Savaş kanununa göre taraflar vardır. En az iki taraf birbirine saldırır veya yapılan saldırılara karşı koyar.
ABD ve müttefiklerinin saldırısı bu tanıma uymamaktadır. Bir tarafta aslan diğer yanda fare. Hangi mantık aslanla fareyi savaşıyor olarak kabul edebilir. İlk düzeltilmesi gereken nokta burası.
Bu iş açıkça tek yanlı bir saldırıdır. Dünyanın en gelişmiş silahları ile, bir avuç ilkel şartlarda yaşayan insan katlediliyor. Aç-sefil insanlar bir ateş yağmuruna maruz.
ABD ve destekçileri tarih nasıl kaydedecek bilemiyoruz. Fakat çok iyi bilinmesi gereken husus, Türkiye gibi hassas ülkelerin izleyeceği politikanın nasıl olacağıdır.
Yeterli delil olmadığı halde, sırf prestij için yapılan bir hareket karşısında soğuk kanlı olmak gerekir. Şu ana kadar Hükümet, Dışişleri ve Genelkurmay itidalini iyi korumuştur. ABD'nin yeni bir Vietnam yapmaması istenmiştir. Bu anlayış soğukkanlı ve dengeli olarak korunmalıdır. Özellikle yakın komşularımız üzerine yapılacak bir saldırıda taraf olmamak gerekir.
ABD halkı saldırı konusunda ittifak üzere değildir. Saldırıyı yersiz ve aşırı bulanların sayısı bir haylidir.
Aklın yolu bir olduğuna göre, biz de bu saldırıyı aşırı ve haddi aşmış bir tepki olarak görüyoruz.
Terör mücadelesinde uzun yıllar yalnız bırakılan ve Ermeni soykırım yalanına taraf olup, Türkiye'yi mahkum edenlerin, bizden gözü kapalı atlama beklemeleri makul ve mantıklı değildir.
Parlamentomuz iktidarı ile muhalefeti ile tek yürek olmalıdır. Dışişlerimiz Parlamento'ya ve Genelkurmay'a kulak vermelidir. Bu durumda 70 milyon Türk halkı ciddi bir unsur haline gelecektir. Bu tavır değil Türkiye'yi işin içen çekmek, Ortadoğu'da bir ABD saldırısına karşı fren görevi de görebilir.
İşin ekonomik yönüne gelince, ülkemiz üzerinde olumsuz etkiler olacağı muhakkaktır. Doğacağı kabul edilen zararların tazmin edilmesi için ilgili ülkelerden cevap istenmelidir.
Ne hazin bir durumdur ki, ABD ekonomisi milyar dolarla kayba uğradığı halde, ülkemizde dolar yükselmeye devam ediyor. Halbuki savaşan ülkelerin paralarının değer kaybetmesi doğal bir iştir.
Bu vesile ile Türkiye doları serbest kurdan sabit kura geçirmelidir. Madem ki ülkemizde işler tersine işliyor o halde acil tedbir almak şarttır ve de zorunludur.
Saldırılarla ekonomisi zayıflayacak olan ABD'den bir şeyler bekleyip IMF kapısında zaman geçirmek hem ekonomi kurallarına ve hem de mantığa aykırıdır. Kemal Derviş'in yapacağı iş kalmamıştır. Artık teslimiyetçi politikalar terk edilmelidir.
ABD'nin gözdağı verdiği bir saldırının kendisine siyasi ve ekonomik zarar vereceği düşünülüyordu. Fakat ABD bizzat saldırıyı başlatmış ve hedef olarak geniş bir alan göstermiştir. Bu tavır hem kendisi için ve hem de dünya için hayırlı olmamıştır.
Türkiye'nin bu talihsiz ortamdan asgari zararla çıkması için soğukkanlı olamaya devam etmesi gerekir kanaatindeyim.
ABD ve müttefiklerinin saldırısı bu tanıma uymamaktadır. Bir tarafta aslan diğer yanda fare. Hangi mantık aslanla fareyi savaşıyor olarak kabul edebilir. İlk düzeltilmesi gereken nokta burası.
Bu iş açıkça tek yanlı bir saldırıdır. Dünyanın en gelişmiş silahları ile, bir avuç ilkel şartlarda yaşayan insan katlediliyor. Aç-sefil insanlar bir ateş yağmuruna maruz.
ABD ve destekçileri tarih nasıl kaydedecek bilemiyoruz. Fakat çok iyi bilinmesi gereken husus, Türkiye gibi hassas ülkelerin izleyeceği politikanın nasıl olacağıdır.
Yeterli delil olmadığı halde, sırf prestij için yapılan bir hareket karşısında soğuk kanlı olmak gerekir. Şu ana kadar Hükümet, Dışişleri ve Genelkurmay itidalini iyi korumuştur. ABD'nin yeni bir Vietnam yapmaması istenmiştir. Bu anlayış soğukkanlı ve dengeli olarak korunmalıdır. Özellikle yakın komşularımız üzerine yapılacak bir saldırıda taraf olmamak gerekir.
ABD halkı saldırı konusunda ittifak üzere değildir. Saldırıyı yersiz ve aşırı bulanların sayısı bir haylidir.
Aklın yolu bir olduğuna göre, biz de bu saldırıyı aşırı ve haddi aşmış bir tepki olarak görüyoruz.
Terör mücadelesinde uzun yıllar yalnız bırakılan ve Ermeni soykırım yalanına taraf olup, Türkiye'yi mahkum edenlerin, bizden gözü kapalı atlama beklemeleri makul ve mantıklı değildir.
Parlamentomuz iktidarı ile muhalefeti ile tek yürek olmalıdır. Dışişlerimiz Parlamento'ya ve Genelkurmay'a kulak vermelidir. Bu durumda 70 milyon Türk halkı ciddi bir unsur haline gelecektir. Bu tavır değil Türkiye'yi işin içen çekmek, Ortadoğu'da bir ABD saldırısına karşı fren görevi de görebilir.
İşin ekonomik yönüne gelince, ülkemiz üzerinde olumsuz etkiler olacağı muhakkaktır. Doğacağı kabul edilen zararların tazmin edilmesi için ilgili ülkelerden cevap istenmelidir.
Ne hazin bir durumdur ki, ABD ekonomisi milyar dolarla kayba uğradığı halde, ülkemizde dolar yükselmeye devam ediyor. Halbuki savaşan ülkelerin paralarının değer kaybetmesi doğal bir iştir.
Bu vesile ile Türkiye doları serbest kurdan sabit kura geçirmelidir. Madem ki ülkemizde işler tersine işliyor o halde acil tedbir almak şarttır ve de zorunludur.
Saldırılarla ekonomisi zayıflayacak olan ABD'den bir şeyler bekleyip IMF kapısında zaman geçirmek hem ekonomi kurallarına ve hem de mantığa aykırıdır. Kemal Derviş'in yapacağı iş kalmamıştır. Artık teslimiyetçi politikalar terk edilmelidir.
ABD'nin gözdağı verdiği bir saldırının kendisine siyasi ve ekonomik zarar vereceği düşünülüyordu. Fakat ABD bizzat saldırıyı başlatmış ve hedef olarak geniş bir alan göstermiştir. Bu tavır hem kendisi için ve hem de dünya için hayırlı olmamıştır.
Türkiye'nin bu talihsiz ortamdan asgari zararla çıkması için soğukkanlı olamaya devam etmesi gerekir kanaatindeyim.
Baki Bektaş / diğer yazıları
- Gerçek hayat ahiret hayatıdır / 09.09.2003
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002