Siyaset ciddiyetini kaybetti. Parti başkanları en ağır sözlerle birbirlerine laf yetiştirme ve adeta millet önünde laf ile alkış alma gayretindeler. Milletvekillerine bakıyorsun! Aynı mantık; Kendi başkanlarını büyütmek için hayret verici cümleler kullanırken, diğer görüşteki vekilleri en aşağılayıcı cümlelerle itham etmekten çekinmemektedirler. Tabi bu konuda da AKP önde… Neden? Çünkü sayısal üstünlükleri var. Artı izlenen politikalar gelecek kaygısı oluşturmaya başladı. Onun için durmak yok, gaza (pardon) övgüye devam.Malumunuz! Türkiye’nin en pahalı balyozu AKP’li bir vekilde… Tam 10 bin TL vermişti. Erdoğan’ın açılış yaparken kullandığı makas sergide… İkinci peygamber tabirleri, dokunan sevap alır, mantığı, farklı görüş belirttikten sonra canlı yayınlarda af dilemeler vs. yaşadığımız gerçekler. Ha! Birde kutsal mekânlara üç ilimizin dâhil edilmesi…Tabi bu iltifat, tezahüratlarda, yaranma veya (…) (artık hangisini uygun görürseniz) AB bakanı Egemen Bağış rakip tanımıyor. Sayın Bağış, geçenlerde “Erdoğan’ın 30’a yakın suikast girişiminden kurtulduğunu” belirtti. Ama kimse (Anadolu tabiriyle) bu kadar çok suikasttan kurtulan birinde, acaba şeytan tüyü mü var, diye sormadı.Yine Sayın Bağış, son ABD ziyaretiyle ilgili; “İlk defa Amerikalıların sadece bir Türk başbakanını değil, küresel bir lideri ağırlama heyecanıyla bu ziyarete hazırlık yaptıklarına şahit oldum” dedi. Ama Sayın Bağış! Aynı Amerikalıların, Erdoğan ve ekibine akşam yemeğinden sonra neden helva yedirdiklerini açıklamadı…Sağlık Bakan Yardımcısı Agâh Kafkas, yaptığı bir açılışta “Bu, Tayyip Erdoğan sünnetidir” diyerek, son vites giderken Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, her şeyi devletten bekleme anlayışının değişmesini gerektiğini, belirtti. Bu sünnetçiyi (!) acilen bulup, konuşturmak lazım, diye düşünüyorum…Tezahüratlar sadece parti içinde mi? Hayır. Meydanlar daha çok tezahürata uğramış durumda. Zinayı yasallaştır, domuzu kasaplık yap, faizi dünya gerçeği say, baş tacı yap. Yolsuzluk, hırsızlık, adam kayırma, yandaşa ihale vs. tavana çıksın. Sen sigara ve içkiyle savaş. Bunu da alt kadrolar cihat saysın… Hadi vatandaş aldanırda, (hâşâ) Allah aldanır mı? Dış politikada da aynı manzara var. Siyasetçilerimiz, haçlı devlet adamlarını veya düşünürlerini baş tacı yapıp hatta aralarında benzerlik kurma gayretine girerken, İslam coğrafyasındaki devlet başkanlarına eleştirini ötesinde hakaret vari ithamlara girmeye başladılar.Saddam asrın katili oldu. Kaddafi dosttu, melun oldu. Binali’si, Mübarek’i hep aynı mantığı kurban gitti. Şimdi sıra Esad’da! Malum Esad, kardeşti. Sonra işler değişti, kalleş oldu. Ama bir türlü def edilemedi! Şimdi Esad’ın annesi hedefe alındı. Bir taraftan anne Esad’a “oğlunu as” çağrısı yapılırken, diğer taraftan “aslında Esad o kadar kötü değil. Kötü olan annesi… O, kötülüğü Esad’a aşılıyor” açıklamaları yapılıyor. “Biz karar verdik, yapılacak…”“Üç, beş çapulsunun…”“Öteki % 50’i zor tutuyoruz…”“Bu bir darbe çağrısıdır…” …Bu nasıl bir kibirdir? Bu nasıl bir kindir? Bu nasıl bir idarecilik anlayışıdır? Bu kadar mı olur!!! …
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Büyükşehir yasasını hatırlar mısın? / 27.07.2025
- Konuştuklarımız ve konuşturulmadıklarımız / 26.07.2025
- Bedeli hep millet mi ödeyecek? / 25.07.2025
- Ey CHP! / 24.07.2025
- Milleti sorunlarını çözemeyenler devletin varlığına yöneldi / 23.07.2025
- Türk Milleti’nin ne kadar çok hasmı varmış / 22.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- Konuştuklarımız ve konuşturulmadıklarımız / 26.07.2025
- Bedeli hep millet mi ödeyecek? / 25.07.2025
- Ey CHP! / 24.07.2025
- Milleti sorunlarını çözemeyenler devletin varlığına yöneldi / 23.07.2025
- Türk Milleti’nin ne kadar çok hasmı varmış / 22.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025