Virüs Çin, İtalya, İran, Fransa gibi ülkeleri kavururken milletimizin bir kısmı, "Virüs de mi bizi teğet geçti" diyor. Bir başka kısmı, "Allah, devlet ve milletimizi koruyor", diğer bir kısmı da vurgulu bir şekilde, "bu virüs de petrol gibi. Etrafımızdaki bütün ülkelerde var, bizde yok" diyordu.
Tabi bu vatandaşın bakışı… Devleti yönetenler ise kendinden emin bir şekilde her türlü tedbiri aldık, hazırız mesajı veriyor, akademisyenler ise gelen tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekiyordu.
Önümüzde virüsle mücadele eden ülkelerin tablosu vardı. Akıllı adam o tabloya bakar, neler yapıldığını ve neler yapılmadığını ve de bu yapılanlara neler eklenmesi gerektiğini çoktan tespit eder ve uygulamaya hazır halde beklerdi.
Ve virüs Türkiye'ye geldi. Şunu gördük ki, CHP'li belediyeler, Çin'de, Kore'de, Japonya'da ve Avrupa'da virüsle nasıl mücadele edildiğini, siyasi, sosyal hangi önlemlerin alındığını, sağlık söylemlerini vs. çok iyi etüt etmişler.
Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere bu belediyeler hemen yapılması gerekenleri yaptı, söylenmesi gerekenleri söyledi.
İktidar partisi bu icraat ve söylemleri anında reddetti. Yanlış olduğu için mi? Hayır. Geç kaldıkları ve CHP'li ağızlardan çıktığı için.
Bir, iki, üç gün derken virüsle mücadeleyi bırakıp virüs üzerinden siyasete odaklandık. Yaşanılanları görüyorsunuz! Ekmek dağıtamazsın, yardım toplayamazsın, çorba içiremezsin, maske veremezsin gibi siyasi rant ve itibar tartışması yapılıyor.
Tartışmaya girmeden sormak istiyorum; daha ilk günde devleti yönetenler deseydi ki;
1- Parti rozetlerimizi çıkardık. Bu salgın bitene kadar bütün siyasi partilerden temsilcilerden birer temsilci göndermelerini ve oluşturacağımız ortak bir heyetle siyasi, sosyal ve ekonomik alanda neler yapılması gerektiğini konuşacak ve ortak kararlar alarak devlet ve millet olarak bir duruş ortaya koyacağız.
2- Sağlık Bakanlığı başkanlığında kurulan bilim heyetinin alacağı kararlar derhal uygulamaya konulacaktır.
3- Maliyetlerini devlet olarak karşıladığımız maskeleri valilikler, kaymakamlıklar ve belediyelerce ücretsiz olarak sizlere ulaştıracağız.
4- Yerel yönetimlerle görüşerek aldığımız ortak karar ile tüm Türkiye'de toplu taşımayı sağlık çalışanlarına ücretsiz yaptık.
5- İki, üç milyon haneye biner lira yardım dağıtacağız. Yerel yönetimlerden isteğimiz gözümüzden kaçan, tespit edemediğimiz yardıma muhtaç haneleri tespit etmeleri ve imkânları varsa ihtiyaçlarını gidermeleri, yoksa bize acilen bildirmelerini bekliyoruz.
6- Sokağa çıkma kısıtlaması getirdiğimiz illerde valiliklerimiz ve belediyeler ortak çalışarak vatandaşımızın temel ihtiyaçlarını karşılayacaktır.
Evet, iktidar böyle bir duruş gösterseydi bahsettikleri siyasi hastalık ortaya çıkar mıydı? Çıkmazdı.
Peki, bu iktidar veya başka bir iktidar böyle bir duruş gösterebilir miydi? Hayır. Çünkü ülkemizdeki partiler siyaseti millet için, devlet için yapmıyor. İdeolojileri için, lider ve partilerin bekaları için yapıyor.
Toplumun tamamını kucaklayan, devlet-millet, önce insan diyen lideri ise milletimiz görmedi, bizler de son vazifemiz olarak Hakk'a uğurladık. Allah'ın selamı üzerine olsun Haydar Baş Hocam.
İsrail ve Ermenistan'a yardım
İktidar onlarca ülkeye sağlık malzemesi yardımları gönderdi, gönderiyor. İtalyan, İngiliz, İspanyol vs. birçok kişi Türkiye'den giden maskelerini aldı kullanıyor. Türkiye'de ise hâlâ kod bekleyenler var. Anlatabildim mi?
Uçaklar dolusu yardım yapılan ülkelerin ikisi de Ermenistan ve İsrail. Diğer ülkelere yardım yaptıklarını birinci ağızdan defalarca söyleyen iktidar, bu ülkelere yardım yapıldığını açıklamadı.
Başka kanalardan ortaya çıkınca "evet yaptık" dediler. Tabi halk bu yardımları sorgulamaya başladı.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü şu açıklamayı yapma gereği hissetti; "Son derece insani bir durum. Burada siyasi hesap yapılmaz. Biz bunları temin ettik, etmeye de devam edeceğiz."
Haliyle akla şu soru geldi; Devletimizin birer kurumu olan belediyelerin, kendi halkımıza yardım dağıtması insani bir durum değil midir? Bu belediyeler üzerinden kim siyasi hesap yapıyor?
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024