Geldiğimiz noktada devlet kurumlarında ve belediyelerde talanı inkar eden var mı? Yalanı inkar eden var mı? Adam kayırmayı inkar eden var mı? Eşe-dostta, tanıdığa peşkeşi inkar eden var mı?
Ben, 'hayır, yok öyle bir şey' diyeni duymadığım gibi bu iddiaları bizzat yandaş yazarlar, Cumhurbaşkanını korumak adına dile getiriyor, bilgi, belge ve örnekler veriyorlar. Merak edenler Y. Akit yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazı ve açıklamalarına bakabilirler.
Sadece haber izleyen ve okuyanlar bile bu bozulmuşluğun dayanılmaz kokusunu alıyordur.
Bir Diyanet gündemi yaşadık, dimi! Faiz fetvası verdiler ve kulpunu da yerleştirdiler.
Ya Kızılay! İddialar, açıklamalar vahim. Ortalığa bin bir belge saçıldı. Maaşları ortaya çıktı. Kızılay parasıyla gidilen tatiller ortaya çıktı. Para transfer üssü olduğu ortaya çıktı.
Kayyumların milyonları bulan fındık, fıstık, jakuzi vs. harcamaları ortalığa saçılmıştı. Bir müdürün 12 bin TL harcayarak makam odasına tuvalet yaptırdığını öğrendik.
Bazılarınız diyordur ki! Saraylar, yatlar, uçaklar, zırhlı araç konvoyları vs. yanında bunlar ne ki?
Orasını ben bilmem. Ama benim bildiğim devlet malından bir iğne bile aşıranı, amacı dışında kullananı Hz. Peygamberin ikaz ettiği gerçeğidir.
Bir başka gerçek ise bu yalana, talana, istismara göz yumanların vebalde ortaklığıdır.
Peygamberimiz buyurdu ki; "Kim devlet-millet malından aşıran bir kimseyi saklar, himaye ederse; o da onun gibidir" (Ebu Davud, Cihad, 15-135/2716).
Peygamberimizin (s.a.a.v) bizler adına korktuğu ve Allah'a (c.c) sığındığı beş şey;
Allah Resulü, ashabına dönerek şöyle buyurdu:
"Ey Muhacirler cemaati!
Beş şey vardır ki, onlarla müptela olacağınız zaman Ben, sizlerin o şeylere erişmenizden Allah'a sığınırım. Onlar şunlardır:
1- Bir milletin içinde zina, fuhuş ortaya çıkıp nihayet o millet bu suçu alenî olarak işlediğinde, mutlaka içlerinde taun hastalığı ve onlardan önce gelip-geçmiş milletlerde vuku bulmamış hastalıklar yayılır.
2- Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet mutlaka kıtlık, geçim sıkıntısı ve başlarındaki hükümdarların zulmü ile cezalandırılırlar.
3- Mallarının zekâtını vermekten kaçan her millet mutlaka yağmurdan men edilir (kuraklık cezası ile cezalandırılır) ve hayvanları olmasa (Allah hayvanlara acımasa) onlara yağmur yağdırmaz.
4- Allah'ın emirlerini ve Resulünün sünnetini terk eden her milletin başına mutlaka Allah, kendilerinden olmayan düşmanı musallat eder ve düşman o milletin elindeki-avucundakilerin bir kısmını alır.
5- İmamları (yöneticileri) Allah'ın Kitabı ile amel etmeyip Allah'ın indirdiği hükümlerden işlerine geleni seçtikçe Allah, onların hesabını kendi aralarında görür." (İbn-i Mâce, Fiten, 22)
Bu beş maddeyi İslam coğrafyası genelinde ve özellikle ülkemiz özelinde tek tek inceleyelim. Hayata, olaylara, çevremize ve kendimize bakalım. Biz neredeyiz?
Ne yapmamız lazım?
Yüce Allah buyuruyor ki; "Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltmeye bakın! Siz doğru yolda olduğunuz müddetçe yoldan sapanlar, size zarar vermez." (Maide,5/105)
"Size iki emanet bırakıyorum. Onlara yapışırsanız asla sapıtmazsınız. Bunlardan biri, Allah'ın yüce kitabı Kur'an-ı Kerim, diğeri ise Ehl-i Beyt'im, ıtretimdir." (Müslim, Sahih, Fedail'us-Sahabe, 36; Darimî, Sünen, II/431-432; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III/14, 26, 59).
Prof. Dr. Haydar Baş diyor ki;
"Kul, hiçbir şart ve hiçbir halde Rabbinin mağfiret eşiğinden ayrılmamalıdır. Ne affedilmişliğin getireceği şımarıklık ve gevşeklik ne de bağışlanma ümidinin yokluğuyla gelecek olan küskünlük ve Hakk'a (c.c) dargınlık, çıkış yolu değildir, çıkmaz sokaktır.
Bu sebeple kul tövbeye sarılmalı ve her dem Rabbinin rahmet kapısını güzel amellerle, rahmeti celb edecek samimi ve ihlâslı gayretlerle çalmalıdır. Asla ümidini yitirmemelidir. Zira ancak kâfir olan Hak'tan ümidini keser…" (İslam ve Hz. Mevlana sh:275)
Rabbim, bizleri Hakk'ı hak bilip Hakk'a sarılan, batılı da batıl bilip uzak duran kullarından eylesin. (âmin)
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024