Bugün ülkede yaşadığımız temel gündemin bağlı olduğu kilit soru şudur:
"Apo'ya nasıl bakıyorsunuz. O bir terörist midir, yoksa değil midir?"
Trabzon olaylarının da, Sakarya'da yaşananların da, bayrağın çiğnenmesine gösterilen tepkinin de, ceza yasasının ertelenmesinin de arka planında yatan temel soru budur.
Önemine binaen tekrarlayalım:
"Apo terörist midir, değil midir?"
Evet ülke bu soruya cevap arıyor.
Sakın ha Apo 30 bin şehidin katili, 150 milyar dolarımıza mâl odu, ülkenin 15 yılını çaldı gibi argümanları gündeme getirmeyin. Çünkü eski bardaklar çoktan çardak oldu.
Şimdi AB milliyetçileri Apo'yu Meclis'e sokmanın formülünü arıyor. Daha doğrusu formül bulundu da bu işin hazım süreci tasarlanıyor. Onun için gündemi milliyetçilik-şövenizm darağacına kilitlediler.
Denilmek isteneni hemen söyleyeyim de sonrasını konuşuruz.
Diyorlar ki: "Apo'nun affına karşı iseniz siz bir şövenistsiniz. Ülke için tehlikeli bir adressiniz."
Evet AKP iktidarı ile ülkenin gelip oturduğu liman budur.
"Apo'ya terörist demek suçtur. Vatana sahip çıkmak suçtur. Ülkenin birliğine sahip çıkmak suçtur. Yıkıcı-bölücü ABD-İsrail projelerine karşı çıkmak suçtur!"
ABD'nin "Türk halkına beni sevdireceksiniz" komutunun ne anlama geldiği şimdi daha iyi anlaşılıyor değil mi?
"Öyle şeyler isteyeceğim ki buna milleti hazırlayın" demek istiyor sevgili Sam Amca!
İşte gün bugün. Türkiye geleceği ile ilgili varlık-yokluk fermanını Apo üzerinden oyluyor. Taraflar AB milliyetçileri-haçlı fanatikler-PKK devşirmeleri ile vatanperverler...
***
TCK'nın niçin ertelendiğine ilişkin derin gündemi biliyorsunuz. Hükümet 2 aylık rötar içinde yasaya uygun maddeleri ekleyerek Apo'nun yeniden yargılanmasının önündeki engelleri temizlemek istiyor.
Düğme tartışmalarının aslı-astarı bundan ibarettir.
Bu noktadaki kritik soruyu da soralım: "Yahu Apo bir kez daha yargılansa ne olur sanki? Biz zaten temiz bir mahkeme yapmadık mı? Nasılsa İmralı hakimi yeniden mahkum olacaktır."
Sorudaki tuzak herhalde burnunuzun direğini çökertmiştir. Apo'yu yeniden yargılatacak irade elbette onu temize de çıkartmasını bilecektir.
Önemli olan milletin buna alıştırılması, devletin Apo'ya karşı koyamayacağı ispat edilmelidir. Gerisi işin kolay kısmı...
Kaldı ki yargılama sürecinin Apo'yu nasıl serbest bırakacağına dair formüller de konuşulmaya yazılıp çizilmeye başlandı bile.
İşte size 13 Nisan tarihli Hürriyet gazetesinde Yalçın Bayer'in açık ettiği af formülü:
"CMUK'un 311. maddesi değiştirildiği takdirde Apo yeniden yargılanabilir. (Peki ama) Apo'yu AB bize yargılatır mı sanıyorsunuz?
1959 tarihli suçluların iadesi sözleşmesi ve Yargıtay'ın kararlarına göre durum şöyledir:
'İki devlet arasında suçluların geri verilmesi sözleşmesi hükümleri mevcutken TCK hükümlerine itibar olunmaz.'
Şimdi bu argümanları, Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrasının gölgesinde yorumlamalıyız. Yani uluslararası insan hakları ile ilgili sözleşmeler iç hukukta yasaların üstündedir."
Yalçın Bayer'in hukukçu bir dostunun aracılığı ile anlattığı formül bu.
Yani AB sonuçta altında girecek, üstünden çıkacak ve Apo'nun yargılanmasını bize bırakmayarak kendilerini affedecektir.
Elbette işin içinde başka zengin formüller de var ve bulunabilir. Niyetler bu olduktan sonra hukuk tekniği içinde yol nasıl olsa bulunur.
***
Görüyorsunuz işte Türkiye'nin gizli gündemi budur. Şimdi paldır küldür bu konuyu halka hazmettirmeye çalışıyorlar.
O nedenledir ki Türkiye'de manşetler Trabzon'a kilitleniyor, o nedenledir ki 1 gün içinde 200 aydın (geçinen) bildiriler yayınlıyor. O nedenledir ki İstanbul'dan Trabzon'a otobüs seferleri düzenlemeye kalkışılıyor.
Ha bu arada bulunan "Apo'ya af" formülünün üst başlığında AB var. Deniliyor ki AB gibi büyük bir hedefi Apo gibi birisi yüzünden feda mı edeceğiz. Havuçun sopasında da şu var: "Kaldı ki Apo'yu affetmezsek terör azacak, ekonomi iyiden iyiye patlayacak."
Son sözü söyleyelim. Adamlar ne demişler ve bizimkiler neye imza atmışlardı? Hatırlatalım: "Büyük bir af yasası çıkarın ve Apo'yu salıverin."
Herşey verilen sözler çerçevesinde ilerliyor. Tek sorun Büyük Türk Milleti!
Milleti teslim alamadılar. Sıkıntıları buradan kaynaklanıyor, vatanseverlere yapılan iftiraların da sebebi budur!
