logo
19 MART 2024

"...-yakınları da olsalar- Allah'a ortak koşanlar için af dilemek ne Peygambere yaraşır ne de müminlere" (Tevbe, 9/113).

31.01.2007 00:00:00
"...-yakınları da olsalar- Allah'a ortak koşanlar için af dilemek ne Peygambere yaraşır ne de müminlere" (Tevbe, 9/113).Son zamanlarda ve hususen bir Ermeni vatandaşımızın hunharca katlinden sonra meydana gelen "gar-i Müslim'e/Müslüman olmayana" rahmet dilemenin, daha da ileri giderek; "Allah gani gani rahmet eylesin" türü dualarda bulunmanın doğru olup olmadığı hakkında yapılan değerlendirmeler hakkında daha önce de bir yazı kaleme almıştım.Öncelikle bu tip girişimlerin ana gayesi bu dinin "hassaslarını" sarsmak olduğuna inandığımı ifade edeyim.Olayları müstakillen değil de siyak-sibak/öncesi-sonrası ölçeğinde ele alıp, şu ana kadar farklı zaman ve mekanlarda meydana gelen ve aynı kapıya varan gelişmeleri ve o gelişmeler sonrası yapılan değerlendirmeleri topluca düşündüğünüzde bana hak vereceğinizi düşünüyorum. Diyalog misyonunun üstlendiğini deklere eden F. Gülen'in; "hatta kelime-i tevhidin ikinci kısmını, yani 'Muhammed'ün resulüllah" kısmını söylemeyene de rahmet ve merhamet nazarıyla bakmak lazım" (Kürsel Barışa Doğru, s. 131) yaklaşımını da son olaylarla birlikte değerlendirmek gerekir diye de düşünüyorum.Okuyacağınız ayetlerdeki ana fikir şu değil midir? Ne peygamber ne de herhangi bir mümin, Müslüman olmadıktan sonra en yakın akrabası bile olsa hiç kimse hakkında istiğfarda bulunamaz. Yani, "Allah'ım falan gayr- Müslim akrabamı affeyle" diye duada bulunamaz.Siz değerli okuyucularım kabul ederler ki, bir kişi hakkında "Ey Rabbim günahlarını affeyle" duası, "Allah -falan gayr- Müslim'e- gani gani rahmet eylesin" duasından daha ehven ve masum bir dilektir.Ve takdir edilir ki, bir gayr-i Müslim için "günahlarının affını talep etmek" yasakken Allah'tan ona rahmetini, hem de gani ganisi yağdırmasını talep etmek insanı küfre götürür.Ve ayetler."Cehennem ehli oldukları açıkça kendilerine belli olduktan sonra, -yakınları da olsalar- Allah'a ortak koşanlar için af dilemek ne Peygambere yaraşır ne de müminlere.İbrahim'in babası için af dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Ne var ki, onun Allah'ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi" (Tevbe Sûresi, 9/113-114).Öncelikle şunu belirtmekte fayda var.Kimin cehennem olduğunu biz bilemeyiz.Yada son nefesinde bir kişinin cennetlik mi cehennemlik mi olduğu bizce meçhuldur.Biz onun yaşamına, açıkladığı itikada, inan konusunda sergilediği tavırlara ve ölümü sonrası reva görülen muameleye bakarız.Bütün bunların yanında "rahmet ve şefaat peygamber" Hz. Muhammed'in (as) şu ölçüsünü esas alırız: "Nasıl yaşarsınız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz, nasıl dirilirseniz öylece haşrolursunuz."İmanın dil ile ikrar edilmesi, yani açıkça, söz ile ilan edilmesinin sebep-i hikmeti işte bu, yani ölünce Müslüman muamelesine layık olmak içindir.Bu ayetlerin sebep-i nuzülü, yani iniş sebebi de manidardır.Bütün tefsir âlimleri, bu âyetin Ebu Talib hakkında nazil olduğunu nakletmişlerdir ki, bunun dayanağı da Said b. Müseyyeb, Zührî, Amr b. Dinar ve Ma'mer'den gelen bir rivayettir. İslam'ın ilk ve en zor yıllarında Ebu Talib'in Hz. Peygamber'i (as) himayesi meşhurdur. Yeğeni hakkında her türlü tehlikeye göğüs geren bu insana son demlerinde Hz. Peygamber kelime-i şehadeti telkin ediyor ve "ey amcacığım "la ilahe illellah" de ki, Allah'ın huzurunda bunu ben senin lehinde delil olarak kullanayım" buyuruyor. Orada bulunan Ebu Cehl ile Abdullah ibni Ebi Ümeyye: "Ey Ebu Talib, Abdülmuttalib'in milletinden vaz mı geçeceksin?" dediler. Bunun üzerine vefa örneği Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz de: "Yasaklanmadığım sürece ben de senin için istiğfar edeceğim" dedi. Sonra da işte bu, "Peygamber ve müminler için müşriklere istiğfar etmek diye birşey yoktur" âyeti ile "Muhakkak ki, sen kendi istediğini hidayete erdiremezsin, ancak Allah dilediğini hidayete erdirir." (Kasas, 28/56) âyeti nazil oldu.Diğer bazı rivayetlerde ise, bu âyetin Mekke fethinden sonra Hz. Peygamber'in, annesi Âmine'nin kabrini ziyaret edip ona istiğfar etmek istemesi dolayısıyla nazil olduğu kaydedilmiştir. Bazıları da bunun yukarıda söz konusu edilen "Onlara yetmiş kere istiğfar etsen de Allah onları affetmeyecektir" âyetiyle ilgili olarak nazil olduğunu söylemiştir. Abdullah b. Abbas'dan gelen bir rivayete göre ise; ashaptan bir kısım; "Hz. İbrahim'in babasına istiğfar ettiği gibi biz de ölmüşlerimize istiğfar edelim" demeleri sebebiyle bu ayetler nazil oldu. Bazı âlimler burada istiğfardan maksat namazdır, demişler. Gerçi cenaze namazı da ölü hakkında bir istiğfardır, fakat mağfiret istemek demek olan istiğfar, namazdan daha geniş ve daha genel anlamlıdır. Zahir olan da budur. "Onların cehennemlik oldukları kendilerine açıklandıktan sonra (artık istiğfar etmek yoktur.)Ayetlerin iniş sebebinin farklılığı hükmü değiştirmiyor.Bu ayetler, hangi sebeple inmiş olursa olsun, hüküm gayet net ve kesindir.Bir başka ayetle de, bu hükümler, mensuh/hükmü artık geçersiz kılınmış değildir.Benim veya hiçbir Müslüman'ın gayesi Allah'ın rahmetine ipotek koymak değildir.Ama hiçbir Müslüman da, Allah'ın Sevgili Habibi Hz. Muhammed'e (as) müsaade etmediğini, ne kıl harmanı bilmem hangi kişiye ne de bir başkasına müsaade eder.Ayette, "Müminler de" buyrularak bu hükmün sadece peygamberi değil, bu konuda herkesi bağladığını gayet ne olarak anlıyoruz. Konu ile ilgili bir önceki yazımı bu yazıyla birlikte okursanız daha sağlıklı bir fikre sahip olabilirsiniz diye de ekleyeyim.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.