'PKK ile görüşmüyoruz, görüştüğümüzü iddia eden varsa, bunu ispatlayamayan şerefsizdir'
'Terör örgütüyle masaya oturmadık, oturmayız ve oturmayacağız'
"PKK ile pazarlık yapanlar, alçaktır, şerefsizdir'
'Terör örgütüyle görüşen şerefsiz kere şerefsizdir.'
Gibi nice cümlelerin sahipleri eğer bugün el ele, kol kola terör örgütü ile, idam mahkumu elebaşısı ile görüşüyor, siyasi uzantılarıyla pazarlık yapılıyorlarsa bu siyasi anlayışlara karşı söz bitmiştir.
Baksanıza! Gidip, görüştüklerini bile inkar ediyorlar. Poz vermekten kaçıyorlar. Demek ki bu süreci kendi iradeleri ile başlatmadılar!
Söz milletindir
Bu işin altında hikmet, barış, huzur filan aramayın. Oy verdikleriniz, sizin iradenize karşı adım atmıştır, olmayan bir sorunu sorun haline getirip, Türkiye'yi büyük bir çıkmaza götürmüşlerdir.
Şehit haberlerine 45 saniye yer veren medya 1 yıldır bu konuyu işlemektedir.
Şehit tabutları başında dua edenler şimdi katil ile pazarlık masasındadır.
Eli, gözü, kulağı, ayağı, ayakları olmayan gazilerimizi ziyaret etmeyenlereler, bebek katilini ziyaret etmiştir.
Emeklisinin, emekçisinin, gençlerinin, en hanımlarının dertlerine çare olamayanlar PKK'nın istekleri için çare ve çözüm yolları aramaktadır.
Sözde senin, tercihte senin. İster bu vebale maddi-manevi ortak olursun, ister karşı olur, kurtulursun.
Sürece ortak olmak isteyenler
Siyasi ömürlerini hazin bir şekilde tamamlamış, bizzat seçmenleri tarafından hor görülen iki isim şimdilerde bu sürece ortak olmak için gayret ediyorlar. Biri Ahmet Davutoğlu diğeri Kemal Kılıçdaroğlu.
Irak'ın Duhok kentinde, terörist Mazlum Abdi ile toplantıya katılan, konuşmasında, 'Suriye'de özerk bölge' vurgusu yapan, İmralı canisinin açıklamalarını tarih fırsat' olarak değerlendiren, bu fırsat ile 'Anayasa değişikliğiyle adem-i merkeziyetçi bir model tartışılmalı' diyen eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, PKK'yı neden bitirmediklerini de açıkladı. AKP, PKK'yı bitirmek istememiş
Evet, bizzat Ahmet Davutoğlu itiraf etti. 2004 yılındaki 52 kişinin hayatını kaybettiği Kamışlı olaylarının ardından: "Beşşar Esad, 'Birlikte Kuzey Irak'a girelim, bu işi bitirelim' dedi. Biz oradan, siz kuzeyden girin diye bir teklif oldu. Buna şiddetle karşı çıktım. Böyle bir adım Türkiye'de Türk-Kürt çatışmasını tetiklerdi' dedi.
Şimdi o bölgede adı açıklanmamış Suriye Kürdistan'ı kuruldu. O günden bugüne binlerce asker-sivil kaybettik. Hepsinin vebali üzerlerindedir.
Aynı Davutoğlu bugün diyor ki; "Komisyon neredeyse çalışmalarını tamamlıyor. Herkesi çağırdılar, bir tek beni çağırmadılar. Bu meseleye doğrudan müdahil olmuş, sürecin tam merkezinde yer almış biri olarak en azından bilgi vermem gerekirdi. Çağırsınlar diye bir talebim yok ama ortada bir tuhaflık var."
Tuhaflık filan yok. BOP'un sahipleri, size görev vermedi. O kadar...
Kemal Kılıçdaroğlu
Aylardır sesi, soluğu çıkmayan Kemal Bey bir anda kameralar karşısına geçti. Önce 'CHP'nin yolsuzlukla anılamayacağı' vurgusu yaparak bir anlamda 'evet, bunlar yolsuzluk yaptılar' dedi, ardından da İmralı vurgusu yaptı:
'Cumhuriyet Halk Partisi, devlete istikamet çizer. CHP, Ortadoğu'da tökezlememizi bekleyen İsrail ve Amerika belasını bertaraf etmek ve devletin âli menfaatleri için sürecin içinde olmak zorundadır.
Risk almalıdır ve konuya siyaset üstü bakarak elini taşın altına koymalıdır. Milletimizin CHP'den beklentisi kardeşlik sürecinde öncü olması ve sürece istikamet çizmesidir.'
2 yıl önce kendini cumhurbaşkanı olarak ilan edip şahsı için aldığı riskin bedelini millete ödeten şahsın bu sözleri tartışmaya bile değmez.
Ama yine de değdirelim! Hangi istikameti çizdirdiniz bugüne kadar? Ya da Amerikan İslamcılarını yükseltmek ve yüceltmekten başka hangi istikamette yol aldınız?
