Açlık sınırında yeni rekor
İşçileri Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda temsil eden Türk-İş’in verilerine göre, Nisan ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 10 bin 135 liraya yükselerek rekor tazeledi. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında 5 bin 323 lira olan açlık sınırı böylece bir yılda ikiye katlanmış oldu. 4 kişilik bir ailenin minimum geçim koşullarını ifade eden yoksulluk sınırı ise 33 bin 15 lira olarak hesaplandı
29.04.2023 16:44:00





MURAT ÇABAS/ DETAY HABER
Her ne kadar hükümet yetkilileri yaptıkları açıklamalarda "Ekonomik kriz yok" deseler de, yapılan araştırmalar bunun tam tersini söylüyor. Krizi de bir kazanç fırsatına dönüştüren sermaye grupları için, doğru, kriz olmayabilir ama ülkemizde geliri sürekli eriyen ve alım gücü düşen, nüfusumuzun yüzde 90'ından fazla kesimi için ekonomik kriz acı bir şekilde yaşanıyor. Türk-İş'in Nisan ayına ilişkin 'Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması' asgari ücretli, emekli ve memurların gelirlerinin ne kadar yetersiz kaldığını gözler önüne serdi.
Açlık sınırı, asgari ücrete fark attı
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı 'Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması'nın Nisan 2023 sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Buna göre, 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden 'açlık sınırı', 10 bin 135 liraya yükseldi. Geçtiğimiz ay bu rakam 9 bin 591 liraydı. Böylece 4 kişilik bir ailenin sadece mutfak masrafı bir ayda 544 lira artmış oldu. Açlık sınırı, net 8 bin 506 lira olarak belirlenen asgari ücreti bu yılın daha ilk ayında geçmişti. Türk-İş, geçen yılın Nisan ayında açlık sınırını 5 bin 323 lira olarak açıklamıştı. Veriler gösteriyor ki, Türk-İş'in gıda enflasyonu, Mart ayında yüzde 67.8 olarak açıklanan TÜİK'in gıda enflasyonundan oldukça fazla…
Asgari ücret bir kişiye bile yetmiyor
Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen 'yoksulluk sınırı' ise 33 bin 15 lira olarak hesaplandı. Mart 2023'te bu rakam 31 bin 241 liraydı. Yoksulluk sınırının bir ayda 1774 lira birden artması dikkat çekti. Bekâr bir çalışanın 'yaşama maliyeti', aylık 13 bin 167 lira olarak belirlendi. Ankara'da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 5.67 artarken, son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 115.75 oldu.
Dana etinin kilosu 300 TL'yi geçti
Türk-İş'in araştırmasına göre, bir ayda balık yüzde 9, kuzu yüzde 21, dana yüzde 25, tavuk yüzde 11, yumurta yüzde 3 zamlandı. İlk kez balık fiyatı 140 lirayı, dana eti 300 lirayı, kuzu eti ise 350 lirayı geçerken, yumurtanın tanesi 3.5 lira oldu. Kuzu etinin fiyatının Bakan Nebati'nin iddia ettiği gibi dana etinden ucuz olmadığı bir kez daha gözlemlendi. Araştırmaya göre, Nisan'da süt ve yoğurt fiyatları ise geriledi. Kuru baklagillerden kırmızı mercimeğin ortalama kilogram fiyatı yüzde 5 gerilerken, kuru fasulyenin fiyatı yüzde 3, yağlı tohumların fiyatı yüzde 8 oranında arttı. Bir ayda pirinç ve un fiyatlarında sınırlı düzeyde artış görüldü. Bulgur yüzde 4, makarna yüzde 5 zamlandı. İrmiğin fiyatı yüzde 4 düştü. Ramazan ayı sonrası Ankara'da ekmek fiyatı bu ay değişmedi. Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin yüzde 20, pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları yüzde 15 arttı.
Kuru soğan yüzde 40 zamlandı
Kuru soğanın yüzde 40'lık artışla kilogramı 30 liraya kadar çıktı. Sebzelerden patlıcan, kabak, domates ve salatalık fiyatları düşerken biber zamlandı. Fasulye ortalama 33 liradan semt pazarlarında yer bulurken, bakla ve bezelye fiyatları geriledi. Geçen ay en az 40 liradan pazarlarda satılmaya başlayan çilek bu ay 20 liraya kadar geriledi. Erik, yenidünya, çağla gibi yeni yaz meyveleri ortalama 45 liradan satılmaya başlandı. Yerli muzun fiyatı ise 25 liraya kadar yükseldi.
