Hz. Muhammed (sav) ve tüm diğer peygamberlerin hak dinin yayılması, güzel ahlakın yaşanması için verdikleri kararlı, cesur ve fedakarane mücadelenin bir benzeri de Sahabe-i Kiram'ın hayatına hakimdir.... Sahabe-i Kiram, Peygamber Efendimiz (sav)'i hayatta iken ve peygamber olarak gören mümin kimselerdir. Peygamberimiz (sav)'in mücadelesine gerek mallarıyla gerekse de canlarıyla büyük destek veren Sahabe-i Kiram'ın bu ahlakları, İslam tarihi boyunca yaşamış tüm Müslümanlar için büyük şevk kaynağı olmuştur. Cesaretleri, azim ve kararlılıkları, iman kuvvetleri, Allah'a ve Resulüne olan kayıtsız şartsız sadakatleri, en zor şartlar altındayken bile yalnızca Allah'ın rızasını gözetmeleri, Resulullah'ın nefsini kendi nefislerinden üstün tutmaları, yüzyıllardır İslam tarihinde şerefle anılmaktadır. Sahabeler geçmiş yaşamlarını bir an bile düşünmeden arkalarında bırakmış, toplumun tüm tehdit ve baskılarına rağmen Allah'ın Resulü'nün hak dinine uymuşlardır. Onlar Allah'ın rızasını kazanabilmek için her türlü zorluğu, sıkıntıyı severek göze almışlardır. İlk Müslümanlar arasında güçlü kabilelere mensup kişiler olduğu gibi, müşriklerin kölesi konumunda oldukları için güçsüz olan kimseler de bulunuyordu. Bu kimseler, Müslümanlığı kabul edip Resulullah'ın yoluna uydukları öğrenildiğinde kendilerine her türlü sözlü ve fiili saldırı, iftira, eziyet ve işkencenin yapılabileceğini çok iyi biliyorlardı. Çevrelerinde de bu durumun pek çok örneğini görmelerine rağmen Peygamberimiz (sav)'in çağrısına tereddütsüz olarak uymuşlardır. Nitekim bu nedenle müşrik toplumun türlü saldırılarıyla karşılaşmış, ancak yine de doğru yoldan hiçbir şekilde ayrılmamışlardır. Allah'a sığınarak sabretmiş ve tevekkül etmişlerdir. Allah'ın kendilerini güvenliğe kavuşturacağını umut ederek imanlarında kararlılık göstermişlerdir. Peygamberimiz (sav)'e büyük bir sevgi ve sadakatle bağlanmış, canlarıyla mallarıyla O'na destek olmuşlardır. Hak dinin ve güzel ahlakın insanlar arasında yayılması için büyük bir ihlasla hareket etmişlerdir. Yaşadıkları bu sıkıntıları ise, daima Allah'ın rahmetine vesile olacak bir yol ve nimet olarak nitelendirmişlerdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.