logo
24 NİSAN 2024

Yurtta barış dünyada barış

09.03.2022 00:00:00

Doksan bir yıl önce barışın ne kadar önemli olduğunu "Yurtta sulh, dünyada sulh" veciz ifadesi ile rahmetli Mustafa Kemal ATATÜRK bütün dünyaya ve geleceğe bu kutlu mesajı haykırmıştır. Bu haykırışı yapan sıradan biri değil, girdiği bütün savaşları kazanmış, akabinde de yeni bir devlet kurmuş olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür.

"Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesi sıradan bir parola değil aynı zamanda Türk milletinin insana ve insanlığa bakışını ve nasıl bir dünya isteğinin temennisidir ve varmak istediği hedeftir. Türk milletinin barıştan yana olduğunu savaşın ancak nefsi müdafaa olursa meşru kabul edilebileceğini, bunun dışında savaşın yok edici bir cinayet olacağı anlayışının bir tezahürüdür.

"Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesi bir taraftan yurt içinde huzur ve sükûnu, güven içinde yaşamayı, diğer taraftan da milletlerarası barış ve güvenliği hedef tutar. Bu ilke, hem iç politikanın, hem de dış politikanın temel dayanağıdır.

Bu hikmet dolu veciz ifade, dünyada olabilecek herhangi bir rahatsızlığın herkese zarar verebileceğini, bu yüzden de milletlerin diğer milletlerin sorunlarına kayıtsız kalamayacağını ifade eden Atatürk'ün eşsiz dehasının dünya milletlerinin bir arada barış içinde yaşamasının önemini ortaya koyan bütünleştirici ilkelerindendir. "Yurtta sulh, cihanda sulh" en geniş ve yaygın anlamıyla Türkiye'mizin kendi içinde huzurunu, diğer milletlerle de barışın korunmasını ve devamlılığını da ifade eder.

Günümüz Türkçesiyle "Yurtta barış, dünyada barış" şeklinde de ifade edilen bu güzel söz, dünya insanlığının yani herkesin barış ve huzur içinde yaşamasının gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Milletin kendi gücüne güvenmesinin gereğini ikaz etmektedir. Aynı zamanda millî duruşumuzun bir gereği olarak kendi gücüne güvenmek ordunun görev ve hizmete her an hazır olmasını ifade eder.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu yıldan beri bu ilkeyi kendi dış politikası için temel alarak, anlaşmazlık ve çatışmaların belirleyici olduğu bir bölgede, barış ve istikrar adası olma niteliğini sürdürme konusunda engin bir başarı göstermiştir. Türkiye; bu ilke doğrultusunda, I. Dünya Savaşını da hesaba katarak, II. Dünya Savaşına katılmamış, savaşın çıkmaması için bütün koşulları zorlamış, savaş sırasında ise, bir an önce sona erdirilmesi için elinden geleni yapmış ve yine savaş sonrasında da dünya barışı için katkılarını sürdürmüştür.

Türkiye barışın önemini çok iyi biliyor ve bunu bütün dünyaya da anlatıyor. Bu gayretinin amacı ve bundan beklediği yarar, "Yurtta sulh, cihanda sulh" anlayışının belirlediği çizgiden sapmadan, dünya çapında barışın sağlanması ve korunmasından başka bir şey olmamıştır.

En imkânsız olana bile hayat kazandıran şey, ona olan inanç ve güvendir. Nitekim Türkiye yıllardan beri "Yurtta sulh, cihanda sulh" anlayışına olan inanç ve güveniyle, bölgesinde sürekli biçimde bir barış ve istikrar adası olarak bu imkânsızı zorlamıştır.

Kısaca Türkiye bu noktada güzel bir örnektir.

Dünya ulusları birbirlerine muhtaç olduklarının bilincine daha ileri seviyede varıp, diğeri olmadan kendisinin de bir anlam ifade etmeyeceği şeklînde bir kanıya ulaşır ve çatışma konularına nazaran, işbirliği alanlarına daha çok vurgu yaparlarsa, evrensel bir barışın sağlanması hiç de uzak bir ihtimal değildir.

İnsanlık ancak "Yurtta sulh, cihanda sulh" gibi eşsiz ve evrensel olan bir anlayışın yarattığı ortak bilinçle böyle bir noktaya gelebilir. Bu ilke "YURTTA SULH, CİHANDA SULH" anlayışının yardımıyla, dünya ulusları bireysel temelde kendilerini ve kendi çıkarlarını ne kadar düşünüyorsa (Yurtta Sulh), aynı şekilde farklı, kültür, dil, din ve ırktan olan başka ulusları da düşünecek ve onları kendi varlıklarının ayrılmaz birer parçası olarak görecektir, (Cihanda Sulh).

Sonuçta şunlar söylenebilir: Yaklaşık 91 yıl önce Atatürk'ün büyük bir uzak görüşlülükle ortaya attığı bu evrensel anlayış, bugün insanlığın varlığını barış içinde sürdürmesi için ihtiyaç duyduğu özel bir konumdadır. 

Bu noktada bize düşen, Atatürk'ten miras olarak aldığımız bu yüce anlayışın dünya uluslarınca kabul görmesini ve benimsenmesini sağlamak için özellikle uluslararası platformda elimizden geleni yapmak olacaktır.

Atalarımızın, aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulanan ve barışın, muhabbetin, kardeşliğin dini olan İslam'ın mayasıyla mayalanan, bu toprakları nefesleriyle, emekleriyle Resulü Ekrem'in, Ehl-i Beyt'in ahlakına boyayan alperenlerin, horasan erenlerinin himmetleriyle bu topraklarda barış içinde yaşama fırsatını bulan ve bu zevatı kiramın mayaladığı bizlere de yakışan barıştan yana olmaktır. Barışın, birliğin, dirliğin korunması ve tesisi için gayret etmektir.

Şu bir gerçek ki artık insanlar geleceğin dünyasında, savaş, çatışma, anlaşmazlık ve kaos istemiyor. İnsanlık varlığını büyük ölçüde savaştan, çatışmadan ve anlaşmazlıktan uzak, barış ve istikrar ortamı içerisinde sürdürebilir olmasını istiyor. İnsanlık huzur istiyor. İnsanlık Barış istiyor. Kan, barut, gözyaşı istemiyor. Bu ise, ancak önce vatanımız, sonra bölge ve dünya çapında barışın tesis edilmesiyle mümkün olabilir. İnsanlık sağduyulu bir şekilde, "Yurtta sulh, cihanda sulh" anlayışı içerisinde başka bir dünya olmadığını anlayacaktır.  Şairin dediğine onun müsaadesiyle dünyayı da ekleyerek okuyalım;

Memleket isterim "Dünya isterim"

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

 

Memleket isterim "Dünya isterim"

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

 

Memleket isterim "Dünya isterim"

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

 

Memleket isterim "Dünya isterim"

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;

Olursa bir şikâyet ölümden olsun. (Cahit Sıtkı Tarancı)

Bir dua mahiyetinde olan bu satırlara âmin derken; "Yurtta barış dünyada barış" da bizim duamızdır. Âmin.

 
Ergül Güner / diğer yazıları
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.