Sebze-meyve ateş pahası
Araştırmaya göre, Nisan'da ortalama sebzelerin kilogram fiyatı 20.26 lira, ortalama meyve kilogram fiyatı 19.02 lira oldu. Ortalama meyve-sebze kilogram fiyatı ise 18.65 lira olarak tespit edildi. Son bir ayda ortalama ayçiçek yağı, tereyağı, margarin ve zeytinyağı fiyatları sabit kaldı. Yeşil zeytinin fiyatı yüzde 4, pekmezin fiyatı yüzde 6 arttı. Balın fiyatı yüzde 4, salçanın fiyatı yüzde 5 geriledi. Ihlamur, şeker ve baharat fiyatları sabit kaldı.
Fiyatlar dünyada azalıyor, bizde rekor kırıyor
Türk-İş, araştırma sonuçlarını yazılı bir açıklamayla değerlendirdi. Ücretlilerin satın alma güçlerinin enflasyon nedeniyle aşındığının altı çizildiği açıklamada, "Yapılması gereken zorunlu harcamaları karşılamakta yetersiz kalan ücret gelirleri nedeniyle hayat pahalılığı dar gelirlinin peşini bırakmıyor" denildi. 1.5 yıldan fazla süredir gıda enflasyonunun yüksek seyrettiğinin ifade edildiği açıklamada şunlar ifade edildi: "Bu durum sabit gelirlilerin ücret ve maaşlara yapılan zamlara rağmen büyümeden pay almak bir yana alım gücünü düşürüyor. Buna bağlı olarak örneğin son bir ayda ortalama 50 TL, son bir yılda yüzde 150 artan kırmızı eti tüketmek düşük gelirli vatandaşlar için mümkün olmuyor. Sadece hayvansal ürünler değil mutfakta en fazla tüketilen gıdalardan kuru soğan ve patates fiyatları da son bir yılda iki katına kadar artmış durumda. Üstelik dünyada gıda fiyatları BM Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre bir yıldır aralıksız her ay düşerek yüzde 20 azalmış olmasına rağmen… Günümüzde temel sorun geçim sıkıntısıdır. Gıda alışverişlerinde bile kilogramdan, grama ve tane ile alışverişe göre hayatını idame ettirmek durumunda kalmış olan vatandaş, temel tüketimlerinden daha fazla kısamaz hale gelmiştir."
Her ne kadar hükümet yetkilileri yaptıkları açıklamalarda "Ekonomik kriz yok" deseler de, yapılan araştırmalar bunun tam tersini söylüyor. Krizi de bir kazanç fırsatına dönüştüren sermaye grupları için, doğru, kriz olmayabilir ama ülkemizde geliri sürekli eriyen ve alım gücü düşen, nüfusumuzun yüzde 90'ından fazla kesimi için ekonomik kriz acı bir şekilde yaşanıyor. Türk-İş'in Nisan ayına ilişkin 'Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması' asgari ücretli, emekli ve memurların gelirlerinin ne kadar yetersiz kaldığını gözler önüne serdi.
Açlık sınırı, asgari ücrete fark attı
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı 'Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması'nın Nisan 2023 sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Buna göre, 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden 'açlık sınırı', 10 bin 135 liraya yükseldi. Geçtiğimiz ay bu rakam 9 bin 591 liraydı. Böylece 4 kişilik bir ailenin sadece mutfak masrafı bir ayda 544 lira artmış oldu. Açlık sınırı, net 8 bin 506 lira olarak belirlenen asgari ücreti bu yılın daha ilk ayında geçmişti. Türk-İş, geçen yılın Nisan ayında açlık sınırını 5 bin 323 lira olarak açıklamıştı. Veriler gösteriyor ki, Türk-İş'in gıda enflasyonu, Mart ayında yüzde 67.8 olarak açıklanan TÜİK'in gıda enflasyonundan oldukça fazla…
Asgari ücret bir kişiye bile yetmiyor
Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen 'yoksulluk sınırı' ise 33 bin 15 lira olarak hesaplandı. Mart 2023'te bu rakam 31 bin 241 liraydı. Yoksulluk sınırının bir ayda 1774 lira birden artması dikkat çekti. Bekâr bir çalışanın 'yaşama maliyeti', aylık 13 bin 167 lira olarak belirlendi. Ankara'da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 5.67 artarken, son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 115.75 oldu.
