logo
25 NİSAN 2024

ABD'ye karşı Atatürk gibi durmak şarttır

06.12.2017 00:00:00
Adeta Osmanlı'nın son yıllarını yaşıyor gibi Türkiye Cumhuriyeti. O yıllardaki Osmanlı'yı bir düşünün. Ekonomisine tamamen yabancılar hükmediyor. Dış borçlar ödenemez boyutta. Borçlara karşı Duyunu Umumiye adı altında kamu malları tek tek satılıyor, ipotek ediliyor. Sanayi ve ticaret aynı şekilde yine yabancıların kontrolünde. Yerli üretim, yerli marka yok.
Orduları tamamen yabacı komutanların elinde. Genç nüfus savaşlarda kaybediliyor. Zaten fakir olan halk köylerinde hayatta kalma mücadelesi veriyor. İçten ve dıştan kuşatılmış Padişah'ın sadece ismi ve makamı var. Hangi karar, hangi kanun, hangi yaptırım önüne getirilse kabul etmek durumunda. Ve 1. Dünya Savaşında kaybeden taraf olarak Osmanlı, Mondros'u imzalıyor. Kazananlar kim? İngiltere, Fransa, İtalya ve bunların uzantısı olan Yunanistan, Rumlar, Ermeniler ve de sözde savaşa dahil olmayan ABD.
İşte o şartlar M Kemal Atatürk önderliğinde Türk Milleti, Haçlıya karşı bir bağımsızlık mücadelesi veriyor. Bu destansı mücadele Lozan ile taçlandırılıp Anadolu'nun tapusu alınıyor.
Bitti mi? Hayır. Haçlı ile mücadelenin bitmediğini bilen M. Kemal tam bağımsızlık için gereken adımları tek tek atmaya başlıyor. 
Ekonomiyi millileştiriyor. Parayı millileştiriyor. Endüstri ve sanayi millileştiriyor. Yabancı işletmeleri devletleştiriyor. Bankaları devletleştiriyor. Tarım ve hayvancılığa öncelik vererek millileştiriyor.
Tarikat, loca, dernek, vakıf adı altında devletin ve milletin maddi, manevi bütünlüğüne zarar veren her türlü yapılanmayı kapatıyor. 
Milletimizin, kültürel ve dini sömürgeci anlayışların etkisinden kurtulup asıl kimliğine kavuşması eğitim, din ve kültürel inkılapları devreye koyuyor.
Ordumuz, düşmana korku dosta güven veren bir yapılanma içine giriyor. Devletle arası politikalarda komşularımızla ittifaklar, karşılıklı güven ilişkileri kuruluyor.
Ve Muftafa Kemal, Anadolu'yu karış karış gezdi. Milleti ile tek tek muhatap oldu. Milletimizin sevgi ve saygısını kazandı. Milletin gönlündeki tek adam oldu.
İşte o Türkiye çok kısa sürede eğitim seviyesini yükseltti. Madencilikte çok ileri noktaya geldi. Cumhuriyet tarihinde bütçe ilk kez fazla verdi. Tarım ve hayvancılık gelişti. Bio dizeli kullanan ilk devlet olduk. Uçak ürettik ve sattık.
Haçlı dünyası bu dirilişi adeta ağzı açık izliyordu. Ama Anadolu üzerindeki dini temelli siyasi ve ekonomik hedeflerinden de vazgeçmiş değildi.
Bugün dünyanın kan emicisi ABD o gün Lozan'da belirlenen güney sınırımızı tanımadı. Halen de tanımıyor. 1927'ye kadar elçi bile göndermedi.
ABD ve AB adı altında Haçlı'nın bu topraklardaki hedeflerine ulaşma arzusu Atatürk döneminde sekteye uğrasa da Atatürk'ün vefatı ardından tek tek uygulanmaya konuldu.
Ekonomik, siyasi, kültürel, ahlaki, askeri sömürü adımlarını içerden buldukları devşirmelerle bir bir uygulamaya soktular.
Ülkemizde iktidarlar bu sömürünün bizzat uygulayıcısıdırlar. Milletimize bu sömürüyü çağdaşlaşmak, demokratikleşme, özgürleşmek, zenginleşmek vs. adları altında kabul ettirdiler.
Geldiğimiz noktada artık ekonomisi işgal edilmiş, ordusu zayıflatılmış, ordunun elindeki teçhizatın kontrolü ele geçirilmiş, sanayisi ele dışa bağımlı, tarım ve hayvancılığı bitmiş, bankacılıkta hükmü kaldırılmış, sosyal ve ahlaki sömürü ile kendine yabancı bir kimlik ortaya çıkmış durumda. 
Diğer taraftan diğer komşularıyla ilişkilerini kaybetmiş, hem terör örgütlerinin, hem de dostun, müttefikim, ortağım dediği küresel güç ve sömürücülerin açık hedefi haline gelmiş, borçlarını ödeyemez bir durumda olan Türkiye. İster kabul edin, ister etmeyin tablo bu hatta daha da vahim. Zarrab filan hikaye. Haçlı, ABD önderliğinde Anadolu'yu istiyor.
Eğer laf atmaları, birilerini suçlamaları bırakmayıp hala aklanma gayretiyle olaylara bakarsak ABD'nin istediği ekonomik kriz ve akabinde ki iç savaş bir adım ötemizde. Onun için ABD'ye ve topyekun Haçlıya Atatürk duruşunu bir kez daha göstermeliyiz. Nasıl?
Senyoraj hakkı kullanılarak milli para piyasaya sürülmeli, doların egemenliğine son verilmelidir. Komşularımızla olan sorunlarımız bir tarafa bırakılarak koşulsuz barış ve dostluk anlaşmaları imzalanmalıdır. NATO'dan çıkılmalı, ABD süreci durdurmalı, ülkemizdeki ABD üstleri derhal kapatılmalıdır. Rusya, Türk Cumhuriyetleri, İran hatta Pakistan ile ortak savunma anlaşmalar yapılmalıdır. Milletimizin içinde bulunan etnik, mezhep ve dini kavramlar üzerinden ayrımcılık yapan kişi ve yapılar derhal temizlenmeli, Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt itikadında kardeşlik tahsis edilmelidir. En fazla 1 yıl içerisinde ise milli tarım, sanayi, madencilik politikaları devreye konulmalı, piyasa emperyalistlerin tekelinden kurtarılmalıdır. 
Hükümet bunları yapabilirse hem kendileri, hem de Türkiye ayakta kalır. Yapamazsa kendileri kaybeder. Türkiye ise acı çeker, gözyaşı döker, sendeler ve Atatürk gibi bir lider çıkar, gelir Türkiye'yi ayağı kaldırır.
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.