logo
13 TEMMUZ 2025

ABD’nin “iklim”le başı dertte

28.09.2018 00:00:00

Nature Climate Change dergisi son sayısında küresel ısınma ve etkileriyle alakalı önemli bir analize yer verdi.


ABD'nin Kaliforniya Üniversitesi'nden Kate Ricke'nin kaleme aldığı analiz, Ricke ve meslektaşlarının uzun süredir yaptıkları inceleme ve araştırmaların bir neticesi…


Analizde özetle şunlar ifade ediliyor:


* Dünyanın iklimini inceleyen bilim insanlarının çoğu, küresel ısınmanın varlığından ve eğer artan sıcaklar bir buçuk santigrat derece seviyesinde tutulmazsa, gezegenin şeklini kökten değiştireceğinden kuşku duymuyor.


* Bu görüş, onlarca iklimsel uydu, binlerce meteoroloji istasyonu ve yüzlerce bilgisayar modelinin ölçüm sonuçlarıyla da destekleniyor.


* Bilim insanları, küresel ısınmayla ilişkili tüm olası ekonomik ve sosyal sonuçları bir araya getirdi ve onlarca farklı iklim modelini kullanarak bu faktörlerin her birine ilişkin ekonomiye 'katkısını' hesapladı. Bu hesaplamalar, beklenmedik bir şekilde küresel ısınmanın sonuçlarının dünyanın her ülkesi için farklı olacağını gösterdi.


* Rusya, Kanada, Avrupa Birliği ve Kuzey Avrupa ülkelerinin de dahil olduğu kuzey ülkelerinin zarar görmeyeceği, aksine, yıllık ortalama sıcaklıklarının hızla artması durumunda yaşamlarını iyileştirebilecekleri ortaya çıktı. Bu ülkelerdeki sıcaklık artışı tarımdaki verimi artıracak ve endüstride enerji tüketimini azaltacaktır.


* Öte yandan, birçok güney ülkesi mevcut iklim tahminlerinin öngördüğünden daha fazla zarar görecek.


* Yüzlerce farklı senaryo, ABD'nin diğer büyük ekonomilerle karşılaştırıldığında, ısınmanın etkilerinden en çok etkilenecek ülke olacağını gösteriyor.


* Küresel ısınma en fazla ABD ve Hindistan'ı vuracak. Bu iki ülkenin ekonomileri her yıl 250 ila 260 milyar dolar kaybedecek. ABD ve Hindistan'la beraber Meksika, Çin ve Brezilya en fazla zarar gören diğer ülkeler olacak.


* Paradoks şu: Küresel ısınmanın gelecekteki baş kurbanları bugün ya Paris Anlaşması'nın tamamen fes edilmesi ya da gelişmekte olan ülkeler lehine hafifletilmesini savunuyor. Öte yandan, artan sıcaklıklardan faydalanacak hemen tüm ülkeler, sera gazı emisyonlarının azaltılması gerektiğini savunuyor.


Dünya ülkeleri küresel ısınmayı önleyebilmek ve zararlarını azaltabilmek için Aralık 2015'te küresel ısınmayla mücadele konusundaki ilk evrensel ve bağlayıcı Paris Anlaşması'nı imzaladılar. Bu anlaşma çerçevesinde, devletler önümüzdeki onlarca yıl boyunca sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmaya karar verdi.


İşin garip tarafı, analizde de ifade edildiği gibi, küresel ısınmadan en fazla zararı görecek olan ABD, kendi menfaatine olan Paris Antlaşması'ndan çekildi.


Peki, ABD yönetimi bu olumsuz iklim şartlarından en çok kendilerinin etkileneceğini bilmiyorlar mıydı? Biliyorlarsa, bu vurdumduymazlıkları nedir? 


Gayet iyi biliyorlardı. 2000'li yılların başında dönemin ABD Başkanı Bush'a bir küresel iklim raporu sunulmuş ve 20 yıl içinde değişen iklim şartlarının ABD'yi kötü vuracağı, hatta bir buzullar ülkesine çevireceği bildirilmişti. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, o günkü konuşmalarında ve yazdığı makalelerde bu konuyu etraflıca irdelemektedir ve şu tespitlerde bulunmaktadır:


* Küresel ısınma sebebiyle eriyen buzulların ABD ile İngiltere arasında yer alan Gulf Stream akıntısını soğutması ile özellikle Avrupa'nın batısı ile Amerika kıtasında çok ciddi iklim değişiklerinin yaşanması kaçınılmazdır…


* Bu sayede ani bir global iklim değişikliği başlayacak ve kendini dünyanın çeşitli yerlerinde çeşitli şekillerde gösterecektir. Soğuk bölgelerde hava, daha da soğuyacak ve sıcak bölgelerde kuraklık ve çölleşme artacak; kasırga ve Muson kuşağında ise bu hava olaylarının şiddeti afet boyutlarına ulaşacak. 


