Madrid'de 'zafer kazandık' başlığı ile iç politikada gövde gösterileri yapıldığı günleri hatırlar mısınız?
Bir ay oldu. Hatırlayın artık. Hatta milliyetçiliği kimseye bırakmayan MHP genel başkanı Sayın Bahçeli; 'Türkiye'miz, Madrid'de istediğini almıştır. Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın Dışişleri Bakanları eliyle imza altına alınan muhtıra metni, ülkemiz lehine stratejik bir kazanım, milli bir başarıdır' demişti.
Bizde;
AB ülkeleri, ABD, İngiltere PKK/PYD'yi terör örgütleri listesine aldı mı?
ABD'nin, PKK/PYD terör örgütüne desteği kesildi mi?
NATO, PKK/PYD'yi terör örgütleri listesine aldı mı gibi çok zor sorular sormuştuk.
İsveç ve Finlandiya'nın teröristlere ve terör örgütlerine sahip çıkması tabii ki görmezden gelinemez.
Ama onlar uşak, onlar emir eri. Onlar, terörist moteli. Asıl tehdit, teröristleri doğuran, büyüten, yetiştiren, silahlandırıp üzerimize salan ABD'dir, İsrail'dir, NATO'dur, AB'dir, demiş ve ülkemize yönelik terör ve tehdidin bitmesi için tepki koyulacaksa bu tepkinin adresi bahsettiğim ülkelerdir, demiştik.
Ülkemiz iktidarları, Atatürk'ten sonra 'ABD'nin rızası' dışına çıkamıyorlar. Yine çıkamadılar. Haliyle ülkemize yönelik tehdit giderek büyüdüğü gibi şehit haberleri de her gün katlanarak geliyor.
Büyük Şeytan'ın (İsrail'in) jandarması, emir eri ABD, Madrid'den sonra İsrail'e gitti. Ardından Suudi-i Arabistan'a.
Cidde'de 9 Arap ülkesinin liderlerinin katılımıyla düzenlenen "Cidde Güvenlik ve Kalkınma Zirvesi'nde Joe Biden: "Ortadoğu'dan asla çekip gitmeyeceğiz ve bölgede Çin, Rusya veya İran tarafından doldurulacak bir boşluk bırakmayacağız" dedi.
Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren ABD'nin başkanı: "Bölgede hiçbir ülkenin bir diğerini askeri yollarla kontrol etmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
Dünyada en çok nükleer silah sahiplerinden biri olan ABD başkanı, 'İran'ın nükleer silah edinmesine asla izin vermeyeceğiz' dedi.
Ardından 2002'de AKP ile yaptıkları 'stratejik ortaklık ve müttefiklik anlaşmasını' Suudi Arabistan ile imzaladılar.
Bu süreçte Sayın Erdoğan Putin ile birkaç görüşme yaptı. Ardından İran'da, Rusya ve Türkiye'nin katılımıyla bir zirve düzenlendi. Zirve sonrası yapılan açıklamalar ve zirvede alınan kararlar bölge ve dünyanın geleceği açısından çok önemliydi.
Özetle zirveden: 'Dünya tek kutuplu değil. ABD, dünyanın sahibi değil. Asya ve Ortadoğu'da ABD'yi istemiyoruz' şeklindeydi.
Sayın Erdoğan, Putin ve Reisi'nin imzalarıyla, Suriye'de iş birliği kararı, ortak hareket etme, terörün her tür ve biçimiyle mücadele için üç ülke Suriye'de birlikte çalışılacak gibi çok önemli kararlar aldı.
Bu gövde gösterisi, ABD'nin zoruna gitti, İsrail'in uykularını kaçırdı.
Hep yaptıklarını yine yapmaya başladılar. Neydi o hep yaptıkları?
PKK, PYD, IŞID gibi örgütlere istihbarat bilgileri ile saldır emiri vermek.
İşte bu emri verdiler. Her gün Irak'ın kuzeyinden, Suriye'den şehit haberi geliyor. Artık kabul edin! Askerimizi şehit eden kurşun terörist kurşunu değildir. ABD'nin, AB'nin, İsrail'in kurşunudur.
İkinci adımları ise ülkemiz içerisinde bombalı eylemler gerçekleştirerek iç güvenliğimizi tehdit etmektir.
20 yıllık AKP iktidarı ülkemizin asıl tehdidi kim, sorusunun görmek ve tedbir almakta geç kalmış, bedelini devlet, millet ve askerimiz ödemiştir.
Ama artık asıl tehdidi ve yeni bir dünya kurulduğunu görmek ve yüzümüzü bu topraklar üzerinden hedefi olmayan ülkelere dönmek zorundayız.
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024