Sabah ABD Başkanı Biden'la telefonda konuştu.
Akşama doğru Nato Zirvesi için Madrid'e uçtu.
Birkaç saat sonra İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine yeşil ışık yaktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Salı günkü programının kısa özeti bu.
Oysa İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğine 'kesinlikle evet demeyiz' demişti. Madrid'de 'kesinlikle evet' dedi…
Türkiye benzer manevraları yakın geçmişte de yaşamıştı.
Davos'ta 'one minute' demişti.
Sonra, 'Tepkim Peres ve İsrail halkına değil, moderatöre' diye düzelmişti.
ABD'li rahip Brunson için 'Ben görevdeyken rahibi kimse alamaz' demişti. O rahip şimdi ABD'de gününü gün ediyor.
Yandaş medyaya bakılırsa, Madrid'de Nato Zirvesi daha başlamadan Türkiye, 'büyük bir zafer' kazanmış…
Zafer kazandıysak elimize geçen bazı şeyler olması gerekmiyor mu?
Yoksa elimize tutuşturulan mutabakat metni zafer için yeterli mi?
Daha fazlasını alamayacağını bildikleri için iktidara yetebilir, ancak gerçekçi bir gözle bakan insanlara yetmesi mümkün değil.
Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan mutabakatın 8'inci maddesinin 3'üncü fıkrasına göre Türkiye, bu ülkelerden bir tek teröristi dahi iadesini alamayacak.
Nitekim mutabakat metninin imzasından sonra açıklamalarda bulunan Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, "Bu mutabakat hiçbir şekilde kimin iade edilmesi gerektiğini belirtmiyor. Avrupa Sözleşmesi'nde iade konusunda üzerinde anlaşmaya varılan ilkelere bağlı kalmanın önemli olduğunu belirtiyor. İade konusunda önceki ilkelerimize sadık kalacağız" dedi.
Anlaşmaya atılan mürekkep kurumadan yan çizmeler başladı. Varın gerisinin siz düşünün...
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ dün, "Finlandiya'da 6 PKK'lı, 6 FETÖ'cü, İsveç'te 10 FETÖ'cü, 11 PKK'lının dosyaları bekliyor" dedi.
Anlaşılan daha çok bekleyecek…
Niinistö'nün bahsettiği Avrupa Sözleşmesi'nin siyasi ve askeri suçları düzenleyen 3 ve 4'üncü maddelerinde özetle şu ibareler bulunuyor:
"İade talebine sebep olan suç iade edecek ülke tarafından siyasi bir suç olarak görülürse suçlu iade edilmeyecek. İadesi istenen kişinin ırk, din, milliyet veya siyasi kanaati nedeniyle cezalandırılması söz konusuysa suçlu iade edilmeyecek. İade talebi tarafların imzalamış oldukları veya imzalayacakları milletlerarası sözleşmelerdeki taahhütleri etkisiz kılamayacak. Askerî suçlar dolayısıyla iade mutabakatın tatbik sahası dışındadır."
Bu ifadeler PKK bağlantılı ve de FETÖ iltisaklı teröristlerin kesinlikle Türkiye'ye iade edilmeyeceğini gösteriyor.
Her ne kadar bir mutabakat metni imza altına alınmış olsa da İsveç ve Finlandiya, terörle mücadele için yalnızca temenniden öteye geçmeyen taahhütler veriyor.
Üstelik kâğıt üstündeki bu taahhütler de İsveç ve Finlandiya NATO üyesi olduktan sonra devreye girecek.
Türkiye, PKK'yı terör örgütü listesine almış Nato'daki müttefiklerine bu güne kadar hangi adımları attırabildiyse bu mutabakat metni de İsveç ve Finlandiya'ya o kadar adım attırabilir.
Görünen o ki hükümet başta ABD olmak üzere baskılara boyun eğdi ve ilgili iki ülkenin üyeliğine engel olmaktan vazgeçti.
İddialara göre mutabakatın sağlanmasında perde arkasında ABD Başkanı Joe Biden rol oynamış. Biden'in bu rolünün nasıl bir şey olduğunu bilmiyoruz ancak iddialar, ABD'nin F-16 konusunda tehditlerinin Türkiye'yi köşeye sıkıştırdığı ve İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğine onay verildiği yönünde.
Konuyla ilgili olarak The Economist dergisi, "ABD, Türkiye'yi, Kongre blokajındaki F-16 savaş uçakları alımını riske ettiği yönünde sıkı bir uyarı yapmışa benziyor" iddiasında bulundu.
Bu iddialar doğruysa mutabakat metninin her zaman olduğu gibi hükümete iç politikada 'zafer havası estirmek için' malzeme olsun diye imzalandığı anlaşılıyor.
'Madem eninde sonunda yelkenleri böyle indirecekti hükümet, o zaman biz niye bunca zamandır efelenip durdu' sorusu ise 'one minute' şovunda ve Brunson hadisesinde olduğu gibi muhatapları tarafından hiçbir zaman cevaplanmayacak…
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024