(...dünden devam ediyoruz)
60'lı yılların sonlarına doğru ABD (emperyalizm) karşıtlığı tüm dünyayı sarmıştı. Ülkemizde de ciddi bir ABD karşıtlığı başlamıştı. 68 kuşağı denilen kesim söylemleriyle, eylemleriyle, örnekleriyle halk tabanında da karşılık buluyordu.
İslam dininde ise zaten Yahudi ve Hıristiyanların oyunlarına dikkat çekiliyor, onlarla dost olunmaması emrediliyordu. Diğer taraftan küfür az mutlak veya çok mutlak olarak tarihlendirilmiyor, küfür küfürdür, deniliyordu.
Haliyle komünizme karşı kendilerini koruyacak aynı zamanda gerçek İslam dışında bir İslam algısı yaratacak bir kukla lazımdı.
Said Nursi ölmüştü. Haliyle yerine aynı görevi sadakatle yürütecek uygun bir aday aranıyordu. Talebesi Fetullah Gülen göreve hazırdı.
Fetullah Gülen'i kim buldu?
Bu sorunun ilk cevabı o günkü devlet kadrolarında oturanlardır. Kimin adına buldular, sorusunun cevabı ise nettir: ABD.
Fetullah Gülen'in, devletin eliyle ve devlet kontrolünde sahaya sürülmesinde dört isim öne çıkar; Enver Altaylı, Ruzi Nazar, Fuat Doğu ve Kasım Gülek.
Enver Altaylı, MİT mensubu, Alparslan Türkeş'e, Turgut Özal'a ve Süleyman Demirel'e danışmanlık yapan bir isimdir.
Ruzi Nazar ise Kızıl Orduya sızmış ABD ajanı. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte Orta Asya Cumhuriyetlerinde, ABD adına sözde Türkçülük ideolojisini yapılandırmaya çalışan kadronun Enver Altaylı ile birlikte önde gelen isimlerinden biri.
Fuat Doğu ise 1962-1964 ve 1966-1971 arasında iki kez MİT müsteşarlığı, kendi ifadesiyle, "Ben, MİT müsteşarlığı yapmadım, CIA'nın şube müdürlüğünü yaptım" diyen bir isim.
Kasım Gülek ise CHP'de kariyer yapmış tam ABD hayranı, hizmetkarı ve de Gülen'e referans olmuş kişidir Kasım Gülek.
Morton Abramowitz, Kasım Gülek ve Fetullah Gülen üçgeni 70'li yılların başında kuruldu.
Kasım Gülek denince hemen CHP'ye fatura çıkarmayın. O Kasım Gülek 89 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Alparslan Türkeş'in adayıydı.
Ama Özal aday olunca Kasım Gülek, Özal lehine adaylıktan çekildi. Kim istediği için acaba?
Kasım Gülek, 19 Ocak 1996'da öldü. Namazını Fetullah Gülen kıldırdı.
Bu kadar uç noktadaki kişileri kim bir araya getirmişti? ABD.
12 Eylül darbesinden sonra Gülen de arananlar ama bir türlü yakalanamayanlar listesindeydi.
Hatta 1986'da bir polis çevirmesinde yakalanmış ama dönemin başbakanı Turgut Özal araya girerek serbest kalmıştı.
2000 yılında ise Ecevit'in başbakan, Bahçeli ve Mesut Yılmaz'ın yardımcılığını yaptığı dönemde Gülen hakkındaki, 'Türkiye Cumhuriyeti'ni devirmek amacıyla yasadışı terör örgütü kurmaktan' açılan dava askıya alındı.
Erdoğan'ın başbakan olduğu 2006'da ise Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan değişiklikle Gülen davası yeniden görülüp beraatla sonuçlandı. 'Dön bitsin bu hasret' çağrısı yapıldı.
28 Şubat'ı da sayarsak! Dört darbe geçirmiş ama hiç dokunulmamış İnönü, Ecevit, Özal, Demirel, Çiller, Erbakan, Mesut Yılmaz ve AKP iktidarları tarafından el üstünde tutulmuş bu şahsın ne gibi bir özelliği vardı?
Veya şöyle soralım: İktidara gelenler, Fetullah Gülen'i mi el üstünde tutma isteklerini yerine getirme gayretindeydiler yoksa Gülen'in asıl sahibini incitme korkusu mu yaşıyorlardı?
Gülen şöyle yapılanmış, böyle soruları çalmış, orduya, yargıya, diyanete, emniyete, milli eğitime sızmış falan, filan...
Yok, kardeşim yok. Sızma filan yok. Ortada bir CIA, Amerika, Vatikan gerçeği ve bu gerçeğe teslim olan etkili ve yetkililer vardır.
Kalplerdeki ABD putu yıkılmadıktan sonra ABD, AB, NATO, Vatikan dostluğuna, ortaklığına "hayır" denilmedikten sonra FETÖ bitmez.
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024