"Yayınımız 'Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından, canlı olarak yayınlanan "Biri Bizi Gözetliyor" adlı yarışma programının 3984 sayılı kanunun 4/d bendinde belirlenen "Genel ahlak, toplum huzuru ve Türk aile yapısına uygun olmak" ilkesini ihlali gerekçesiyle ve mahkeme kararı üzerine yedi (7) gün süre ile geçici olarak durdurulmuştur".
Yukarıdaki metni, Türk televizyonlarının çoğunun ekranından okumuşsunuzdur.
Hatta magazin programlarını saymazsanız, en fazla bu metin süsledi o televizyonların ekranlarını.
Bu tarihî belge mahiyetindeki metin bugünlerde, Made in USA Motorolla'nın turfanda, turfandadan da öte, hormonlu ürünü Kanal 6'nın ekranını süslüyor.
Aynı sermayenin ürünü G.P. ve onun Sarıkamış dağlarından vatan millet edebiyatı yapan gözleri soğuktan nemli lideri Cem Sultan için bu metnin ne ifade ettiğini sormaya gerek var mı?
Baştan sona bu milletin örfüne, ahlakına, din ve namus anlayışına ters bir programı bir ay boyunca tekrar tekrar vermenin, ola ki, sahibi olduğu televizyondan biri ile hedeflenen tahirbat yakalanmamış, bir diğer televizyonundan da tekrar etme cüretinin Türklüğe ve İslamlığa sığıp sığmadığını da sormaya bilmem gerek var mı?
Hani kendilerine ait şu müthiş söz kalıbıyla soralım:
"Biri Bizi Boynuzluyor", "Türklüğe ve Müslümanlığa sığar mı?"
Aslında bir televizyona, bir ay boyunca yapabileceği kadar tahribatı yapmaya imkan tanıyıp, maksat hasıl olduktan sonra da, yedi gün ceza vermek neye yarar ki?
"Genel ahlaka ters, toplum huzurunu bozucu ve Türk aile yapısı olumsuz etkiliyor".
Bütün bu özellikleri bünyesinde taşıyan bir programı yayınlat, sonra da, "geçici", yani bir hafta sonra aynı tahribata kaldığın yerden devam edebilirsin demektir bunun manası.
Komik.
Komik olduğu kadar da, trajikomik.
Şuna benzemez mi bu; bir adamın eline silahı ver, psikolojik olarak cinayet işlemeye müsait hale getir, o da kurşunu bitene kadar adam öldürsün, sonra da o adamı cinayetten hapse at.
Üç aşağı beş yukarı, altı sağa, yedi sola bunun gibi bir şey.
Bu saydıklarım RETÜK amca için.
İşin bir de bu ülkenin idaresine talip, ilk seçimde, ses sanatçısına eklenen köfte ekmek ve harcanan trilyonlarla küçümsenmeyecek bir oy alabilen partiyi de ilgilendiren yönü var.
Asıl onun eseri bu.
Sanatçı, köfte ekmek ve ayran triyalizmi ile oluşan kalabalıktan etkilenen halk, Uzangiller'e ait Kanal 6 ekranını bir haftadır "süsleyen";
"Genel ahlaka ters, toplum huzurunu bozucu ve Türk aile yapısı olumsuz etkiliyor" ibaresini görmüyor mu?
Bu bir anlayışın, bir ölçünün, bir gayenin ürünü değil mi?
Siz yine de ülke idaresini, "Bu milletin ahlakını bozan, Türk aile yapısını musallat olan ve toplum huzuruna kasteden" (bunlar bana ait ifadeler değil) anlayışa bırakacaksanız, "fentezirüs'sae/kıyameti" bekleyin, yok yok, "fentezirül'belâ"/belanızı bekleyin.
Yukarıdaki metni, Türk televizyonlarının çoğunun ekranından okumuşsunuzdur.
Hatta magazin programlarını saymazsanız, en fazla bu metin süsledi o televizyonların ekranlarını.
Bu tarihî belge mahiyetindeki metin bugünlerde, Made in USA Motorolla'nın turfanda, turfandadan da öte, hormonlu ürünü Kanal 6'nın ekranını süslüyor.
Aynı sermayenin ürünü G.P. ve onun Sarıkamış dağlarından vatan millet edebiyatı yapan gözleri soğuktan nemli lideri Cem Sultan için bu metnin ne ifade ettiğini sormaya gerek var mı?
Baştan sona bu milletin örfüne, ahlakına, din ve namus anlayışına ters bir programı bir ay boyunca tekrar tekrar vermenin, ola ki, sahibi olduğu televizyondan biri ile hedeflenen tahirbat yakalanmamış, bir diğer televizyonundan da tekrar etme cüretinin Türklüğe ve İslamlığa sığıp sığmadığını da sormaya bilmem gerek var mı?
Hani kendilerine ait şu müthiş söz kalıbıyla soralım:
"Biri Bizi Boynuzluyor", "Türklüğe ve Müslümanlığa sığar mı?"
Aslında bir televizyona, bir ay boyunca yapabileceği kadar tahribatı yapmaya imkan tanıyıp, maksat hasıl olduktan sonra da, yedi gün ceza vermek neye yarar ki?
"Genel ahlaka ters, toplum huzurunu bozucu ve Türk aile yapısı olumsuz etkiliyor".
Bütün bu özellikleri bünyesinde taşıyan bir programı yayınlat, sonra da, "geçici", yani bir hafta sonra aynı tahribata kaldığın yerden devam edebilirsin demektir bunun manası.
Komik.
Komik olduğu kadar da, trajikomik.
Şuna benzemez mi bu; bir adamın eline silahı ver, psikolojik olarak cinayet işlemeye müsait hale getir, o da kurşunu bitene kadar adam öldürsün, sonra da o adamı cinayetten hapse at.
Üç aşağı beş yukarı, altı sağa, yedi sola bunun gibi bir şey.
Bu saydıklarım RETÜK amca için.
İşin bir de bu ülkenin idaresine talip, ilk seçimde, ses sanatçısına eklenen köfte ekmek ve harcanan trilyonlarla küçümsenmeyecek bir oy alabilen partiyi de ilgilendiren yönü var.
Asıl onun eseri bu.
Sanatçı, köfte ekmek ve ayran triyalizmi ile oluşan kalabalıktan etkilenen halk, Uzangiller'e ait Kanal 6 ekranını bir haftadır "süsleyen";
"Genel ahlaka ters, toplum huzurunu bozucu ve Türk aile yapısı olumsuz etkiliyor" ibaresini görmüyor mu?
Bu bir anlayışın, bir ölçünün, bir gayenin ürünü değil mi?
Siz yine de ülke idaresini, "Bu milletin ahlakını bozan, Türk aile yapısını musallat olan ve toplum huzuruna kasteden" (bunlar bana ait ifadeler değil) anlayışa bırakacaksanız, "fentezirüs'sae/kıyameti" bekleyin, yok yok, "fentezirül'belâ"/belanızı bekleyin.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024