'Zulme sessiz kalmayı bile zulüm sayan' bir inancın mensupları olarak şu yaşanılanları kabul edemiyorum, hazmedemiyorum.
Yok, yok, İsrail'in, batının, ABD'nin zalimliğinden bahsetmiyorum. Onlar, zalim ve karakterlerinin gereğini yerine getiriyorlar.
Ne buyurmuştu Yüce Allah?
"Muhakkak Allah, inkâr edenleri ve zulmedenleri ne bağışlar, ne de doğru bir yola eriştirir. Onları ancak cehennemin yoluna (iletecek ve) onlar orada ebedî olarak kalacaklardır. Bu ise Allah'a çok kolaydır." (Ali İmran 168-169)
Kabul edemediğim iman ettik, dedikleri halde zulmedenler, zalimlerle dost olanlar ve de insanları, laf ile zulme karşı olduklarına, zalimlere karşı olduklarına inandırmaya çalışanlardır.
Yüce Allah'ın şu ayeti bana, onları hatırlatır; "Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost ediniyorlar. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Halbuki bütün izzet ve şeref Allah'a aittir." Nisa 139)
Bir başka bir ayette ise şöyle buyuruluyor; "İşte biz, kazandıkları günahlar yüzünden zalimleri kötülük işlemede birbirine böylece dost ve yardımcı yaparız." (Enam 129)
Bu ayetleri okuduktan sonra Büyük Ortadoğu Projesi kapsamındaki İslam coğrafyasında yaşanan vahşet ve bu vahşetin son perdesi Filistin aklınıza geliyor ve de vahşetin 36. Gününde toplanan İslam İşbirliği Teşkilatının göz boyama niteliğindeki aldığı kararlar ve bu kararları alanların pasifliğini, acziyetini kınıyorsanız siz, zulme karşısınız.
Birkaç Hadisi Şerif hatırlayalım
"İnsanlar bir zalimi görürler de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah'ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır." (Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'ân, 5; Ebû Dâvûd, Melâhim, 17)
"Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz ve onu hor görmez..." (Müslim, Birr, 32)
"Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir." (Müslim, Îmân 78. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)
Arap ülkelerini yöneten ABD'nin kulu olmuş devlet başkanlarını atın bir kenara. Onlar zalimlerin ortağıdır. Ülkemize bakalım.
Ülkemizde zulme ve zalimlere karşı planlı bir tatmin süreci işletiliyor.
Yüce Allah (c.c) iman edenleri yaptıkları ve yapmadıkları şeyler yüzünden hesaba çekeceğini birçok ayette beyan ediyor ve de 'hiç kimseye gücünün yetmediği bir yükü yüklemediğini, gücü yetmeyenin sorumlu olmadığını' vurguluyor.
Son hadisteki el, dil ve kalp ile buğz (kınama, karşı olma) kavramlarını iyi anlamak lazımdır.
Her iman ehli gücü, imkânı nispetinde bu el, dil ve kalp ile buğz (kınama, karşı olma) noktasında sorumludur.
Şimdi karşımızda zalim bir devlet var. Kalp ile buğzu (kınama, protesto etme, boykot) vatandaşın yapması lazım ve yapıyor.
Dil ile karşı olmayı yani yanlışın-zulmün sebep ve sonuçlarını, tarihselliğini, ortadaki niyeti ve niyetin kaynağını ise akademisyenler, âlimler, medya yapmak zorundadır. Kısmen yapılıyor.
Peki, bir yanlışı, zulmü el ile değiştirme kapsamındakiler kimlerdir? Devleti yönetenlerdir.
Peki, devleti yönetenler ne yapıyor? Ya kalp ile buğz eziyor ya da dil ile kınıyor.
Sayın Erdoğan ve kurmayları yurt içinde ve dışında şiirlerle, ayetlerle, hadislerle İsrail'e tepki gösteriyorlar.
En son Sayın Erdoğan, alman Başbakanı ile ortak basın toplantısında kurduğu cümlelerle İsrail'i, Almanya'yı ve batıyı adeta yerin dibine soktu.
Herkes alkışladı. Hemen soralım, zulmü karşı olmak bu mudur?
İsrail'in hava savunma güvenliği Malatya'daki radar üssünden sağlanıyor.
İsrail'in petrol-enerji ihtiyacı Türkiye üzerinden sağlanıyor.
Medyadaki haberlere göre 7 Ekim'den yani İsrail'in vahşete başladığı günden bu yana Türkiye'den 253 gemi İsrail'e ham petrol, akaryakıt, demir çelik, çimento, sebze, meyve taşımış.
Ve Erdoğan, 'İsrail terör devletidir' diyor, alkışlanıyor. 'Netanyahu gidicidir' diyor, alkışlanıyor.
Hem zalimle işbirliğine devam edeceksin hem de zulüm karşıtı olacaksın! Ben buna inanmıyorum…
Boş konuşuyorsun. Bekara avrat boşaması kolay.
- Küresel itaatsizlik başladı / 05.10.2025
- Erdoğan’ın ‘kazan kazan’ modelini hatırlar mısın? / 04.10.2025
- Gülen’e nasip olmadı, Erdoğan’a mı nasip olacak? / 03.10.2025
- ABD’ye nasıl ve neden peşkeş çekildiğimizi yazıyorum / 02.10.2025
- Aşağıdaki vasıfları taşıyan yöneticiler aranıyor / 30.09.2025
- Peygamberimiz itibardan asla taviz vermemiştir / 29.09.2025
- Çakma kral ve HTŞ’li Şara / 28.09.2025
- Her şey ABD’nin rızası için mi? / 27.09.2025
- Trump’a haddini bildirecek bir dünya lideri aranıyor / 26.09.2025