Tam 10 yıl önce CHP için kurulmuş bir cümle. Kuran kişi, o zaman başbakan şimdi Cumhurbaşkanı olan Sayın Erdoğan.
Bu cümle kurulduğunda Sayın Baykal, CHP'nin başındaydı. 2011'de bir kaset komplosuyla koltuğundan oldu. Kılıçdaroğlu'na, "aday mısınız?" sorusu soruluyor, "kesinlikle hayır, başkanımın arkasındayım" diyordu.
Bir müddet kameralara görünmeyen Kılıçdaroğlu sonrasında adaylığını açıkladı ve CHP'ye başkan oldu. CHP yönetimi tamamen değişti.
Peki, CHP değişti mi? Değişmediği açık. 10 yılda yolsuzluk, şike, rüşvet, paralel yapı, kalkışma, terör, ekonomik krizler, zamlar, bölgesel olaylar gibi Türkiye'de olağanüstü iç ve dış siyasi gelişmeler yaşandı.
Ama nasıl bir muhalefet anlayışı ortaya koyduysa milletimiz geçen 9 seçimde CHP'yi çare olarak görmedi. CHP seçimlerde hep aynı bantta veya altında oy alarak mağlup olarak çıktı.
Şimdi yerel seçimler yaklaşıyor. Bu seçimler, AKP'nin en çok zorlanacağı seçimler. Çünkü tulumbada su bittiği itirafı çoktan yapıldı. Çarşı-pazar yanıyor, tencereler kaynamıyor, zamlar ardı ardına geliyor.
Ama CHP, kendini iktidara çoktan kurban ettiğini açıkladı bile. Çünkü AKP'nin tek seçim stratejisi CHP üzerine kurulmuş vaziyette ve CHP de her gün bu stratejiye malzeme üretmekte. Haliyle böyle muhalefete can kurban…
Malumunuz bir aday belirleme süreci yaşanıyor. Kılıçdaroğlu, kurultaylarda kendi aleyhinde olan veya olmaya aday hiçbir isme şans tanımıyor.
Bu benim iddiam değil. Muharrem İnce'ye yakın adaylar ve görevde olan belediye başkanları bu seçimlerde aday yapılmadı. CHP'de "Mart sonrası kurultay" sloganları başlarken Muharrem İnce de, "Bunun hesabını 31 Mart'tan sonra sorarız" dedi.
Diğer taraftan başkan seçilişi ile AKP'nin ağzına sakız olan CHP'nin İstanbul İl Başkanı bir anda istifa açıklaması yaptı. Sonra "yok, vazgeçtim, partim için çalışacağım" dedi. Al sana bir sakız daha.
Bir önceki yerel seçimlerde İstanbul'da CHP adayı olan ve % 41'e yakın oy alan Mustafa Sarıgül'e ilçe adaylığı bile çok görüldü. O da istifa etti, başka partiye gitti. Al bir naneli sakız daha.
İzmir'de kim aday olacak, tartışmaları yaşanıyordu. Çünkü Aziz Kocaoğlu bir daha aday olmayacağını açıklamıştı. Son gün Aziz Bey, ben de adayım, dedi. Genel başkanları, "hayırdır ne iş" bile diyemedi. Haliyle diğer adaylar tartışmaya açıldı. Belirlenen aday ise tam AKP'nin aradığı isimdi. Bir sakız daha verildi.
Kılıçdaroğlu, seçim hattından kendi Belediye Başkanı (Kadıköy) için "Özür dileyerek söylüyorum ama benim gözümde başarısız bir belediye başkanıdır." dedi. Gelsin sakızlar.
Velhasıl CHP kaynıyor. Başkanları Kılıçdaroğlu ise yaşanan gelişmeleri; "Ortada bir kaos yok, özgürce tartışma var" şeklinde açıkladı. Ya kaos olsaydı ne olurdu diye merak ediyorum!
Hürriyet'ten Ahmet Hakan köşesinde, CHP daha doğrusu Kılıçdaroğlu için bir anket açmış.
"Bir anket sorusu:
Kemal Bey ne yapmaya çalışıyor olabilir?
A) "Yerel seçimi nasıl kaybedebilirim" konulu bir deneme yapmaya çalışıyor olabilir.
B) Partiyi en az sekiz parçaya bölerek seçime gitmeye çalışıyor olabilir.
C) Beka meselesini gördüğü için cumhur ittifakına destek olmaya çalışıyor olabilir.
D) Hepsi olabilir. (Hürriyet)"
Ben, hepsi diyorum.