7 Ekim'den bu yana İsrail'in, Gazze Şeridi'nde yaptığı katliamlarda en az İsrail kadar, ona en büyük desteği veren ABD ve diğer Batılı devletler de sorumlu.
Çünkü onların desteği olmasaydı İsrail bu kadar vahşete cesaret edemezdi.
Tabi, bu katliam süreci devam ederken, ABD ve Avrupa ülkelerinde İsrail'e verilen desteklere ciddi tepkiler oluştu. Sokak protestoları ve son zamanlarda üniversitelerdeki eylemler ABD ve Avrupa ülkelerinin yöneticilerini tedirgin etti.
Özellikle de ABD yönetimini tedirgin etti, çünkü yakında başkanlık seçimleri var. Bu başkanlık seçimlerinde ABD'nin İsrail'e verdiği destek Biden yönetiminin ciddi manada aleyhinde olacak.
Bundan dolayı ABD yönetiminden son zamanlarda çelişkili açıklamalar geliyor.
ABD Başkanı Biden, İsrail'in Refah kentine saldırması durumunda silah sevkiyatının durdurulacağını belirtmişti. Hatta servis edilen haberlerde sevkiyatın durduğu da ifade edilmişti. Fakat Beyaz Saray'dan yapılan açıklama Biden'ı yalanladı. Meğer silah sevkiyatı aralıksız olarak devam ediyormuş.
Dolayısıyla silah sevkiyatının durdurulduğuna dair açıklamaların sadece başkanlık seçimleri öncesi iç politikaya yönelik söylemler olduğunu görüyoruz.
İslam ülkeleri, Gazze ile ilgili söylemleri kendi iç siyasetlerine malzeme yapıyorlar da ABD yapmaz mı, bu işin rol modeli zaten ABD…
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, Washington'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "İsrail'e silah sevkiyatları hala yapılıyor ve onlar kendilerini savunmak için (silahların) her şeyin büyük kısmını alıyorlar" dedi.
Kirby, Kongreden ek taleplerle elde ettikleri her kuruşu İsrail'in ihtiyaç duyduğu kabiliyetleri sağlamak üzere harcama taahhüdünde bulunduklarını ve bu taahhütlerini sürdüreceklerini vurguladı. Kirby'nin açıklamasında ilginç detaylar da vardı.
Örneğin Hamas liderlerine suikast konusunda İsrail'e istihbarat bilgisi sağladıklarını da belirtti ve istihbarat paylaşımlarının sürekli olduğunu vurguladı.
Kirby, Refah kentine kapsamlı bir kara operasyonu düzenlemesi konusunda alternatif sunmak amacıyla İsrail'e Hamas liderlerine ilişkin istihbarat sağladıklarını belirterek, "Onların ayrıca (Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya) Sinvar gibi liderleri hedef almasına yardımcı olabiliriz ki açıkçası bunu İsraillilerle sürekli yapıyoruz" ifadesini kullandı.
Bunun üzerine basın mensuplarının yönelttiği soruları geçiştiren Kirby, ifadesini değiştirerek, "Operasyon güvenliği için terörle mücadeleye nasıl destek verdiğimizin ayrıntılarına girmeyeceğim" dedi.
Kirby, "Onlara spesifik hedeflemede yardım ettiğimizi söylemedim. Hamas liderlerini takibe devam etmeleri için gerekli koşulları sağlamaya yardımcı olabiliriz ve onlarla terörle mücadelede müthiş bir işbirliğimiz var" şeklinde konuştu.
Bu arada hem İsrail'den hem de ABD'den İsrail'in asıl hedefinin Gazze'yi tahliye edip komple İsrail toprağı yapmak olduğunu ispatlayan açıklamalar gelmeye devam ediyor. Daha önce birçok örneklerini gördük ama güncel olanlardan örnek verelim.
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, ABD Başkanı Biden'ın İsrail'in Refah'a kara saldırısına tepki göstermesinin ardından, Tel Aviv'in kara saldırısı başlattığı kenti 'tamamen işgal etmesi' çağrısı yaptı.
ABD'de Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ise, ABD'nin İsrail'e silah sevkiyatını durdurma kararına tepki göstererek, Gazze için "Hiroşima olsun" ifadesini kullandı. Graham, alınan karar sebebiyle Savunma Bakanı Lloyd James Austin ile Genelkurmay Başkanı Charles Q. Brown'ı şu şekilde azarladı:
"İsrail'in etrafındaki herkes bütün Yahudileri öldürmek istiyor. İsrail'e nasıl savaşacağını, neyi kullanıp kullanamayacağını mı söyleyeceksiniz? İkinci Dünya Savaşı'nı sona erdirmek için Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atılmasını destekler miydiniz General Brown? İsrail Devleti'nin düşmanlarını yok etmek için gerekli silahları durdurursak, bunun bedelini ödeyeceğiz. İsrail'e kaybetmeyi göze alamayacakları savaşta savaşmak için ihtiyaç duydukları şeyi verin! Burası steroid kullanan Hiroşima ve Nagazaki."
Hatırlarsanız, daha önce İsrailli bakanlar da Gazze'ye atom bombası atılması gerektiğini, top sahası gibi dümdüz yapılması gerektiğini belirtmişlerdi.
Yine altını çiziyoruz; amaç Hamas'la mücadele etmek değil, amaç İsrailli esirleri kurtarmak hiç değil, yine amaç İsrail'in güvenliğine yönelik tehditleri ortadan kaldırmak da değil, tek amaçları var Gazze'yi tamamen boşaltmak ve İsrail'e katmak.
Bu hedefe ulaşabilmek için bugüne kadar 35 bin sivili katlettiler, camileri, kiliseleri, hastaneleri, evleri, okulları, tarım alanlarını, altyapıyı her şeyi yok ettiler.
Şimdi de kalan 2 milyon civarı insanı Akdeniz'e sürerek, buradan tahliye edilmelerini sağlayacaklar.
Bir taşla iki kuş vurmak gayesiyle de, bu milyonlarca Filistinlinin Türkiye'ye göç etmesini istiyorlar. Çünkü Türkiye için de bir BOP ve büyük İsrail devleti hesabı var.
- Tel Aviv’de Abraham Anlaşmaları’na ilişkin bir garip pano / 28.06.2025
- 30 Haziran yaklaştıkça ‘mutlak butlan’ tartışması alevleniyor / 27.06.2025
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025
- İran, Hürmüz Boğazı kartını kullanır mı? / 21.06.2025
- İsrailli sunucu: “Finalde Türkiye var” / 19.06.2025
- Geçmiş olsun Sayın Ümit Özdağ / 18.06.2025
- İsrail için sadece Tahran değil, Ankara yolu da açıldı! / 17.06.2025