Dana etinin kilosu 300 TL'yi geçti
Türk-İş'in araştırmasına göre, bir ayda balık yüzde 9, kuzu yüzde 21, dana yüzde 25, tavuk yüzde 11, yumurta yüzde 3 zamlandı. İlk kez balık fiyatı 140 lirayı, dana eti 300 lirayı, kuzu eti ise 350 lirayı geçerken, yumurtanın tanesi 3.5 lira oldu. Kuzu etinin fiyatının Bakan Nebati'nin iddia ettiği gibi dana etinden ucuz olmadığı bir kez daha gözlemlendi. Araştırmaya göre, Nisan'da süt ve yoğurt fiyatları ise geriledi. Kuru baklagillerden kırmızı mercimeğin ortalama kilogram fiyatı yüzde 5 gerilerken, kuru fasulyenin fiyatı yüzde 3, yağlı tohumların fiyatı yüzde 8 oranında arttı. Bir ayda pirinç ve un fiyatlarında sınırlı düzeyde artış görüldü. Bulgur yüzde 4, makarna yüzde 5 zamlandı. İrmiğin fiyatı yüzde 4 düştü. Ramazan ayı sonrası Ankara'da ekmek fiyatı bu ay değişmedi. Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin yüzde 20, pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları yüzde 15 arttı.
Kuru soğan yüzde 40 zamlandı
Kuru soğanın yüzde 40'lık artışla kilogramı 30 liraya kadar çıktı. Sebzelerden patlıcan, kabak, domates ve salatalık fiyatları düşerken biber zamlandı. Fasulye ortalama 33 liradan semt pazarlarında yer bulurken, bakla ve bezelye fiyatları geriledi. Geçen ay en az 40 liradan pazarlarda satılmaya başlayan çilek bu ay 20 liraya kadar geriledi. Erik, yenidünya, çağla gibi yeni yaz meyveleri ortalama 45 liradan satılmaya başlandı. Yerli muzun fiyatı ise 25 liraya kadar yükseldi.
Sebze-meyve ateş pahası
Araştırmaya göre, Nisan'da ortalama sebzelerin kilogram fiyatı 20.26 lira, ortalama meyve kilogram fiyatı 19.02 lira oldu. Ortalama meyve-sebze kilogram fiyatı ise 18.65 lira olarak tespit edildi. Son bir ayda ortalama ayçiçek yağı, tereyağı, margarin ve zeytinyağı fiyatları sabit kaldı. Yeşil zeytinin fiyatı yüzde 4, pekmezin fiyatı yüzde 6 arttı. Balın fiyatı yüzde 4, salçanın fiyatı yüzde 5 geriledi. Ihlamur, şeker ve baharat fiyatları sabit kaldı.
Fiyatlar dünyada azalıyor, bizde rekor kırıyor
Türk-İş, araştırma sonuçlarını yazılı bir açıklamayla değerlendirdi. Ücretlilerin satın alma güçlerinin enflasyon nedeniyle aşındığının altı çizildiği açıklamada, "Yapılması gereken zorunlu harcamaları karşılamakta yetersiz kalan ücret gelirleri nedeniyle hayat pahalılığı dar gelirlinin peşini bırakmıyor" denildi. 1.5 yıldan fazla süredir gıda enflasyonunun yüksek seyrettiğinin ifade edildiği açıklamada şunlar ifade edildi: "Bu durum sabit gelirlilerin ücret ve maaşlara yapılan zamlara rağmen büyümeden pay almak bir yana alım gücünü düşürüyor. Buna bağlı olarak örneğin son bir ayda ortalama 50 TL, son bir yılda yüzde 150 artan kırmızı eti tüketmek düşük gelirli vatandaşlar için mümkün olmuyor. Sadece hayvansal ürünler değil mutfakta en fazla tüketilen gıdalardan kuru soğan ve patates fiyatları da son bir yılda iki katına kadar artmış durumda. Üstelik dünyada gıda fiyatları BM Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre bir yıldır aralıksız her ay düşerek yüzde 20 azalmış olmasına rağmen… Günümüzde temel sorun geçim sıkıntısıdır. Gıda alışverişlerinde bile kilogramdan, grama ve tane ile alışverişe göre hayatını idame ettirmek durumunda kalmış olan vatandaş, temel tüketimlerinden daha fazla kısamaz hale gelmiştir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.