Kur’an-ı Kerim’de zamanın her insan için belli süreyle sınırlılığı hatırlatılarak en iyi şekilde değerlendirilmesi emredilmiştir. Zamanın sınırlılığı ve önemi hakkında şöyle buyurulmuştur:
"De ki: 'Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiçbir şeye) malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların ecelleri gelince, artık ne bir saat ertelenebilirler, ne öne alınabilirler.” (Yunus, 49).
Zamanın gerektiği şekilde değerlendirilmesi hakkında yüce Peygamberimiz(s.a.v.) de şöyle buyurmuştur;
“Beş şeyden evvel beş şeyin kıymetini bil; İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin, hasta olmadan önce sıhhatin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin, meşguliyetten önce boş vaktin ve ölmeden önce hayatın.” (Buhârî ve Müslim).
Akıp giden zamanı durdurmak mümkün olmadığına göre, zamanı en verimli bir şekilde değerlendirmek gerekmektedir. Zamanın verimli olarak kullanılması kişinin bilgisiyle doğru orantılıdır. Her işte bilenle bilmeyen arasında fark olduğu gibi zamanın değerlendirilmesi konusunda da bilen ve bilmeyen arasındaki durum aynıdır. Öyleyse; en önemli işlerin başında zamanı değerlendirmek gelmektedir.
Zaman kavramının gözle görünen ve gözle görülmeyen iki yönü mevcuttur.
Gözle görülen zaman; ölçülebilen, gözlenebilen zaman da denilebilen, saat ve takvimle alakalı olan kısmıdır.
Gözle görünmeyen zaman; ölçülemeyen ve değerlendirilmesi zor olan zaman da diyebileceğimiz, kişinin psikolojisinde yaşadığı şeylerdir. Daha açık ifadeyle; aynı süreyle sınırlı bir zaman diliminin; kimine göre uzun, kimine göre kısa, kimine göre neşeli, kimine göre sıkıntılı geçmesi şeklinde yaşadığı haldir.
Aslında bu durum tamamıyla; zamanın insan psikolojisindeki değerlendirilmesinden ibarettir.
Bu tespitimize en güzel örnek Peygamberimizin Mirac hadisesidir. Peygamberimizin Mirac’ında yaşadığı hadiseye bakınca, O’na göre uzun bir zaman ama geriye döndüğünde yatağının hala sıcaklığını koruduğundan bahsetmektedir. Bu duruma zamanın bereketlenmesi de diyebiliriz.
Az zamanda çok iş yapan insanlar, zamanı en verimli değerlendirenlerdir. Onlar zamanın nasıl değerlendirileceğini bilmiş, yaşamış ve başarmıştır. Duyduğu mutluluk; kullandığı zaman diliminde istediklerini elde etmenin verdiği huzurdur.
Aynı zaman dilimini kullandıkları halde istedikleri işi başaramayanlar, zamanı değerlendirmesini bilmeyenlerdir. Değerlendirilemeyen zamanın boş geçtiğini anlamak ise o kişinin ruh dünyasında sıkıntılar oluşturur.
Zamanın değerlendirilebilmesi için zamanı avucumuzun içinde hissedebilecek derecede bilgi sahibi olmak ve planlama yapmak zorundayız.
Zamanı verimli kullanarak değerlendirmek için;
*Zaman içinde yapılacak işlerde istenilen hedef belirlenmeli,
*İş hakkında gerçek bilgiler elde edilmeli,
*Yapılacak işler önem sırasına göre tasnif edilmeli,
*Yapılacak işlere gereken önem verilmeli,
*Karşılaşılacak güçlükleri yenebilecek moral değerlerle donanmalı,
*Elde edilecek başarının sağlayacağı katkının; fertten topluma uzanan faydaları unutulmamalıdır.
Zamanınız bereketli, yaşantınız huzurlu olsun…
"De ki: 'Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiçbir şeye) malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların ecelleri gelince, artık ne bir saat ertelenebilirler, ne öne alınabilirler.” (Yunus, 49).
Zamanın gerektiği şekilde değerlendirilmesi hakkında yüce Peygamberimiz(s.a.v.) de şöyle buyurmuştur;
“Beş şeyden evvel beş şeyin kıymetini bil; İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin, hasta olmadan önce sıhhatin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin, meşguliyetten önce boş vaktin ve ölmeden önce hayatın.” (Buhârî ve Müslim).
Akıp giden zamanı durdurmak mümkün olmadığına göre, zamanı en verimli bir şekilde değerlendirmek gerekmektedir. Zamanın verimli olarak kullanılması kişinin bilgisiyle doğru orantılıdır. Her işte bilenle bilmeyen arasında fark olduğu gibi zamanın değerlendirilmesi konusunda da bilen ve bilmeyen arasındaki durum aynıdır. Öyleyse; en önemli işlerin başında zamanı değerlendirmek gelmektedir.
Zaman kavramının gözle görünen ve gözle görülmeyen iki yönü mevcuttur.
Gözle görülen zaman; ölçülebilen, gözlenebilen zaman da denilebilen, saat ve takvimle alakalı olan kısmıdır.
Gözle görünmeyen zaman; ölçülemeyen ve değerlendirilmesi zor olan zaman da diyebileceğimiz, kişinin psikolojisinde yaşadığı şeylerdir. Daha açık ifadeyle; aynı süreyle sınırlı bir zaman diliminin; kimine göre uzun, kimine göre kısa, kimine göre neşeli, kimine göre sıkıntılı geçmesi şeklinde yaşadığı haldir.
Aslında bu durum tamamıyla; zamanın insan psikolojisindeki değerlendirilmesinden ibarettir.
Bu tespitimize en güzel örnek Peygamberimizin Mirac hadisesidir. Peygamberimizin Mirac’ında yaşadığı hadiseye bakınca, O’na göre uzun bir zaman ama geriye döndüğünde yatağının hala sıcaklığını koruduğundan bahsetmektedir. Bu duruma zamanın bereketlenmesi de diyebiliriz.
Az zamanda çok iş yapan insanlar, zamanı en verimli değerlendirenlerdir. Onlar zamanın nasıl değerlendirileceğini bilmiş, yaşamış ve başarmıştır. Duyduğu mutluluk; kullandığı zaman diliminde istediklerini elde etmenin verdiği huzurdur.
Aynı zaman dilimini kullandıkları halde istedikleri işi başaramayanlar, zamanı değerlendirmesini bilmeyenlerdir. Değerlendirilemeyen zamanın boş geçtiğini anlamak ise o kişinin ruh dünyasında sıkıntılar oluşturur.
Zamanın değerlendirilebilmesi için zamanı avucumuzun içinde hissedebilecek derecede bilgi sahibi olmak ve planlama yapmak zorundayız.
Zamanı verimli kullanarak değerlendirmek için;
*Zaman içinde yapılacak işlerde istenilen hedef belirlenmeli,
*İş hakkında gerçek bilgiler elde edilmeli,
*Yapılacak işler önem sırasına göre tasnif edilmeli,
*Yapılacak işlere gereken önem verilmeli,
*Karşılaşılacak güçlükleri yenebilecek moral değerlerle donanmalı,
*Elde edilecek başarının sağlayacağı katkının; fertten topluma uzanan faydaları unutulmamalıdır.
Zamanınız bereketli, yaşantınız huzurlu olsun…
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024