Atatürk, Türk tarihinin gerçeğidir. Atatürk, dünya tarihinin gerçeğidir. Bu gerçeği bugüne kadar hiç kimse inkâr edemedi.
Ama iç ve dış odakların kinleri de hiç bitmedi. Ne yaptılar? Karartma, çarpıtma, iftira, tekfir, zan altında bırakma gibi alçakça yöntemlere giriştiler. En büyük iftiraları ise 'Atatürk dinsizdir, İslam düşmanıdır' şeklindeydi.
Allah'ın selamı üzerine olsun, Prof. Dr. Haydar Baş yıllardan beri bu fitneye, bu aldatmaya dur, dedi.
Daha, 'Hoş Geldin Atatürk' eserini ortaya koymadan önce de "Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk ortak paydamızdır, Atatürk bu ülkenin kurtarıcısıdır. Atatürk, Türk milletini esaretten kurtarmıştır. Atatürk, bu milletin namusunu kurtarmıştır, ezanlarımız okunuyorsa, alnımız secdeye değiyorsa Atatürk sayesindedir. Kimse, Atatürk'ün tırnağı olamaz" diyordu.
Birileri dudak bükerek, isyanları oynayarak bu söylemleri kabul etmiyor ve Baş Hocamıza türlü türlü cepheler açıyorlardı.
Ama Baş Hocam ne yaptı? Bütün bu söylemlerini, 'Hoş Geldin Atatürk' eserinde Osmanlı belgeleriyle, tarihi kayıt ve kaynaklarla Atatürk'ün mümin, muvahhit bir kul olduğunu, Ehl-i Beyt soyundan geldiğini, manevi kişiliğini, askeri dehasını, devlet adamlığı profilini netçe ortaya koydu.
Milletimiz derin bir nefes aldı ve Atasına yeniden sarıldı, sahip çıktı. Malum odaklar kısa süreliğine de olsa öfkelerini yutkundular.
Ulusal egemenliğimizin 100. yılında, dünya ve ülkemiz can derdine düşmüşken bu iman, ahlak ve haysiyetten yoksun olanlar inlerinden çıktı ve başladılar Atatürk'ü karalamaya.
Yalnız taktikleri değişmişe benziyor. Artık dinsiz, diyemiyorlar. İngiliz ajanı, diyorlar. Despot, diktatör vs. diyorlar.
Ağır olun beyler! Haydar Baş öldü sanmayın. Haydar Baş bin dirildi. Bu meydanı size bırakmayacağız. Bu milleti zehirlemenize izin vermeyeceğiz. O büyük insana iftira atmanıza müsaade etmeyeceğiz.
Aziz milletimize soruyorum; Bırak Atatürk'ü, sıradan bir insana kim iftira atar? En basit cevap sevmeyenleri, çekemeyenleridir.
Peki, bir Müslüman'a kim iftira atar? Kur'an'ın cevabı fasıklardır, münafıklardır, kâfirlerdir.
Peki, fasıkların, münafıkların, kâfirlerin iftiralarına bir Müslüman inanır mı? Asla, hayır. İnanmayın o halde bunlara.
Bir soru daha; Atatürk ile intikamı olan kimlerdir?
Kısaca Atatürk'ün maddi manevi hüsrana uğrattıklarıdır. Kimdir onlar?
1453'ten sonra ilk kez Megali hayaline yaklaştıkları anda Atatürk'ün tokmağını yiyen Yunanlılar.
Başka?
Kendini dünyanın efendisi zanneden İngilizler. Ortadoğu coğrafyasından pay almaya çalışan Fransızlar, İtalyanlar, ABD…
Başka?
Bunların ülkemiz siyasetine, medyasına, sosyal ve dini yapılarına yerleştirdikleri kimi kravatlı, kimi takkeli, kimi cübbeli, kimi küpeli zevatlardır.
Uyanık olun! Atatürk milattan önce veya binli yıllarda yaşamış bir insan değildi. 82 yıl önce vefat etti. Anadolu'nun her yanı onun hatıralarıyla dolu. Hayatı, nasıl bir mücadele verdiği, neler yaptığı veya neleri yaptırmadığı resmi kayıt altında.
Birazcık ahlakı olan, birazcık imanına değer veren kişi, bir haber duyduğunda onu araştırır. Atatürk kâfirdir diyenler İslam ölçülerine göre kendileri kâfir olmuştur. Bu iftiraya inanıp, dillendirenler de aynı küfre ortak olmuştur.
Prof. Dr. Haydar Baş, 10 Kasım 2017'de 'Hoş Geldin Atatürk' eserini milletimizle buluşturduğu gün şöyle diyordu;
"İnanınız, hiçbir millet ona bağımsızlık ve bir devlet armağan eden kurucusunu bizim kadar eleştirmez.
Türk Milleti ile kurtarıcısı ve devletinin kurucusu arasında önemli bir set vardı.
Araştırmalarımıza göre; Osmanlı'nın bizzat ortaya koyduğu, Cumhuriyet döneminde de İngiliz ve Yunan ajanlarının sahip çıktığı, henüz Ata hayatta iken başlayan ve esasen millet için tezgâhlanan 'dinsizdir' yalanı idi bu set.
Cumhuriyet döneminde Ermeni, Yahudi, Rum azınlıkların bu fitneyi devamlı halka pompaladığı görüldü.
Bu yalanı Atatürk, Filistin hakkındaki konuşmasında kendi de şöyle dile getirir: 'Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyet'e lakayt olmakla itham edildik. Fakat bu ithamlara rağmen Filistin konusunda Peygamberin son arzusunu, yani mukaddes toprakların daima İslam hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız.' Böylesi büyük insana iftira atmak zulümdür. Biz bu zulme ortak olmadık, olmayacağız ve zalimlerle mücadele etmeye devam edeceğiz. Ruhun şad olsun büyük insan. Seni rahmet ve özlemle anıyoruz."
Biz de, seni rahmet ve özlemle anıyoruz Hocam. Davan davamız, sözün sözümüzdür.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024