Dün 29 Ekim'di? Halkın iradesinin bayramı? Bağımsızlığın halkın iradesiyle abideleştiği gün? Hepimize kutlu olsun. Bugün ise 30 Ekim.Son dönemde özellikle globalleşme dalgaları, halkın iradesini örselemeye devam etmektedir. Halkın iradesinin örselenmesi, kim ne derse desin Cumhuriyet'in örselenmesidir.Şöylece geriye bakıldığında, milletin iradesiyle işbaşına gelmiş iktidarlar, bu globalleşme rüzgarına ve AB'ye uyum hesaplarına kapılmak suretiyle farkında olarak veya olmayarak maalesef halkın iradesini, dolayısıyla Cumhuriyet'in özünü örseliyorlar.Globalleşme rüzgarı ve çöken kapitalizm, dünyayı yutuyor, insanlığın emeğini, üretimini ve umutlarını hortumluyor.Halkın iradesinin üçlü sac ayağı olan Yasama, Yürütme ve Yargı erkleri ve Türk ekonomisinin üzerindeki her düzeyde konuşula gelen "yabancı iradelerin gölgeleri" bu bakımdan özellikle dikkate alınmalıdır, diye düşünüyorum. Zira yabancı iradelere, millet iradesinden daha çok teşne olmak ve yamanma politikaları, adeta bir faziletmiş gibi algılanmakta, bunun siyasi, hukuki ve kültürel düzenlemeleri içine girilmektedir. Halbuki Cumhuriyet, halkın iradesinin abideleştiği ve ona musallat olmak isteyen yabancı güçlere karşı onurlu bir direnişle topyekün milletin "milli duruş"ta sabit-i kadem olduğu bir fazilettir.Hükümetinin ve vekillerinin yasaları, AB, ABD ve IMF gibi global odakların talep ve talimatları istikametinde düzenlemekten öteye gidemedikleri bir süreç, halkın iradesinin ve Cumhuriyet'in özünden örselenmesi değil midir?Milletin iradesinin hukuk alanındaki varlığı demek olan Bağımsız Yargı'nın kararlarının Uluslararası Tahkim'le silkelenmesine imkan verilmesi, Cumhuriyet'in örselenmesi değil midir?"Misak-ı Milli sınırları içinde vatan bir bütündür, bölünemez" gerçeğinin Kopenhag kriterlerindeki "azınlık tanımlaması" ile Sevr'e çevrilmeye çalışıldığı AB sürecinden şevklenmek, halkın iradesi ve Cumhuriyet'in örselenmesi değil midir?Topraklarının ecnebilere peşkeş çekildiği bir vatan toprağında Cumhuriyet'i ve milli iradeyi ayakta tutmak nasıl mümkün olacaktır?! AB'ye üyelik gibi global çapta en hayati konulardan vekillere kıyak maaş, memurlara kıytırık zam, şehit ailelerine çerez parası gibi konulara kadar hiçbir alanda halkın iradesi göz önüne alınmak iken; milletin ekonomik, hukuki, siyasal ve kültürel... vs. bağımsızlığının maalesef milletin vekilleri eliyle tartışmaya açılması, halkın iradesi ve Cumhuriyet'in örselenmesi değil midir?Ekonomik bağımsızlık, en az siyasi bağımsızlık kadar önemli, milletin bağımsızlığının esasıdır. Hatta ekonomik bağımsızlık ile taçlandırılmayan bir siyasi bağımsızlığın varlığından bahsedilemez. Bu bağlamda ekonomik bağımsızlığımızın tek yolu vardır; o da BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modelidir.Karşımızda capcanlı böyle bir tablo dururken, 30 Ekim'de yapılması gereken iş, gerçekten halkın iradesine ve Cumhuriyet'e ne kadar yakın veya uzak olduğumuzun muhasebesini yapmaktır. Halkın emeği, alın terine, vatanına ve kaynaklarına bağımsız bir karakter ve politika ile sahip çıkmaktır; milli iradeye sahip çıkmak budur. Tam bağımsızlık ruhu ile halkın iradesine, halkın değerlerine, örfüne, adetine yapışmaktır, sahip çıkmaktır. Bu "aidiyet duygusu"nu yüreklerden başlayarak her alanda yaşamaktır. Ancak o zaman gönülleri ve caddeleri donatan zafer takları bayramın manasını ve coşkusunu tüm Türk milletine yaşatır.Bu bağımsızlık karakterinin ve duruşun günümüzdeki adı ve adresi, Milli Ekonomi Modeli'dir, Sosyal Devlet-Milli Devlet'tir. Kısaca BTP'dir; Prof. Dr. Haydar Baş beydir.Bu gerçeği fark edemezsek; bayram vesilesiyle caddeleri süslediğimiz, sokakları bezediğimiz çiçekler ve zafer takları, varını-yoğunu ecnebiye peşkeş çektiğimiz ve iradesini toprağa gömdüğümüz yüce milletimizin mezarının üstüne yığılmış gül demetleri olmaktan öteye geçmez. Bu mana ve muhasebe ile tekrar Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.Değerli ağabeyim Hüseyin Zengin beyin muhterem validelerinin vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Merhumeye Yüce Allah'tan rahmet ve mağfiret, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dilerim.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019