Topluma mal olmuş ve kültürümüzün vazgeçilmez öğretisi olan atasözlerinin fayda sağlaması için doğru anlaşılması gerek şarttır.
Maksadı iyilik aşılamak ve doğru yol göstermek olan bir birikim bir tecrübe neticesinde oluşan, topluma mal olmuş sözlere bugün, söylendiği günden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz zamanda yaşıyoruz.
Birkaçına değinerek maksadımızı anlatmaya çalışalım:
"Her koyun kendi bacağından asılır."
Genel görüntü olarak gerçekten de kesilen bir kurbanı başkasının değil kendi ayağından asıldığını bilmeyen yoktur.
Bu sözün birkaç anlatmak istediği mesaj vardır. Doğru anlaşılması lazım yoksa topluma fayda sağlamak yerine zarar verir.
Bu söz bir kişiye yaptığı hatanın başta kendisine zararı olacağı anlatılmak istenmiştir. Eğer söz sadece bu kadarıyla anlaşılırsa ilahi buyruk ve sosyal dayanışma fiili olan uyarma ve "iyiliği tavsiye kötülükten vaz geçirme" fillinin terkine varır.
O da gerek diğer fertlere gerek topluma kötü ahlak ve zararları olarak yansır.
Evet, "her koyun kendi bacağından asılır" ancak o koyun asıldığı yerde kaldıkça kokar ve etrafı rahatsız eder. Koyun kendi ayağıyla asılmasıyla kendi görevini ya da cezasını çeker ama onun halinin etrafa yansımasının iyilik olmasını istiyorsak mutlaka o kişinin uyarılması ve asılacak hale gelmeden müdahale edilmesi lazımdır.
"Borç yiğidin kamçısıdır."
Yanlış anlaşılan bir atasözü daha.. Burada borç bir kamçıdır. Nice yiğitlerin boynunu büker, alacaklısına karşı sırtında her an vurulan bir kamçı gibi onu rahatsız eder.
Kişiye denmek isteniyor ki, "borç almaktan sakın! Eğer borca düşersen boynun bükülür, alacaklının kahrına, sözüne dayanmak zordur. Sırtına vurulan kamçı gibi acısını duyarsın gönlünde…"
Maalesef "borç yiğidin kamçısıdır" sözü sanki bindiği ata vurduğu kamçıyla izah edilmeye çalışılmış. Kişiyi borca teşvik etmiştir; "Borç al korkma! Elinde kamçı olan atın binicisi gibi yiğit olursun, atını menzile daha çabuk vardırırsın."
Bu yanlış anlaşılma sayesinde, borç almak, hem de faiz tuzağına düşmek, sebebi olarak neticelenmiştir.
Hangi borçlu yiğit kalmış, hangi borçlu alacaklısıyla sorunsuz olmuş, hangi borçlu hacizle ruhi çöküntüyle karşı karşıya kalmamış.
Allah cümlemize her sözün doğru anlaşılmasını ve uygulanmasını nasip eylesin.
Değil mi ki ilahi buyrukları da herkes kendi kafasına göre anlayıp, anlatıp, toplumsal yozlaşmaya kokuşmaya doğrudan uzaklaşmaya sebep olmadı.
Kendi elimizle ahirette ilahi cezalara muhatap olacağımız da işin diğer yönüdür…
- Yalan yere "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin / 20.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025