Tunceli Pülümür'deki karakol baskınında verdiğimiz 8 şehidin ardından, önceki gün de Şırnak'ta uzaktan kumandayla patlatılan mayınla 4 evladımız daha şahadet şerbetini içti. Türkiye, azılı teröre kayıp vermeye devam ediyor. Dün de ifade ettiğimiz gibi, 1990'ların karanlık terör günlerine hızla geri dönüyoruz. Terörün hedefi belli, teröristler belli, yuvalandıkları yer belli, onları semirtip üzerimize salan sözde müttefiklerimiz belli ve hepsinden önemlisi teröre verdiğimiz kayıplar belli.Her şey bu kadar açıkken, Türkiye daha neyi bekliyor?Siyaset daha neyin hesaplarını yapıyor?Bakanlar Kurulu, devletin üst kademesi neden olağanüstü terör gündemiyle toplanmıyor? Neden ülke sathında olağanüstü bir hareketlenme yaşanmıyor? Neden medya ve sivil toplum örgütleri seferber olmuyor?Türkiye'de her şey çok mu normal gidiyor? Her şey yolunda da biz mi abartıyoruz?Titreyip kendimize gelmemiz için daha kaç vatan evladının, kaç mehmedin toprağa düşmesi gerekiyor.
***"Genelkurmay Başkanlığı'nın "ikinci geceyarısı bildirisi" olarak değerlendirilen 7 maddelik uyarı belgesinde altı çizilen şu hususları tekrar etmekte fayda var:-Her fırsatta, yurt içinde ve yurt dışında barış, özgürlük ve demokrasi gibi insanlığın yüksek değerlerini, terör örgütüne paravan olarak kullanan kişi ve kuruluşların, bu olayların gerçek yüzlerini görme zamanı artık gelmiştir. -Türkiye Cumhuriyeti, ulusal ve üniter yapısının, çağ dışı bir yapı olduğunu düşünen bir yaklaşım ile karşı karşıyadır.Ulusumuzun bu tehlikeli yaklaşımı fark etmek zorunluluğu vardır ve olmalıdır. -Ortaya çıkan ve giderek artan terör eylemlerinin, bu tür düşüncelerin ve bunları dolaylı ve doğrudan destekleyenlerin çarpık düşüncelerini çok açık bir göstergesi olduğu şüphesizdir. -Türk Silahlı Kuvvetlerinin beklentisi; bu tür terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir. "Bu açıklamadan hareketle, içimizdeki demokrasi ve insan hakları havarilerini, ulus devlet ve üniter yapımızdan rahatsızlık duyan aydın çevreyi dikkatle takip etmenizde fayda var. Terör örgütünün hedefi zaten açık: Türkiye'yi bölmek!Ama onların içerideki taşeronlarının kullandıkları argümanlar ise; küreselleşme, insan hakları, demokrasi!İnsan hakkı, demokrasi, barış Mehmetçik toprağa düşünce yok, terörist telef edilince var! Mayın patlayınca, Ulus'ta bomba patlayınca yok ama teröre operasyon yapınca var!Böyle ihanet, böyle satılmışlık ve böyle bir alçaklığın tarihte örneği azdır.Artık millet olarak ayağa kalkma, içimizdeki taşeronları açığa çıkarma zamanı çoktan geldi. BTP lideri Prof. Dr.
Haydar Baş'ın ifadesiyle, "ayağa kalk ey millet! Uyan Ey millet!"Genelkurmay bildirisinin son maddesindeki, "terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesi" isteğini doğru anlamak durumundayız. Bundan kasıt millet olarak teröre karşı durmak ve yine millet olarak teröre karşı yapılan mücadeleye sonuna kadar destek vermektir. Yoksa "sınırötesi operasyon ekonomiye zarar verir" türünden açıklamalarla küresel ağabeylerinin tevdi ettiği beyanatları verenlerden farkımız kalmaz. Bu söylediklerim, "haydi Kuzey Irak'a girelim" şeklinde algılanmasın! Öyle bir tuzağa da düşmeyelim. Çıkarlarımız neyi gerektiriyorsa, terör belasından nasıl kurtulacaksak millet olarak, asker olarak, devlet olarak onu yapalım! Ama hepsinden önemlisi milletimizle, devletimizle ve askerimizle barışık olalım.