Ateş düştüğü yeri yakar, derler. Her gün beş-on ateş düşmekte gönüllere... Yürekleri terör dağlamakta; analar ağlamakta, gelinler yine civanlarını yitirmekteler, babalarına hasret kalmakta bebekler...Ateşin düştüğü yerlerden ise acı acı feryatlar yükselmekte.AKP bari bu feryatlara kulak kabartsın.Acıyla söyleniyorlar canım, deyip geçmesinler...Yaralı insanlar canım söylediklerine kulak asmayın, deyip geçmesinler...Kulak assınlar. Kulak versinler. Kendi yürekleri de yansın.Hem teröre karşı kurban veren analara-babalara, hem de teröristlerle göğüs göğüse mücadele edenlere kulak vermeli AKP.Topyekün milletimiz de yüreğine acı düşmüş, bağrına ateş düşmüş analar gibi feryad etmeli AKP'nin ayıkması için.Sağır sultanların dahi işittiklerini bunlar işitmiyorlar çünkü.AKP'yi ayıktırmak için hepimizin evine ateş mi düşmeli canım!Her gün düştüğü yeri yakan ateş, biraz da bizim yüreğimizi cızlatsa, AKP öyle kendine gelir ki, bir saniye o koltukta oturamazlar.Hakkâri'nin Şemdinli İlçesi'ndeki Sınır Jandarma Tabur Komutanlığı'na teröristlerce düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan Uzm. J. Çvş. Evren Ayyarkın'ın cenaze töreninde, milletimizin yüreği yankılandı. Kocatepe Camii'ndeki cenaze töreninde yürekler gürledi... Şehit yakınları başsağlığı dileyen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e, "Siz ne biçim hükümetsiniz. Bu hükümet nasıl hükümet? Biz 600 yıl Osmanlı'yı yönetenlerin torunlarıyız, yönetemiyorsanız bırakın biz yönetelim" diye bağırdı. Ayyarkın'ın eniştesi Faruk Güllü, Bakan Gül'ün gözünün içine baka baka "Türkiye bu kadar aciz mi? Amerika'nın köpeği olmayalım" derken, bazı şehit yakınları da uzaklaşan Gül'ün ardından yüksek sesle, "Bu hükümet nasıl hükümet? Kendi çocuklarınızı askere göndersenize. Bizim çocuklarımız da bir günde büyümüyor. Siz, Amerika'ya daha çok yalvarırsınız. Ne asker, ne hükümet bu sorunu çözemez; bırakın vatandaş çözsün" diye sitem ettiler.Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın aileye taziye dilekleri sırasında şehidin bir yakını, "Paşam senin emrine birini daha gönderiyorum, gerekirse biz de geliriz" derken bir başka yakını ise "Bu iş daha ne kadar sürecek, biz bu teröristler için kaç şehit daha vereceğiz" dedi.Bazı şehit yakınları başsağlığına gelen askeri yetkililere, "Biz bu kadar aciz bir toplum muyuz? Sivil olarak asker olarak arkanızdayız. Dün akşam açıklamaları dinledik çok üzüldük" diyerek serzenişte bulundu.İşte ateşin düştüğü yerden yükselen feryatlar...Bunlar, sadece can havliyle söylenmiş sözler değil; topyekün bir milletin, beceriksiz ve dıştan akıl alan bir iktidar eliyle üç-beş çapulcu karşısında aciz vaziyete düşürülmesinin resmidir.AKP, gerçekten bu feryatlara kulak verse, o ateş yalımı üstünde bir saniye duramaz.
A. Faik Nabi / diğer yazıları
- Nuriye nenemin ağzından Atatürk / 10.11.2015
- Nesli ve ekini yok eden asıl fitne bunlar / 04.01.2013
- Buzun üstünde açlık dansı / 07.02.2010
- AKP, ülkeyi parasızlığa mahkum ederse / 05.02.2010
- Almanya AB'yi komaya soktu / 08.09.2009
- Erdoğan'ın "gel-git" vaziyeti patinaj mı, taktik mi? / 29.08.2009
- Sadece "fındık"tan değil, bu gidişle her şeyimizden olacağız! / 31.07.2009
- TRT'de bazı işgüzarlar var! / 30.06.2009
- Vakit'in çelebisinin sponsoru kim'! / 18.06.2009
- Bir lokmanın gücü / 29.04.2009
- Nesli ve ekini yok eden asıl fitne bunlar / 04.01.2013
- Buzun üstünde açlık dansı / 07.02.2010
- AKP, ülkeyi parasızlığa mahkum ederse / 05.02.2010
- Almanya AB'yi komaya soktu / 08.09.2009
- Erdoğan'ın "gel-git" vaziyeti patinaj mı, taktik mi? / 29.08.2009
- Sadece "fındık"tan değil, bu gidişle her şeyimizden olacağız! / 31.07.2009
- TRT'de bazı işgüzarlar var! / 30.06.2009
- Vakit'in çelebisinin sponsoru kim'! / 18.06.2009
- Bir lokmanın gücü / 29.04.2009