Yapılan dış ticaret ülkemizi borçlandırıyor

Türkiye'nin ekonomik yapısı patlamaya hazır bir balon gibi?Borca dayalı bir tüketim, yine borca ve ithalata dayalı bir üretim?Ekonomide bir hareket var ama dönen çarklar Türkiye menfaatine dönmüyor.Vatandaşların gelirlerinde yaşanan sürekli daralma sebebiyle iç piyasa tamamen tıkanmış vaziyette. Millet yıllarca büyük emeklerle biriktiği tasarruflarını eritiyor. Bu belki az da olsa zaman zaman bir hareketlilik oluşturuyor ama asla yeterli düzeyde olmuyor.  Vatandaşta para yok asli ihtiyaçlarını bile öteleyerek günü kurtarma derdinde?İç piyasada durum bu?Üretim yapanlar da, iç piyasada yaşanan bu tıkanıklığı bildiği için gözünü dış piyasalara dikmiş durumda? Dış ticaretteki hareketliliğin sebebi de bu.Peki, dış ticaretimiz ne kadar sağlıklı, Türkiye'ye bir şeyler kazandırıyor mu?Dış ticaretin hedefinde, bugünkü mantığa göre, döviz kazanma ve borçları ödeme vardır. Ama resmi dış ticaret rakamlarına baktığımızda durum hiç de böyle gözükmüyor.Dışarıyla ticaret yaptıkça açığımız artıyor, ülkemizden döviz kaçıyor.Şimdi biraz rakamlara girelim.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Mart ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 112,5 arttı. Bunun anlamı, ihracatımız bir nebze artıyor ama ithalatımız kat kat artıyor ve bu dış ticaretten Türkiye zararlı çıkıyor.Dış ticaretle ilgili diğer çarpıcı veri ise şu:2009 yılının ilk çeyreğinde her 100 dolarlık ihracata karşılık 64.31 dolarlık ithalat yapılırken, bu yılın ilk çeyreğinde rakam 81.63 dolara yükseldi. İhracatımızın neredeyse tamamına yakını ithalata dayalı?Hammaddeyi, enerjiyi, ara mamulü, hatta parayı dışarıdan alıyoruz, monte edip, üretip gönderiyoruz. Arada bize kalan ise sadece montaj parası?AKP hükümetinin sürekli övünerek bahsettiği dış ticaretimiz tamamen hamallığa dayalı?Adamlar otomobili, parçalarını gönderip bize ürettiriyorlar, ucuz iş gücümüzden istifade ediyorlar, sonra da üretilen ürünü alıp dünyaya pazarlıyorlar. Bizler de ihracat yaptık diye sevinip duruyoruz.Yapılan bu yanlış ticaret ülkemizin döviz kaybına neden oluyor ve dış ticaretin mevcut amacı da devre dışı kalıyor.Bu yılın ilk üç aylık döneminde cari işlemler açığı 1.97 milyar dolardan 9,9 milyar dolara çıktı. Yani cari açık yüzde 500 arttı.Dış ticaretten döviz elde edip borç kapatacağımıza bu kadar döviz açığı vererek daha fazla borcun içine girmişiz. 3 ayda 10 milyar dolar ekstra borç?Peki, dış ticarette olması gereken nedir?Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'nde dış ticarete oldukça geniş bir yer ayrılmıştır.Öncelikle ekonomide temel hedef dış ticaret değil, iç piyasanın canlandırılması olmalıdır. Çünkü ekonomi yönetiminin asıl görevi yabancıları beslemek değil, önce kendi insanımızın sağlıklı bir şekilde karnını doyurmaktır.  Milli Ekonomi Modeli'nde ifade edilen dış ticaretin hedefinde yerli paramızın dünya genelinde etki sahasını artırmak, paramızı dünya parası yapmak vardır. Bunun içinse yapılan her ihracatın karşılığı olarak Türk Lirası istenecektir.Üretim ise yerli hammadde ve yerli enerji kullanılarak yapılacak bunların finansmanı da yabancılardan borç alarak değil, kendi yerli paramızla sağlanacaktır.İthalat ise bizde gerçekten olmayan ürünler konusunda olacaktır.Bugün AKP iktidarında, altı zengin petrol yatakları olan ülkemizin petrol ithalatı, 2010'un ilk üç ayında yüzde 68 artmış, yine tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye'nin süt ve süt ürünleri ithalatı ise yüzde 70,6 oranında artmış.Bu kafa Türkiye'yi tamamen iflasa götürür, Milli Ekonomi Modeli ise bu ülkeyi kainat ülkesi yapar.