İstiklal Marşı'nın yüzüncü yılı kutlanırken iktidar partisi hep bir ağızdan, "İstiklal Marşımız milli andımızdır" söylemlerine başladı.
İki gün geçmemişti ki, yapısına son şekil verilen Danıştay'dan malum 'Andımız' kararı çıktı.
AYM'nin Berberoğlu kararı için, "AYM kendini acilen kapatsın" diyen MHP, Danıştay'ın yasağını daha düşük seviyeden cevapladı.
Meral Hanımefendi, Andımız'a sahip çıkarken iktidar ve küçük ortağını hedefe koydu.
Milli Görüş'ten olma, AKP'den kopma partiler ise Andımız'ın karşısında yer aldı.
CHP, 'Türk'üm' demese de, Andımız'a sahip çıkar pozisyonunda MHP'yi asıl faili görmemekle suçluyor.
AKP ise mutlu ve tartışmaları Cumhur İttifakı'na saldırı olarak değerlendirip yine mağduru oynama gayretinde.
Tam tartışmalar şiddetini arttırıyorderken Ömer Faruk Gergerlioğlu'nın vekilliğinin düşürüldüğü, bir savcının da HDP'yi kapatma davası açtığı haberi ile gündem bir anda değişti.
Durun daha bitmedi!
Ardından bir gece ansızın Merkez Bankası Başkanı yine görevden alındı.
İstanbul Sözleşmesi'ni ilk imzalayan AKP şimdi bu sözleşmeden imzasını çektiğini açıkladı.
Yani ortalık toz duman! 7 gün içinde bu kadar hassas gündemlerin arka arkaya gelmesi tabii ki tesadüf olamaz…
Biz, Andımız'ı siyasi ranta ve gündem altına süpürülmesine müsaade etmeyeceğiz, gücümüzün yettiğince anlatacağız.
Dediğimiz gibi konu siyasi rant ve laf yetiştirme kavgasına çoktan dönüşmüş vaziyette. Oysa her daim belirttiğimiz gibi ortada bin yıllık bir hesaplaşma var.
Evet, Türk ve Türk Milleti kavramı ile bir hesaplaşma var ortada. Eğer yoksa 'Türk' lafzından, 'Türk Milleti' gerçeğinden kim, neden rahatsız oluyor!
Bu noktaya dikkat çeken bir tek lider çıktı… BTP Lideri Hüseyin Baş…
Sayın Baş konu ile ilgili verdiği röportajda, "Oradaki Türk kimliği neydi, biz bunu hiç irdeledik mi?" sorusunu sordu.
Evet, ey AKP, ey MHP, ey CHP, ey İYİ Parti ve diğerleri! Türk nedir? Türk Milleti nedir?
BTP Lideri Hüseyin Baş açıklamasında sorduğu sorunun cevabını da verdi:
"Biz, Türklüğü aldık paçavra gibi insanların ayaklarının altına serdik, bunu Türkiye'de yaşayan siyasilerin bir kısmı yaptı.
Hâlbuki babam Prof. Dr. Haydar Baş şunu her zaman anlatırdı. Nedir Türklük? Türklük, Atatürk'ün de anlatımıyla bir üst kimlikti, bir inanç birliğiydi, bir kıble birliğiydi, bir görüş birliğiydi, bir zihniyet birliğiydi.
Bu birlik bizi Hacı Bektaş mayasıyla bir arada tutan yegâne unsurdur. Peki, siz bunu aldınız, ne hale getirdiniz? … Biz, gençlerimize Türk kimliğinin ne anlama geldiğini anlatmalıyız."
Türk nedir? Türk Milleti nasıl oluşmuştur?
Merhum Baş Hocamız şöyle anlatırdı: "Dikkat edilirse bizim ilk defa İslam'la tanıştığımız bölge Horasan'dır. Horasan Türkleri o tarihte Ehl-i Beyt çizgisinde İslam'ı yaşayan insanların bölgesi. İlk temasımız onlarladır. Yani biz İslam'ı, Ehl-i Beyt'in dilinden, elinden, gönlünden aldık. Yani biz İslam'a sevda boyutundan girdik. Muhammed aşkıyla girdik. Ali'nin aşkıyla girdik. Fatıma'nın aşkıyla girdik. Hasan'ın aşkıyla girdik. Hüseyin'in aşkıyla girdik."
Akla şu soru gelebilir! İslam olmasaydık ne olurduk?
Cevabı yine Baş hocamızdan vereyim: "Dinini kaybeden Türkler milliyetlerini de kaybettiler. Bugünkü Macar asıllı insanların dedeleri Türklerdir. Hıristiyanlığa girmiş olan bu insanlar Türklüklerini de kaybediyorlar. Bugün Hungaria'da yaşayanlar meşhur Hunlar'dır. Ama bu insanlara gidip "Siz, Türk'sünüz" deyin, kabul ettirmeniz mümkün değildir. Ama realitede bunlar Türk'türler. Dolayısıyla bizim Türklüğümüzü koruyabilmemiz için de, mutlaka dinimizi yaşamamız lazımdır.
Anadolu'da etnik gruplar vardı. Bunlar Hacı Bektaş'ın Anadolu'ya gelmesine kadar millet değildi. Hacı Bektaş bunların hepsini Müslüman yapıyor ve adına da Türk milleti diyor.
Atatürk'ün felsefesi de bu değil mi? O da 'Ne Mutlu Türk'üm diyene' diyor. Türk doğana değil, 'ben Türk'üm diyene ne mutlu' diyor Atatürk. İşte bunun tamamına bir millet deniyor.
Bu tarifi yapan Hacı Bektaş-ı Veli'dir. Türk milletinin maneviyattaki genelkurmay başkanı da Hacı Bektaş-ı Veli'dir. Allah aşkına bana söyleyin; andımızda mahsurlu ne var? Ben okuyunca duygulanıyorum. Bana, 'büyüklerini sayacak, küçüklerini seveceksin' diyor. Bunun kavmiyetçilikle, ırkçılıkla alakası yok. Bunu okuyan halk bir millet olur, onun adına da Türk Milleti denir."
Ne Mutlu Türk'üm Diyene…
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024