Gözünü açık tut ey millet!
"Apo'ya nasıl bakıyorsunuz. O bir terörist midir, yoksa değil midir?"
Trabzon olaylarının da, Sakarya'da yaşananların da, bayrağın çiğnenmesine gösterilen tepkinin de, ceza yasasının ertelenmesinin de arka planında yatan temel soru budur.
Önemine binaen tekrarlayalım:
"Apo terörist midir, değil midir?"
Evet ülke bu soruya cevap arıyor.
Sakın ha Apo 30 bin şehidin katili, 150 milyar dolarımıza mâl odu, ülkenin 15 yılını çaldı gibi argümanları gündeme getirmeyin. Çünkü eski bardaklar çoktan çardak oldu.
Şimdi AB milliyetçileri Apo'yu Meclis'e sokmanın formülünü arıyor. Daha doğrusu formül bulundu da bu işin hazım süreci tasarlanıyor. Onun için gündemi milliyetçilik-şövenizm darağacına kilitlediler.
Denilmek isteneni hemen söyleyeyim de sonrasını konuşuruz.
Diyorlar ki: "Apo'nun affına karşı iseniz siz bir şövenistsiniz. Ülke için tehlikeli bir adressiniz."
Evet AKP iktidarı ile ülkenin gelip oturduğu liman budur.
"Apo'ya terörist demek suçtur. Vatana sahip çıkmak suçtur. Ülkenin birliğine sahip çıkmak suçtur. Yıkıcı-bölücü ABD-İsrail projelerine karşı çıkmak suçtur!"
ABD'nin "Türk halkına beni sevdireceksiniz" komutunun ne anlama geldiği şimdi daha iyi anlaşılıyor değil mi?
"Öyle şeyler isteyeceğim ki buna milleti hazırlayın" demek istiyor sevgili Sam Amca!
İşte gün bugün. Türkiye geleceği ile ilgili varlık-yokluk fermanını Apo üzerinden oyluyor. Taraflar AB milliyetçileri-haçlı fanatikler-PKK devşirmeleri ile vatanperverler...
***
TCK'nın niçin ertelendiğine ilişkin derin gündemi biliyorsunuz. Hükümet 2 aylık rötar içinde yasaya uygun maddeleri ekleyerek Apo'nun yeniden yargılanmasının önündeki engelleri temizlemek istiyor.
Düğme tartışmalarının aslı-astarı bundan ibarettir.
Bu noktadaki kritik soruyu da soralım: "Yahu Apo bir kez daha yargılansa ne olur sanki? Biz zaten temiz bir mahkeme yapmadık mı? Nasılsa İmralı hakimi yeniden mahkum olacaktır."
Sorudaki tuzak herhalde burnunuzun direğini çökertmiştir. Apo'yu yeniden yargılatacak irade elbette onu temize de çıkartmasını bilecektir.
Önemli olan milletin buna alıştırılması, devletin Apo'ya karşı koyamayacağı ispat edilmelidir. Gerisi işin kolay kısmı...
Kaldı ki yargılama sürecinin Apo'yu nasıl serbest bırakacağına dair formüller de konuşulmaya yazılıp çizilmeye başlandı bile.
İşte size 13 Nisan tarihli Hürriyet gazetesinde Yalçın Bayer'in açık ettiği af formülü:
"CMUK'un 311. maddesi değiştirildiği takdirde Apo yeniden yargılanabilir. (Peki ama) Apo'yu AB bize yargılatır mı sanıyorsunuz?
1959 tarihli suçluların iadesi sözleşmesi ve Yargıtay'ın kararlarına göre durum şöyledir:
'İki devlet arasında suçluların geri verilmesi sözleşmesi hükümleri mevcutken TCK hükümlerine itibar olunmaz.'
Şimdi bu argümanları, Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrasının gölgesinde yorumlamalıyız. Yani uluslararası insan hakları ile ilgili sözleşmeler iç hukukta yasaların üstündedir."
Yalçın Bayer'in hukukçu bir dostunun aracılığı ile anlattığı formül bu.
Yani AB sonuçta altında girecek, üstünden çıkacak ve Apo'nun yargılanmasını bize bırakmayarak kendilerini affedecektir.
Elbette işin içinde başka zengin formüller de var ve bulunabilir. Niyetler bu olduktan sonra hukuk tekniği içinde yol nasıl olsa bulunur.
***
Görüyorsunuz işte Türkiye'nin gizli gündemi budur. Şimdi paldır küldür bu konuyu halka hazmettirmeye çalışıyorlar.
O nedenledir ki Türkiye'de manşetler Trabzon'a kilitleniyor, o nedenledir ki 1 gün içinde 200 aydın (geçinen) bildiriler yayınlıyor. O nedenledir ki İstanbul'dan Trabzon'a otobüs seferleri düzenlemeye kalkışılıyor.
Ha bu arada bulunan "Apo'ya af" formülünün üst başlığında AB var. Deniliyor ki AB gibi büyük bir hedefi Apo gibi birisi yüzünden feda mı edeceğiz. Havuçun sopasında da şu var: "Kaldı ki Apo'yu affetmezsek terör azacak, ekonomi iyiden iyiye patlayacak."
Son sözü söyleyelim. Adamlar ne demişler ve bizimkiler neye imza atmışlardı? Hatırlatalım: "Büyük bir af yasası çıkarın ve Apo'yu salıverin."
Herşey verilen sözler çerçevesinde ilerliyor. Tek sorun Büyük Türk Milleti!
Milleti teslim alamadılar. Sıkıntıları buradan kaynaklanıyor, vatanseverlere yapılan iftiraların da sebebi budur!
Gözünü açık tut ey millet!
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021