* Bütün bunlar Amerikan kıtasının çok yakın bir gelecekte Gulf Stream'deki değişiklik nedeni ile, sanki bir buzul çağına gireceğini göstermektedir. Bu süreci uzun zamandan beri bilen ABD, önceleri kendisine uzayda vatan aramaya çalıştı.


* Ancak buradan netice alamayınca kendisine "yaşanabilir bölge" olarak "verimli hilal" diye ifade edilen Anadolu ve Ortadoğu topraklarını seçmiştir.


Sayın Baş'ın tespitlerinden anlıyoruz ki, ABD, küresel ısınmanın zararlı etkileriyle mücadele etmek yerine, en az zarar göreceği bir coğrafyaya yerleşmeye karar vermiştir.


Üstelik bu coğrafya, hem inancının hedefidir, hem yer altı ve yerüstü kaynakları açısından zengindir, hem de dünyanın merkezi konumundadır. Bu tespit, ABD'nin, menfaati olduğu halde neden Paris Antlaşması'ndan çekildiğinin de cevabıdır.


ABD'nin bu kapsamda, Irak'ı, Suriye'yi işgal ettiğini görüyoruz ama bu sadece o ülkelerle sınırlı kalmayacaktır; Türkiye ve İran da hedeftedir.


Hatta Sayın Baş'ın ifadesiyle, "Asıl hedef Türkiye'dir."


O halde, böyle menfur hesabı olan bir ülkeyle stratejik müttefik olunamayacağını, üzerimizde hesabı olmayan ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmemiz gerektiğini artık anlamamız gerekmektedir.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Feribotta korku dolu anlar
200 yolcu tahliye edildi
AKP, MHP, DEM işbirliğine dair yeni açıklama
Erdoğan'dan 3 parti vurgusu
Suriye ve İsrailli yetkililer Bakü'de bir araya geldi
Sırada Türkiye mi var?
24 saatte 139 şehit daha
Gazze'de can kaybı 58 bini aştı
'Günler içinde kurulacak'
AKP'den komisyon açıklaması
Trump'ın 'Epstein' rahatsızlığı
'Neden gündemde tutuluyor?'
Güney Kore'den dikkat çeken iddia
'Kuzey Kore, Rusya'ya 12 milyondan fazla top mermisi gönderdi'
Ankara'da 26 katlı binada yangın çıktı
1'i bebek 3 kişi hayatını kaybetti
Sahel kuşağında çatışma sarmalı
Kurak topraklarda kırılgan gelecek
AB'den, Trump'a gümrük resti:
'Çıkarlarımızı korumaya hazırız'
Tayvan Boğazı’nda gölge savaş
Tayvan teknoloji ve egemenlik arasında sıkıştı
Gazze'ye bomba yağıyor
Son 48 saatte 250 noktaya hava saldırısı
'AK Parti, MHP ve DEM olarak bu süreci birlikte pişireceğiz'
Erdoğan beklenen konuşmasını yaptı
Arktik’te sessiz rekabet
Buz ülkesinde gerilim yükseliyor
Rusya-Ukrayna cephesinde yeni dönem
Elektronik savaşın yükselişi
Feribotta korku dolu anlar
200 yolcu tahliye edildi
AKP, MHP, DEM işbirliğine dair yeni açıklama
Erdoğan'dan 3 parti vurgusu
Suriye ve İsrailli yetkililer Bakü'de bir araya geldi
Sırada Türkiye mi var?
24 saatte 139 şehit daha
Gazze'de can kaybı 58 bini aştı
'Günler içinde kurulacak'
AKP'den komisyon açıklaması
Trump'ın 'Epstein' rahatsızlığı
'Neden gündemde tutuluyor?'
Güney Kore'den dikkat çeken iddia
'Kuzey Kore, Rusya'ya 12 milyondan fazla top mermisi gönderdi'
Ankara'da 26 katlı binada yangın çıktı
1'i bebek 3 kişi hayatını kaybetti
Sahel kuşağında çatışma sarmalı
Kurak topraklarda kırılgan gelecek
AB'den, Trump'a gümrük resti:
'Çıkarlarımızı korumaya hazırız'
Tayvan Boğazı’nda gölge savaş
Tayvan teknoloji ve egemenlik arasında sıkıştı
Gazze'ye bomba yağıyor
Son 48 saatte 250 noktaya hava saldırısı
'AK Parti, MHP ve DEM olarak bu süreci birlikte pişireceğiz'
Erdoğan beklenen konuşmasını yaptı
Arktik’te sessiz rekabet
Buz ülkesinde gerilim yükseliyor
Rusya-Ukrayna cephesinde yeni dönem
Elektronik savaşın yükselişi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.