Bak anacığım! Bu millet, dış düşmanlarından çok içerideki beceriksiz yöneticilerinden, aydın denilen haçlı hayranlarından, ajanlarından çekti, acılar yaşadı. Bak! 30 yılı aşkındır bir terör belası ile uğraşıyoruz. Bir türlü bitiremedik.
Neden evladım? Türk ordusu tarihe cesaretiyle, kahramanlıklarıyla damga vurmuş bir orduydu. Nice yenilmez denilen orduları yenmişti de, bebek katilleriyle mi mücadele edemedi, kökünü kurutamadı?
Anacığım! Bu süreçte belki de en fazla gayret gösteren askerimizdi, Mehmetçiklerimizdi. Ama şu bir gerçek ki, terörün bitmeme sebebinin birinci sırasında ülkemizdeki siyasi partiler ve iktidara gelen hükümetler var. Bu parti ve iktidarların tamamı artı ordunun içindeki bazı komutanlar, tam bir AB, ABD, NATO hayranı. Daha doğrusu hayranlık ötesi bir teslimiyet.
Terörle bu hayranlığın ne alakası var evladım!
Anacığım! Bu PKK terör örgütü, ülkemiz üzerinde her daim hedefleri olan AB ve ABD’nin destek ve organizesi dahilinde ortaya sürülmüş, iç huzurumuzu bozmak için katliamlar yapmış bir örgüttür. PKK’yı besleyen, her türlü askeri ve siyasi olanağı sağlayan AB ve ABD’dir. Artı bu iddia kanıtlıdır. Bu gerçeği sağır sultan bile duydu ama bizim hükümetlerimiz ve siyasi partilerimiz duymadı.
Asker dağda teröristle çatışırken, bizim oylarımızla meclise gidenler, iktidar olanlar bahsettiğim haçlı devlet başkanlarıyla, bakanlarıyla kadeh tokuşturuyor, gülücükler saçıyorlardı. Bu terör biter mi?
2 binli yıllara kadar terörle mücadelede, askeri başarılar elde edilirken, iktidarların sosyal ve siyasi atılımlar yapmamaları, çözüm üretememeleri, beceriksizlikleri artı PKK’yı besleyenlere tam teslimiyetleri, terörü günümüze kadar getirdi.
Ama Evladım! Haberlerde izledim, Tayyip Erdoğan terörü bitirecekmiş. Sonra bu adam namaz kılan, Kur’an okuyan, terörü bitirmek için zehir içmeye hazırım, diyen birisi. Ona güvenmek gerekmez mi?
Anacığım! Eğer laf ile terör bitseydi Turgut Özal bitirirdi. Çünkü Özal’a göre terör örgütü üç, beş çapulcudan ibaretti.
Tayyip Erdoğan, terör örgütünü bitirmek bir tarafa, resmileştirdi. Artık PKK bir terör örgütü değil hak arayışındaki, halk kahramanları (!) haline geldi.
Hükümet katillere el uzattı. Varlıklarını kabul etti. PKK’yı bitirme adına PKK’nın gücünü kabul etti. Bunun anlamı; biz kaybettik, PKK kazandı. Bak! Avrupa bile aynı kanıda; PKK bir terör örgütü değil hak arayışındaki bir yapılanmadır, dedi.
Vah Evladım vah! Ama benim aklım tam almadı. Üç dört aydır şehit haberi gelmiyor ve geçenlerde Başbakan, bir şehit annesinin feryadına tercümanlık yaptı ve tam anlayamadım ama birilerini kanla beslenmekle suçladı. Başlattığı açılım sürecinin gerekliliğini anlattı.
Hatırlıyor musun ana, ne dedi Erdoğan?
“Denizli’de bir şehit annesi demiş ki; “Keşke bu süreç 6 ay önce başlasaydı da, benim Vedat’ım şehit olmasaydı.”