ABD ve İsrail'in bela olduğunu koltuğu kaybedince mi anladın? Koltukta iken ABD-İsrail karşıtı hangi politikaları ortaya koydun? Hangi tehditleri milletimize anlattın?
CHP göstermelik muhalefet yapıyor
Söz konusu vatan. Söz konusu milli birliğimiz. Hedef Atatürk, hedef cumhuriyet, hedef devlet.
CHP Başkanı Özel, Zonguldak'ta konuşuyor:
'Biz, Kürt sorununun varlığını cesaretle söyledik, söylemeye devam ederiz. Demokrasilerde sorunlar demokratikleşerek çözülür. Sorun üstüne kararlılıkla giderek çözülür. Asla ve asla zorlamalarla, tartışmalarla bu şekilde çözülmez…
Ne sözümüzden döneriz ne başladığımız işi yarım bırakırız ne de birilerinin peşine takılıp vagon gibi Tayyip Bey ne diyorsa onun peşine gideriz. Gidene de saygımız var'.
Atatürk, 'Söz konusu vatanda gerisi teferruattır' demişti. Bunlar 'söz konusu birkaç oy ise gerisi teferruattır' diyerek Atatürk'ün çizgisinden saptılar.
Tiyatro bu?
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş, 10 yıl önce bugünkü gelişmelere ışık tutan konuşmasında şu tarihi tespitlerde bulunmuştu:
"Yapılacak olan iş, net. Amerika'nın kafası. AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi… İşte onları beraber yapacak. Türkiye'yi bölmek senaryosu hayata geçtiğinde el altından üç parti; HADEP, Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti bir olup Türkiye'yi bölecekler. Cumhuriyet Halk Partisi de göstermelik muhalefet yapacak. Tiyatro bu."
'Terör örgütüyle masaya oturmadık, oturmayız ve oturmayacağız'
"PKK ile pazarlık yapanlar, alçaktır, şerefsizdir'
'Terör örgütüyle görüşen şerefsiz kere şerefsizdir.'
Gibi nice cümlelerin sahipleri eğer bugün el ele, kol kola terör örgütü ile, idam mahkumu elebaşısı ile görüşüyor, siyasi uzantılarıyla pazarlık yapılıyorlarsa bu siyasi anlayışlara karşı söz bitmiştir.
Baksanıza! Gidip, görüştüklerini bile inkar ediyorlar. Poz vermekten kaçıyorlar. Demek ki bu süreci kendi iradeleri ile başlatmadılar!
Söz milletindir
Bu işin altında hikmet, barış, huzur filan aramayın. Oy verdikleriniz, sizin iradenize karşı adım atmıştır, olmayan bir sorunu sorun haline getirip, Türkiye'yi büyük bir çıkmaza götürmüşlerdir.
Şehit haberlerine 45 saniye yer veren medya 1 yıldır bu konuyu işlemektedir.
Şehit tabutları başında dua edenler şimdi katil ile pazarlık masasındadır.
Eli, gözü, kulağı, ayağı, ayakları olmayan gazilerimizi ziyaret etmeyenlereler, bebek katilini ziyaret etmiştir.
Emeklisinin, emekçisinin, gençlerinin, en hanımlarının dertlerine çare olamayanlar PKK'nın istekleri için çare ve çözüm yolları aramaktadır.
Sözde senin, tercihte senin. İster bu vebale maddi-manevi ortak olursun, ister karşı olur, kurtulursun.
Sürece ortak olmak isteyenler
Siyasi ömürlerini hazin bir şekilde tamamlamış, bizzat seçmenleri tarafından hor görülen iki isim şimdilerde bu sürece ortak olmak için gayret ediyorlar. Biri Ahmet Davutoğlu diğeri Kemal Kılıçdaroğlu.
Irak'ın Duhok kentinde, terörist Mazlum Abdi ile toplantıya katılan, konuşmasında, 'Suriye'de özerk bölge' vurgusu yapan, İmralı canisinin açıklamalarını tarih fırsat' olarak değerlendiren, bu fırsat ile 'Anayasa değişikliğiyle adem-i merkeziyetçi bir model tartışılmalı' diyen eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, PKK'yı neden bitirmediklerini de açıkladı. AKP, PKK'yı bitirmek istememiş
Evet, bizzat Ahmet Davutoğlu itiraf etti. 2004 yılındaki 52 kişinin hayatını kaybettiği Kamışlı olaylarının ardından: "Beşşar Esad, 'Birlikte Kuzey Irak'a girelim, bu işi bitirelim' dedi. Biz oradan, siz kuzeyden girin diye bir teklif oldu. Buna şiddetle karşı çıktım. Böyle bir adım Türkiye'de Türk-Kürt çatışmasını tetiklerdi' dedi.
Şimdi o bölgede adı açıklanmamış Suriye Kürdistan'ı kuruldu. O günden bugüne binlerce asker-sivil kaybettik. Hepsinin vebali üzerlerindedir.
Aynı Davutoğlu bugün diyor ki; "Komisyon neredeyse çalışmalarını tamamlıyor. Herkesi çağırdılar, bir tek beni çağırmadılar. Bu meseleye doğrudan müdahil olmuş, sürecin tam merkezinde yer almış biri olarak en azından bilgi vermem gerekirdi. Çağırsınlar diye bir talebim yok ama ortada bir tuhaflık var."
