Beşiktaş, Galatasaray gibi köklü kulüpler, ligde kalma mücadelesi veren bir takıma yenildikleri zaman futbol programlarında bir vurgu yapılır;
Türkiye ligini bilmeyen bir kişiyi (atıyorum) Galatasaray-Akhisar maçına götürseniz, maçı izlese der ki, şampiyonluğa oynayan takım Akhisarspor.
Şimdi özellikle iktidar partisinin yaptığı açıklamalara bakıyorum ve diyorum ki, Türkiye'yi bilmeyen birisi Sayın Cumhurbaşkanının, bakanların yaptıkları açıklamaları dinlese, 'Türkiye bolluk, bereket yurduymuş', der.
Bu kanıya nasıl mı vardır?
Bakın Sayın Erdoğan diyor ki; "İki tür kuyruk var. CHP iktidarlarında yokluk kuyruğu yaşandı. Şimdi ise atılan adımla varlık kuyruğu oluştu."
Evet, aynen öyle! Şişli'deki tanzim satış noktasındaki kuyrukta son yılların ihale şampiyonu malum Mehmet salatalık almak için kuyruğa girmiş.
Kadıköy'deki tanzim noktasındaki kuyrukta ise Nihat Bey görüntülenmiş.
Alibeyköy'deki rezidanslar önüne açılan tanzim satış çadırında ise ağaların oğulları, 'soğan kuyruğunda olmaktan duydukları mutluluğu' anlatmışlar.
Etiler'deki tanzim noktasında kuyruğa giren genç Ajda ise geçmişe vurgu yaparcasına, 'Kime ne kime ne, sana ne, sana ne' şarkısını seslendirmiş.
Urfa'dan kuyruğa girmek için gelen Tatlısesgiller ise 'ben ne insanlar gördüm' şarklısıyla kuyrukları eleştirenlere mesaj göndermiş.
Bu zengin kuyruklarını gören vatandaşlar ise hep bir ağızdan Müslüm Gürses'in, 'yakarsa dünyayı garipler yakar' şarkısını söylemişler.
Diğer taraftan mal varlıklarını yurt dışına taşıyan, başka ülke vatandaşlıklarına geçen zenginlerimiz ise bu kuyruklara girmek için rezervasyon yaptırmış.
Dalga filan geçmiyorum. Bu ülkede varlık kuyruğunda başka kimler olabilir ki?
* * *
Patlıcansızlıktan ölen mi var?
Bu kuyrukları eleştirenlere, hükümeti zor durumda bırakmak isteyenlere, ülkede sanki bir kriz varmış, veya kriz havası oluşturmak isteyenlere de MHP lideri tarihi bir cevap verdi;
"İhtiyacı olmadığı halde 'bugün patlıcan yemedim' diye, kimse ölmüyor. Fakir fukara edebiyatı yapmayın.
Türkiye'nin ekonomik verilerini domates, soğan, patlıcanla siyaset türlüsüne dönüştürmenin bir manası yok."
Dostoyevski'nin, 'İnsancıklar' romanını tekrar okumam lazım.
* * *
Fakir fukara edebiyat yapar mı bilmem ama zenginler itiraflarını tek tek sıralamaya başladılar bile.
TBMM başkanıyken İstanbul Belediye başkanlığı için koltuğunu bırakan Sayın Binali Yıldırm, meclis mutfağını çok özleyecekmiş gibi.
Çünkü Sayın Yıldırm; "550'den fazla yemek çeşidi var. 550'yi takip edip, seçmesi bile zor, vakit alıyor" diyor.
Seçilirse aynı mutfağı İstanbul'a kurdurur mu bilmem ama Sayın Yıldırım para yağmuru yağmasını çok özleyecek gibi.
Bu özlemini bizzat kendisi açıkladı; "Para yağmur gibi yağarken, sanki ödemeyecekmiş gibi bol bol almışız. Geri ödeme zamanı gelince 'Nereden çıktı bu?' demeye başlamışız."
Borç alırken bir gün ödeyeceğini aklına getirmeyen Sayın Yıldırım, 'benim, İstanbul'a borcum var. Onu ödemeye geldim' açıklaması yaptı.
Nasıl ödeyeceksiniz, sorusunun cevabı verilmedi. Çünkü soru sorulmadı.
* * *
Aşağıda okuyacağınız fıkranın ülkemizde yaşanan gelişmeler ve kişilerle hiçbir alakası yoktur. Tamamen uydurmadır.
Delileri ziyarete gelen doktor, birinin hareketlerini çok yadırgamış.
"Bu neden böyle şeyler yapıyor" diye sormuş.
"Doktor bey o kendini çamaşır makinesi sanıyor" demiş deliler.
Doktor:
"Hemen çıkarın şunu şuradan bu nasıl iş" diye bağırmaya başlayınca, "Doktor bey yapmayın. O giderse pis pis dolaşırız."
Akın Aydın / diğer yazıları
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024