Erdoğan: “Ah benim mübarek annem, eli öpülesi mübarek teyzem... Bu süreci biz 2002’de başlattık. Bu noktaya gelinceye kadar neler çektik neler... Keşke Vedat şehit olmasaydı. Keşke, Vedat gibi nice genç, nice koç yiğit toprağa düşmeseydi. Ama biz 10 yıl boyunca gençlerin kanıyla beslenen, o kan tüccarlarına karşı amansız mücadele verdik, kararlı mücadele verdik ve işte ancak bugün hedefe çok ama çok yaklaştık.”
Yalan ana yalan. Erdoğan, millete ateşi su, suyu ateş olarak gösteriyor. Bak ben, sana Erdoğan hükümetleriyle terörün nasıl zirve yaptığını ve şehit sayılarının nasıl arttığını anlatayım.
AKP, iktidara gelmeden önce 2000 yılında 29, 2001’de 20 ve 2002’de 7 şehit vermiştik. 2002’de AKP iktidara geldi. Ve son 10 yıl içerisinde 1163 asker şehit oldu. Yani yılda ortalama 110 şehidimiz oluyordu.
Sonra KCK denen bu terör örgütünün şehir yapılanması birçok kanlı eylemler yaptı. Büyükşehirlerde bombalar patlattı, onlarca insanımız katledildi. Araç içerisinde insanlarımız yakıldı. Okullar, fabrikalar, iş makineleri yakıldı.
Terör örgütünün kravatlı sözcüleri, mecliste ve meydanlarda Türk Milletini ve devletini aşağılamaya kalktı, alenen tehdit etti. Hatta Sayın Erdoğan bir ara “bıçak kemiğe dayandı. Bunların hesabını soracağız. İdamı geri getireceğiz” dedi. Şimdi ise eli kanlı bu anlayışlar sarmaş dolaş terörü bitireceğiz, diyor. Sen inanıyor musun buna ana?
Ana! Terör örgütü ile görüşen şerefsizdir, alçaktır, namussuzdur diyen ve daha sonra evet, görüştük ve gerekirse yine görüşürüz, diyen Sayın Erdoğan değil mi? Bu itham ve itiraf bile bu süreci anlatmıyor mu?
Haklısın Evladım! Öyleyse daha çok analar ağlayacaktır, demektir bu. Erdoğan bunu göremiyor mu?
Neden evladım? Türk ordusu tarihe cesaretiyle, kahramanlıklarıyla damga vurmuş bir orduydu. Nice yenilmez denilen orduları yenmişti de, bebek katilleriyle mi mücadele edemedi, kökünü kurutamadı?
Anacığım! Bu süreçte belki de en fazla gayret gösteren askerimizdi, Mehmetçiklerimizdi. Ama şu bir gerçek ki, terörün bitmeme sebebinin birinci sırasında ülkemizdeki siyasi partiler ve iktidara gelen hükümetler var. Bu parti ve iktidarların tamamı artı ordunun içindeki bazı komutanlar, tam bir AB, ABD, NATO hayranı. Daha doğrusu hayranlık ötesi bir teslimiyet.
Terörle bu hayranlığın ne alakası var evladım!
Anacığım! Bu PKK terör örgütü, ülkemiz üzerinde her daim hedefleri olan AB ve ABD’nin destek ve organizesi dahilinde ortaya sürülmüş, iç huzurumuzu bozmak için katliamlar yapmış bir örgüttür. PKK’yı besleyen, her türlü askeri ve siyasi olanağı sağlayan AB ve ABD’dir. Artı bu iddia kanıtlıdır. Bu gerçeği sağır sultan bile duydu ama bizim hükümetlerimiz ve siyasi partilerimiz duymadı.
Asker dağda teröristle çatışırken, bizim oylarımızla meclise gidenler, iktidar olanlar bahsettiğim haçlı devlet başkanlarıyla, bakanlarıyla kadeh tokuşturuyor, gülücükler saçıyorlardı. Bu terör biter mi?
2 binli yıllara kadar terörle mücadelede, askeri başarılar elde edilirken, iktidarların sosyal ve siyasi atılımlar yapmamaları, çözüm üretememeleri, beceriksizlikleri artı PKK’yı besleyenlere tam teslimiyetleri, terörü günümüze kadar getirdi.
