Dünkü yazımda biraz Bozkır'dan ve de Bozkırlıların içinde bulunduğu ekonomik durumdan bahsetmiştim.Bozkırlılar hükümetin politikalarından ve problemlere olan ilgisizliğinden rahatsız. Bu sebeple "Milli Ekonomi Modeli" sahibi olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e, Bağımsız Türkiye Partisi'ne ve de onun Bozkır temsilcisi Ali Tay Bey'e oldukça farklı bakıyorlar.Cumartesi günü, değişik ziyaretlerden sonra akşam Yalıhüyük ilçesinde, Sazlı ve de Bağyurdu köylerinde seminer hazırlandı. Oldukça büyük bir katılım oldu. Özellikle Bağyurdu köyünde 70-80 kişi büyük bir ilgiyle dinlediler ve duygu dolu anlar yaşadık. Bu yörelerin insanları Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i, televizyon konuşmalarını yakından takip ediyordu, Ali Bey'i de oldukça seviyorlar ve saygı duyuyorlardı.Çünkü sunulan projeler seçim vaatlerine benzemiyordu. Hepsi tabiri caizse ayağı yere basıyordu, üstelik dinleyen vatandaş projelerin mantığını rahatlıkla kavrayabiliyordu.Bizler de ekonominin mevcut durumunu ortaya koyduktan sonra tek çözüm yolu olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in "Milli Ekonomi Modeli"ni anlatmaya çalıştık. Zaten Haydar Bey'in konuşmalarından daha önce bilgi sahibi olan Bozkırlılar ve Yalıhüyüklü'ler, bilgilerini, anlattığımız misallerle pekiştirmiş oldular.Hatta Yalıhüyük'te bazı vatandaşlar, seminerden ziyade miting yapılmasını istediler.Çünkü birileri, ekonomiyi AB ve IMF uğruna perişan ettiği için, kendisini iktidara getirenlere ziyaret etmekten bile çekinirken, Prof. Dr. Haydar Baş Bey ve onun yetiştirdiği Ali Beyler dertlerine derman oluyor, karanlığa ışık yakıyorlardı.Seçim dönemi değildi. Seçim olmamasına rağmen Ali Bey ve bütün Türkiye'de köy köy, kahve kahve, dolaşan Ali Beylerin bu gayreti nedendi?Çünkü Haydar Baş Beyin ve kadrosunun derdi politika yapmak, koltuğu işgal etmek değil, vatan elden gidiyor, tarımımız, sanayiimiz, madenlerimiz, stratejik kurumlarımız, camilerimiz, gençlerimiz, sahip olduğumuz her şey IMF, ABD ve AB uğruna elden gidiyordu. Bu bir Kuvayı Milliye çalışmasıydı. Bu sebeple oturmak olmazdı.Seydişehir göz göre göre satılamaz. Kıbrıs, uğruna şehitler verdiğimiz Kıbrıs bir hayal uğruna feda edilemez. Yüzde 99'u Müslüman olan bu aziz milletimiz Hıristiyan yapılamaz, camileri kapanıp kiliseler açılamaz.Bütün bunlar olurken asla seyirci kalınamaz.Bütün bu duygularla Bozkır'a doğru geri dönerken, Mevlüt Bey'in hoş sohbeti ve de Seyfullah Bey'in yanık türküleriyle yorgunluğumuzu unuttuk.Yanlış anlaşılmasın. Haydar Bey'e ve BTP' ye bu ilgi sadece Bozkır'da değil, Bozkır'daki manzara ülkenin her karışında yaşanıyor.Ben Manisalıyım. Babam 1 ay önce köye gitmişti. Gittikten birkaç gün sonra telefon açtım. Babamda görülmedik bir heyecan vardı. "Baba, hayırdır" dedim, "Niye bu kadar heyecanlısın". "Evladım" dedi, "köyde herkes Haydar beyi konuşuyor, tek mantıklı konuşan o diyor. Önümüzde ilk seçimde başbakan olur diyorlar" dedi.Bugün milletimiz artık ABD ve AB rüzgarlarıyla iktidara gelenlere değil, bu milletin içinden çıkmış, milli çözümleri olanlara koşuyor. Ben Bozkır'da bunu gördüm, gittiğim her yerde bunu gördüm.3. gün, yani pazar günü Bozkır'dan biraz daha yukarılara çıktık. Taşkent, Hadim, Avşar ve o civarlara.Muhteşem yerler. Dağların üzerinde kurulmuş tarih harikaları. Taşkent'e girer girmez karşınızda BTP bürosunu görüyorsunuz. Bozkır ve diğer yerlerdeki sıcak karşılama burada da yaşanıyor. İnsanlar yine çözüm arıyor, çözüm sunana koşuyor. Haydar Bey'in bu tepelerde eli ayağı ve gözü olan Ali Bey'e saygıda kusur etmiyorlar.Taşkent'te Selçuklu Hükümdarlarından Alaattin Keykubat'ın ve ona su ikram eden kızın heykeliyle karşılaşıyorsunuz. (Anlamlı bir hikayesi var ama anlatmak için yerim müsait değil. İnşallah ileride) Buz gibi suyundan içiyorsunuz. Bu su yazın soğuk kışın ise ılık akıyormuş, gerçekten çok ilginç. Taşkent kayaların üzerinde, gerçekten görülmeye değer.Avşar köyüne giderken bize refakat eden Taşkent BTP ilçe Başkanı Mehmet Ali Bey'e sordum, "Buralar, hayvancılık için çok uygun ama niye hiç hayvan yok". O da bana "Eskiden hayvancılık yapılıyordu ama maliyeti getirisinden fazla olduğu için tamamen bitti. Şimdi buralarda sadece emekliler var. Gençler işsiz kaldığı için hep şehirlere göç etti" dedi.Yazık değil mi? Tarımı, hayvancılığı, sanayii her değerimizi bitiyoruz. Ne uğruna? ucu açık bir müzakere ve tefeci bir kurum. Çok yazık.Artık ayıkmalı ve Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in sunduğu gerçeklere dönmeliyiz. Çözümsüz hiçbir şey yok, ama doğru adreste aramak lazım ve işi ehline emanet etmek lazım. Yoksa üzerinde oturacağımız toprağımız da kalmayacak.Bana çok istifade ettiğim, gittiğimiz her yerde en güzel ikramlarla karşılandığım bu geziyi yaşattıkları için başta Bozkır İlçe Başkanı Ali Tay olmak üzere bütün Bozkırlılara selamlarımı sunuyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Lozan’a hezimet diyenler, Sevr’i arzulayanlardır / 25.07.2025
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025