Tuhaflık filan yok. BOP'un sahipleri, size görev vermedi. O kadar...
Kemal Kılıçdaroğlu
Aylardır sesi, soluğu çıkmayan Kemal Bey bir anda kameralar karşısına geçti. Önce 'CHP'nin yolsuzlukla anılamayacağı' vurgusu yaparak bir anlamda 'evet, bunlar yolsuzluk yaptılar' dedi, ardından da İmralı vurgusu yaptı:
'Cumhuriyet Halk Partisi, devlete istikamet çizer. CHP, Ortadoğu'da tökezlememizi bekleyen İsrail ve Amerika belasını bertaraf etmek ve devletin âli menfaatleri için sürecin içinde olmak zorundadır.
Risk almalıdır ve konuya siyaset üstü bakarak elini taşın altına koymalıdır. Milletimizin CHP'den beklentisi kardeşlik sürecinde öncü olması ve sürece istikamet çizmesidir.'
2 yıl önce kendini cumhurbaşkanı olarak ilan edip şahsı için aldığı riskin bedelini millete ödeten şahsın bu sözleri tartışmaya bile değmez.
Ama yine de değdirelim! Hangi istikameti çizdirdiniz bugüne kadar? Ya da Amerikan İslamcılarını yükseltmek ve yüceltmekten başka hangi istikamette yol aldınız?
ABD ve İsrail'in bela olduğunu koltuğu kaybedince mi anladın? Koltukta iken ABD-İsrail karşıtı hangi politikaları ortaya koydun? Hangi tehditleri milletimize anlattın?
CHP göstermelik muhalefet yapıyor
Söz konusu vatan. Söz konusu milli birliğimiz. Hedef Atatürk, hedef cumhuriyet, hedef devlet.
CHP Başkanı Özel, Zonguldak'ta konuşuyor:
'Biz, Kürt sorununun varlığını cesaretle söyledik, söylemeye devam ederiz. Demokrasilerde sorunlar demokratikleşerek çözülür. Sorun üstüne kararlılıkla giderek çözülür. Asla ve asla zorlamalarla, tartışmalarla bu şekilde çözülmez…
Ne sözümüzden döneriz ne başladığımız işi yarım bırakırız ne de birilerinin peşine takılıp vagon gibi Tayyip Bey ne diyorsa onun peşine gideriz. Gidene de saygımız var'.
Atatürk, 'Söz konusu vatanda gerisi teferruattır' demişti. Bunlar 'söz konusu birkaç oy ise gerisi teferruattır' diyerek Atatürk'ün çizgisinden saptılar.
Tiyatro bu?
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş, 10 yıl önce bugünkü gelişmelere ışık tutan konuşmasında şu tarihi tespitlerde bulunmuştu:
"Yapılacak olan iş, net. Amerika'nın kafası. AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi… İşte onları beraber yapacak. Türkiye'yi bölmek senaryosu hayata geçtiğinde el altından üç parti; HADEP, Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti bir olup Türkiye'yi bölecekler. Cumhuriyet Halk Partisi de göstermelik muhalefet yapacak. Tiyatro bu."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Pervin Buldan: ‘Açıklamazsak namerdiz’ / 27.11.2025
- AKP-MHP görevlerini CHP’de göstermelik muhalefetini yapıyor / 26.11.2025
- Murat Bardakçı, Erdoğan’a cevap verecek mi? / 24.11.2025
- Seçimlerden önce ‘HDP hangi masanın altında’ diye yazmışım / 23.11.2025
- Kayıp çocuklar, kayıp gençlik karanlık gelecek / 22.11.2025
- Millete gidemeyenler İmralı’ya gidecekmiş / 21.11.2025
- Asrın sosyal konut projesinde asrın itirafı / 19.11.2025
- Siyasetin vatan hainlerine olan bu ilgisinin sebebi nedir? / 18.11.2025
- Süleyman Soylu ve İBB iddianamesi / 17.11.2025
- Asker Atatürk ve Hoca Atatürk’ün dış politikaya bakışı / 16.11.2025
- AKP-MHP görevlerini CHP’de göstermelik muhalefetini yapıyor / 26.11.2025
- Murat Bardakçı, Erdoğan’a cevap verecek mi? / 24.11.2025
- Seçimlerden önce ‘HDP hangi masanın altında’ diye yazmışım / 23.11.2025
- Kayıp çocuklar, kayıp gençlik karanlık gelecek / 22.11.2025
- Millete gidemeyenler İmralı’ya gidecekmiş / 21.11.2025
- Asrın sosyal konut projesinde asrın itirafı / 19.11.2025
- Siyasetin vatan hainlerine olan bu ilgisinin sebebi nedir? / 18.11.2025
- Süleyman Soylu ve İBB iddianamesi / 17.11.2025
- Asker Atatürk ve Hoca Atatürk’ün dış politikaya bakışı / 16.11.2025





















































