Ama Evladım! Haberlerde izledim, Tayyip Erdoğan terörü bitirecekmiş. Sonra bu adam namaz kılan, Kur’an okuyan, terörü bitirmek için zehir içmeye hazırım, diyen birisi. Ona güvenmek gerekmez mi?
Anacığım! Eğer laf ile terör bitseydi Turgut Özal bitirirdi. Çünkü Özal’a göre terör örgütü üç, beş çapulcudan ibaretti.
Tayyip Erdoğan, terör örgütünü bitirmek bir tarafa, resmileştirdi. Artık PKK bir terör örgütü değil hak arayışındaki, halk kahramanları (!) haline geldi.
Hükümet katillere el uzattı. Varlıklarını kabul etti. PKK’yı bitirme adına PKK’nın gücünü kabul etti. Bunun anlamı; biz kaybettik, PKK kazandı. Bak! Avrupa bile aynı kanıda; PKK bir terör örgütü değil hak arayışındaki bir yapılanmadır, dedi.
Vah Evladım vah! Ama benim aklım tam almadı. Üç dört aydır şehit haberi gelmiyor ve geçenlerde Başbakan, bir şehit annesinin feryadına tercümanlık yaptı ve tam anlayamadım ama birilerini kanla beslenmekle suçladı. Başlattığı açılım sürecinin gerekliliğini anlattı.
Hatırlıyor musun ana, ne dedi Erdoğan?
“Denizli’de bir şehit annesi demiş ki; “Keşke bu süreç 6 ay önce başlasaydı da, benim Vedat’ım şehit olmasaydı.”
Erdoğan: “Ah benim mübarek annem, eli öpülesi mübarek teyzem... Bu süreci biz 2002’de başlattık. Bu noktaya gelinceye kadar neler çektik neler... Keşke Vedat şehit olmasaydı. Keşke, Vedat gibi nice genç, nice koç yiğit toprağa düşmeseydi. Ama biz 10 yıl boyunca gençlerin kanıyla beslenen, o kan tüccarlarına karşı amansız mücadele verdik, kararlı mücadele verdik ve işte ancak bugün hedefe çok ama çok yaklaştık.”
Yalan ana yalan. Erdoğan, millete ateşi su, suyu ateş olarak gösteriyor. Bak ben, sana Erdoğan hükümetleriyle terörün nasıl zirve yaptığını ve şehit sayılarının nasıl arttığını anlatayım.
AKP, iktidara gelmeden önce 2000 yılında 29, 2001’de 20 ve 2002’de 7 şehit vermiştik. 2002’de AKP iktidara geldi. Ve son 10 yıl içerisinde 1163 asker şehit oldu. Yani yılda ortalama 110 şehidimiz oluyordu.
Sonra KCK denen bu terör örgütünün şehir yapılanması birçok kanlı eylemler yaptı. Büyükşehirlerde bombalar patlattı, onlarca insanımız katledildi. Araç içerisinde insanlarımız yakıldı. Okullar, fabrikalar, iş makineleri yakıldı.
Terör örgütünün kravatlı sözcüleri, mecliste ve meydanlarda Türk Milletini ve devletini aşağılamaya kalktı, alenen tehdit etti. Hatta Sayın Erdoğan bir ara “bıçak kemiğe dayandı. Bunların hesabını soracağız. İdamı geri getireceğiz” dedi. Şimdi ise eli kanlı bu anlayışlar sarmaş dolaş terörü bitireceğiz, diyor. Sen inanıyor musun buna ana?
Ana! Terör örgütü ile görüşen şerefsizdir, alçaktır, namussuzdur diyen ve daha sonra evet, görüştük ve gerekirse yine görüşürüz, diyen Sayın Erdoğan değil mi? Bu itham ve itiraf bile bu süreci anlatmıyor mu?
Haklısın Evladım! Öyleyse daha çok analar ağlayacaktır, demektir bu. Erdoğan bunu göremiyor mu?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024