ikinci kez bir Türk şirketinin büyük bir özelleştirmeyi kazandığına dikkat çekerken, bunda sanayi sinerjisi kadar "sermaye milliyetçiliği"nin de belirleyici bir faktör olduğunu yazmıştı.Ekonomi gazetesi Financial Times, Erdemir ihalesini değerlendirdiği haberinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin elindeki bir emeklilik fonunun (OYAK), Türkiye'nin en büyük çelik üreticisinin satışına ilişkin ihalenin "beklenmeyen galibi" olduğunu yazmıştı.OYAK gibi yerli bir firmanın Erdemir'i satın almasını yabancıların hazmedememesi normal. Bu sebeple "sermaye milliyetçiliği" yapıldı diye feveran edip duruyorlar. Çünkü malum, hazmetme kapasiteleri oldukça önemli ki bunu Müzakere Çerçeve Belgesi'ne bile koyup bize kapı gibi imzayı attırdılar.Gerçi ihalede elenen Mittal, liberal ekonominin nimetlerinden istifade ederek son anda yaptığı bir spekülatif manevrayla borsadan 212 milyon dolar cebe indirip ayrıldı, ama yine de hazmedemiyorlar. Çünkü Erdemir, Türk sanayisinin bel kemiği, onu kontrol altına alamadılar.Bu sebeple yabancı sermayenin sermaye milliyetçiliğinden dem vurması normal de bizimkilere ne oluyor da üstüne basa basa "sermaye ırkçılığı"ndan bahsediyorlar.Gelişmiş ülkelerin stratejik kurumlarında bırakın yerli sermayeyi, kamunun hakimiyeti yüzde 40'lar, 50'ler seviyesindeyken, Türkiye'de kamunun ekonomideki toplam ağırlığı yüzde 26.6'lardayken, ABD bir petrol şirketine en fazla parayı teklif eden Çin şirketine güvenlik gerekçesiyle şirketi satmazken, AB ülkeleri kendi ülkelerinde bu konuya hassasiyet gösterirken, onlarınki sermaye milliyetçiliği olmuyor da bizimki oluyor.Sonra, Osmanlıyı ekonomik olarak bitiren yabancı sermayenin Osmanlı topraklarındaki hakimiyeti, devleti yöneten Batı hayranı Damat Ferit hükümetlerinin, Mustafa Reşit Paşa'ların  ülkenin bel kemiği nispetinde olan değerlerini babalar gibi satması değil mi?Bu yabancı sermaye aşkının ülkemizi getireceği nokta Osmanlı'nın geldiği noktadan farklı olmayacaktır.Yabancıların borsadaki hakimiyeti yüzde 70'lere vardı. Stratejik kurumlar ve araziler bir bir yabancıların eline geçiyor. Merkez bankan var, ama para basmıyorsun, adamlar kağıdı boyayıp, karşılığında yılların emeği şirketlerimizi ve topraklarımızı, madenlerimizi satın alıyor. Senin sahip olduğun varlıklar, adamın karşılıksız parasının karşılığı haline geliyor.Sayın Erdoğan ekonomideki gelişmelerden bahsedip, "onlar ortak biz pazar" psikolojisinden kurtulduğumuzu ilan ediyor, ama yapılan satışlarla, artan borç ve cari açıkla bırakın bu psikolojiden kurtulmayı, artık pazar bile olamayacağımızın sinyalleri gelmektedir. Çünkü pazar olmak için iç piyasada alım gücü olması lazım. Milletimizin alım gücü her geçen gün hızla azalmaktadır, azalan gelir, konulan vergiler vatandaşı ezdikçe ezmektedir.Bu da göstermektedir ki asıl hedeflenen Türkiye'nin pazar olması değil, üzerinde Türk'ün barınamadığı topraklarıdır.Siyasilerimiz de yangına körükle gitme yolunu tercih etmektedirler. Yapılması gereken kötü gidişatı iyi gösterme gayretleri değil, yerli sermaye aldığı zaman üzülmek, yabancıya "ne olursan ol welcome" demek değil, yerli aldığı zaman "sermaye milletçiliği"nden dem vurmak değil, Atatürk'ün yaptığı gibi Türk milletinin iradesini ülkeye hakim kılmaktır.Güçlü devlet güçlü millet ölçüsünden hareketle devleti alan el değil veren el haline getirmektir. Ülkemizi bu konuma getirecek tek proje de BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Projesi" dir.Haydar Bey, ekonomik ve siyasi kalkınmanın IMF, AB ve ABD tavsiyeleriyle değil, devlet- millet, askerAsivil bütünleşmesiyle bir ve beraber olarak, kendi kaynak ve projelerimizle ancak olabileceğini vurgulamaktadır.

 

 

 
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.