logo
25 NİSAN 2024

ABD'nin hedefi Türkiye-Suriye savaşı

21.09.2016 00:00:00
Hatırlarsanız, 2 hafta önce ABD'nin önemli gazetelerinden Washington Post'ta Liz Sly imzalı "IŞİD'e karşı bir savaşın sonucu olarak 10 yeni savaş çıkabilir" başlıklı bir makale yayınlanmış ve bunlardan ilk 3 senaryonun içinde Türkiye olduğunun altı çizilmişti.
İşte bu senaryolardan birisi de Türkiye-Suriye savaşı?
Liz Sly, ilk seçeneğin Türkiye ile Suriyeli Kürtler arasında bir savaş olarak ifade etmişti ama yaşanan gelişmeler şimdilik bu seçeneğin rafa kaldırıldığını gösteriyor.
ABD'nin, PYD'nin IŞİD'den aldığı yerlere askerlerini yerleştirmesi, son olarak da Tel Abyad'da bir merkez açması, buraya ABD bayraklarını asması ve de askerlerini buraya yerleştirmesi hem Türkiye'nin Fırat Kalkanı operasyonunun sınırlarını çiziyor, hem de ABD'nin PYD'yi kullanarak buraları vatan edindiğini gösteriyor.
PYD cephesinde durum buyken, ABD'nin PYD'yi Türkiye'ye ezdirmeyeceği açıkça görülüyor. Peki, ABD Türkiye'nin ilerlemesine neden göz yumuyor? Dilerseniz bu sorunun cevabını yaşanan gelişmeler ışığında bulmaya çalışalım.
Ve değerlendirmemizin en başına da Prof. Dr. Haydar Baş'ın 2 Eylül tarihli "Cerablus batağından çıkılabilir mi?" başlıklı makalesinde Fırat Kalkanı operasyonuyla ilgili yaptığı şu önemli tespitleri koyalım:
"ABD ile planlamış Fırat Kalkanı operasyonu, umarız meşru müdafaa derken yaşam hakkımıza mal olmaz. Bizim gördüğümüz, harekat ABD aklı ile devam ederse tek bir Türk askeri geri dönmeyeceği güne kadar sürecektir. Türkiye çok sancılı günlere gebe?"
Ve maalesef harekat ABD'nin aklıyla, ABD'nin çizdiği rota ve sınırlar çerçevesinde devam ediyor.
Fırat Kalkanı devam ederken, bir anda önemli bir gelişme yaşandı. ABD'nin öncülüğünde koalisyon güçleri, ateşkes anlaşmasına rağmen, durup dururken Suriye'nin Deyr ez Zor kentine hava saldırısı düzenledi ve bu saldırıda Suriye ordusunun 62 askeri öldü, 100'den fazlası yaralandı. Koalisyon güçlerine destek veren Avustralya, İngiltere ve Danimarka uçaklarının da ABD'nin Suriye güçlerini vurduğu operasyona katıldığı ortaya çıktı.
Beyaz Saray, saldırının "yanlışlıkla" olduğunu ifade ederken, Avusturya, İngiltere ve Danimarka'dan da pişman olduklarına dair açıklamalar geldi.
Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull, "Koalisyon komutanları, bölgedeki Rus komutasından gelen tavsiyeyi alır almaz sorti sonlandırıldı. Kaybedilen hayatlar ve yaralanan Suriyeli personel nedeniyle pişmanız. Şu anda kazayla ilgili söyleyebileceklerim bunlar" dedi.
Ve Turnbull, uluslararası koalisyonun Suriye'de Rusya ile koordinasyon içinde olmasını 'arzu edilen' olarak tanımladı.
Danimarka Silahlı Kuvvetleri'nden yapılan açıklamada ise, "İki Danimarka F-16'sı diğer ülke uçaklarıyla birlikte bu saldırılara katıldı. Bu saldırılar, Suriyeli askerlerin vurulduğunun Rusya tarafından raporlanmasının ardından ivedilikle durduruldu" denildi.
Dikkat ederseniz, ABD'nin yanlışlıkla yapıldı dediği saldırıya destek veren Avusturya ve Danimarka, Rusya'nın ikazından sonra saldırıları sonlandırıyor ve bundan sonraki süreçte operasyonların Rusya ile koordineli olmasını talep ediyor.
Suriye konusunda attığı her adımı kırk defa düşünen ve planlayan bir ABD'nin böyle bir saldırıyı yanlışlıkla yaptığını inanmak safdillik olur. Peki, o zaman hedef neydi?
Kabul etsek de etmesek de ABD için "güvenli bölge" PYD'nin bulunduğu yerler; zaten buraya üsler ve merkezler kurarak, bayraklar dikerek bunu fiili olarak ifade ediyor. Diğer bir ifadeyle, Irak'ta Barzani demek, Suriye'de de PYD demek ABD ve İsrail demektir.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye ile Rusya arasıdaki buzların erimesi, siyasilerimizin Suriye hakkında politika değişikliği yapacakları izlenimi veren açıklamalar, Suriye'ye cesaret vermiş ve bu cesaretle Türkiye'nin de terör örgütü kabul ettiği PYD'nin bulunduğu Haseke'yi vurmaya başlamışlardı.
İşte ABD bu sözüm ona yanlışlıkla yapılan saldırıyla Esad'a gözdağı vermeye çalışıyor, "PYD'me, yani benim egemenlik sahama dokunma" diyor.
Danimarka ve Avusturya'nın pişmanlıkları ise onların Esad'ın ordusuna değil, IŞİD'e operasyon yapılıyor istihbaratıyla hareket ettiklerini ve ABD tarafından ters köşeye yatırıldıklarını gösteriyor. ABD bu hamleyle Rusya karşısında tek kalma riskini üstlenemediği için Danimarka, Avusturya ve İngiltere'yi de yanına katıyor.
Ama bu plan ters tepecek, çünkü yanlış istihbaratla hareket eden koalisyon güçleri, bundan sonra ABD'ye değil, Rusya'ya daha fazla güvenecek.
Ama ABD ne kadar satarsa satsın, aldatırsa aldatsın ABD taşeronluğunda ısrarcı olan Türkiye için aynı şeyi maalesef söyleyemiyoruz. ABD'nin bundan sonraki planı Türkiye'ye, aynen Danimarka ve Avusturya'ya yaptığı gibi yanlış istihbaratla Suriye ordusuyla karşı karşıya getirmektir. Aynen Uludere'de olduğu gibi? Ve maalesef Türkiye Başbakan Binali Yıldırım'ın ifadelerine bakarak Suriye devleti ile bir normalleşme beklerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden bu normalleşmenin tam tersine açıklamalar yapmaya başladı. Yine Esad'sız bir geçiş dönemi demeye, Esad'a katil demeye başladı.
Suriye'ye geçerken önümüzde olan ÖSO, güneye doğru inerken yavaş yavaş TSK'nın yanından kaybolmaya, Türkiye ABD'nin çizdiği rotada yalnız ilerlemeye başladı.
ABD de, Saddam'a verdiği gazı, artan bir tonda Türkiye'ye vermeye devam ediyor.
Sonuç, Türkiye'yi Suriye devleti ile karşı karşıya getirecekler ve bir kıvılcımla Müslüman'ı Müslüman'a kırdıracaklar. ABD de bu tabloyu seyrederken, Suriye'nin kuzeyini kendisi için daha da güvenli hale getirecek.
Yani Sayın Baş'ın uyardığı gibi, Suriye harekatı meşru müdafaa derken yaşam hakkımıza mal olacak.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.