Tarihte bazı zamanlar ve hadiseler vardır, onlar insanlık tarihinin dönüm noktalarıdır.
Yarın da bu dönüm noktalarından biri olan 27 Şubat 2013'ün yıl dönümü.
27 Şubat Çağın Bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli tezinin, kapitalizmi tarihe gömdüğü günün yıl dönümü.
Uluslararası düzenlenen ve dünyanın her tarafından yüzlerce profesörün, iktisatçının katıldığı, tebliğler sunduğu, 10 büyük kongre ile rüştünü ispat eden ve Nobel'e aday gösterilen Milli Ekonomi Modeli Tezinin, yaklaşık altı saat süren sunumla Rusya Duma'sında tezin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş tarafından canlı yayında dünyaya anlatıldığı günün yıl dönümü 27 Şubat…
27 Şubat aynı zamanda, yüzyıllardır kapitalizm – liberalizm – komünizm gibi hiçbir derde deva olmayan sömürü düzenlerinden insanlığın kurtuluş günüdür.
Sömürü ve esaret zincirlerinin kırıldığı 27 Şubat "Ekonomi Bayramı" dır dense yanlış olmaz.
Prof. Dr. Haydar Baş, ekonomi tarihini kökünden değiştirdiği MEM ile "ilklerin tezi"ni insanlığın hizmetine sunmuştur.
Tüketim eksenli tek ekonomik model olmasının yanında Milli Para formülüyle, para tanımına kazandırdığı "emek ve üretimin karşılığıdır" ifadesiyle, emisyon açılımıyla, "maliyet enflasyonu" tanımını ekonomi literatürüne kazandırmasıyla ve daha niceleriyle yıllardır çözüm bulunamayan sorunların çözümlerini, formüllerini bir bir ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Hıristiyan kültürünün ürünü olan "sınırlı kaynak, sınırsız ihtiyaç" saçmalığına da son vermiş ve kendi ifadesiyle "Sessiz bir devrim" yapmıştır.
Hani bir ifade vardır, "bildiklerinizi unutun" diye.
İşte aynen böyle MEM, ekonomi adına bugüne kadar bize dayatılan, asla farklı bir yol yokmuş çıkmazına dünyayı sürükleyen, mutlu bir azınlık dışında insanlığı perişanlığa sürükleyen ve "ekonomik reçete" olarak dikte edilen bütün saçmalıkları unutturdu.
Üniversitelerimizde hala ekonomi tarifi verilirken, "kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız olduğu söylenmeye devam ediliyor ama hiçbir iktisatçı, dünya var olalı hiç tükenmeyen güneş, toprak, rüzgâr vb. kaynakların sınırsız varlığından ve zamanın ihtiyaçlarına göre ortaya çıkan yeni kaynaklardan, bu kaynakların hiç bitmediğinden bahsetmiyor.
Herkes bilir, iktisatçılar daha iyi bilir diye düşünüyorum. Kapitalizmin ekonomi tarifindeki "sınırsızlık" ifadesi "sonsuzluk" anlamına gelir. Ve yine herkes bilir ki hiçbir insan sınırsız (sonsuz) sayıda ekmek tüketemez.
Bu durumda neden hala iktisatçılar, üniversitelerin akademik kadroları derslerinde ekonomi tarifini verirken, "sınırsız (sonsuz) ihtiyaç" olarak ifade ediyor?
Ekonomi eğitimi görmüş, üniversitelerde okutulan ve kapitalizmin damarlara enjekte edildiği makro ekonomi, mikro ekonomi vb. dersleri almış birisi olarak söylüyorum, artık vazgeçin bunlardan.
Bilim insanı o dur ki, yeniliklere açıktır, araştırır, geliştirir ve en önemlisi de yaptığı yanlıştan dönme erdemini gösterir.
Bu noktada iktisat fakültelerine, iktisat hocalarına açık çağrıda bulunuyorum.
Üniversitelerde "Prof. Dr. Haydar Baş" kürsüleri kurulmalı ve akademik çalışmalara konu edilmeli.
Her yıl 27 Şubat "Ekonomi Bayramı" olarak kutlanmalı ve Milli Ekonomi Modeli üzerine konferanslar, toplantılar düzenlenmeli. MEM, hiç vakit kaybetmeden İktisat fakültelerinde ders olarak okutulmaya başlanmalı.
- Atatürk olmasaydı! / 22.09.2023
- Dikkat! Konu Anayasa / 15.09.2023
- Sohbet ‘spaces’ odası izlenimleri / 08.09.2023
- Hatırlıyor musunuz? / 01.09.2023
- Haydar Baş olmak / 14.04.2023
- Kitap, ama hangi kitap? / 15.01.2022
- Bırakın gençler konuşsun… / 08.01.2022
- Gözlerdeki ışıltı / 01.01.2022
- Eserinizle gurur duyabiliyor musunuz? / 29.11.2021