2023 Mayıs seçimlerini hatırlayın! Erdoğan'ın kaybetmeye en yakın olduğu fakat 6'lı masanın üstün gayretiyle yeniden koltuğunu koruduğu o seçimleri. Hatırladınız mı?
Erdoğan ve ittifakı hep yaptıkları gibi ülkemiz ve bölgemizde yaşanılan vahim olayları, acı gerçekleri ve bu olayların gelecekteki bilinen etkilerini yine din, iman, bayrak, ezan, başörtüsü, Türkiye yüzyılı, ecdadımızın mirası, artık emir alan Türkiye yok, emir veren Türkiye var' gibi nice söylemlere ve de Ankara'dan batıya, NATO'ya, ABD'ye, İsrail'e İsveç ve Finlandiya'ya laf ile ayar vererek, terörle mücadeleyi partizanlaştırarak sandıktan kıl payı çıktılar.
Yukarıda sıraladığım başlıklara ve bugün gelinen noktaya bir bakın. Baktınız mı? Siyaseten nasıl dolandırıldığımızı gördünüz mü?
Seçimler öncesi İçişleri Bakanlık koltuğunu işgal eden Süleyman Soylu ne diyordu? 'Dağda 89 terörist kaldı.'
Anadolu Ajansının 27 Haziran 2024 tarihli haberi: "1 Ocak 2024'ten bugüne kadar etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 1.270 olmuştur." Şimdi Eylül'deyiz. Sayı bin 500'ü geçti.
Bunun adı ya siyasi dolandırıcılıktır ya da liyakatsizliktir. Ya da her ikisi de.
'Efendim! Bu öldürülenleri çoğu Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyindeki teröristlerden oluşuyor'.
Doğru. Bende oraya gelmek istiyordum.
Rusya, Ukrayna ile savaşıyor. Bu savaşta 2024'te sivil, asker toplam bu kadar ölü var mı? Yok.
Demek ki, Türkiye Cumhuriyeti savaş halinde. Nerede? Irak ve Suriye'nin kuzeyinde.
Kiminle savaşıyoruz?
Irak devleti ile mi? Esad ile mi? Hayır. Kiminle?
PKK-YPG-SDG diyorsanız, yanılıyorsunuz? Savaştığımız NATO'dur, CIA'dır, MOSSAD'dır.
Gerçekten PKK-YPG-SDG ile savaşıyor olsaydık, yapılması gereken Suriye ve Irak devleti ile zaten var olan sınır anlaşmalarını ve terör tehdidine karşı ortak askeri-siyasi ve ekonomik işbirliği hayata geçirmek olurdu.
Ama Sayın hükümetimiz bir taraftan, 'Esad ile görüşsek mi' diye düşünürken diğer taraftan Irak ile izahı olmayan 15 yaşından küçük ve 50 yaşından büyük Iraklılara Türkiye'ye girişlerinde vize serbestisi anlaşması yapıyor.
Bu anlaşmanın yapıldığı günlerde Iraklı Türkmenler oldu, bitti ile yerel idarenin dışında bırakıldılar.
Ama Sayın hükümetimizden çıt çıkmadı. 2018 seçimleri öncesi Musul, Kerkük, Süleymaniye'ye plaka bastıran Devlet Bahçeli'den hala haber alınamıyor.
'O fani hayatta olduğu müddetçe İsveç, NATO üyesi olamazdı'. 'Finlandiya, PKK'ya desteğini kesmedikçe, teröristleri vermedikçe NATO üyesi olmazdı'.
O, fani hayatta ve koltuğunda. İsveç ve Finlandiya, NATO üyesi oldu. İsveç'te yine kutsal kitabımız yakıldı. Teröristler iade edilmedi, destekleri aynen devam ediyor.
Filistin
İsrail terör devletiydi. Netenyahu katildi. Mescid-i Aksa kırmızı çizgiydi.
ABD, İsrail'e destek için ikinci uçak gemisini Akdeniz'e gönderdi. Gemi geldi, İzmir'e demir attı.
Kahraman gençlerimiz, bir coninin başına çuval geçirdi. Gençlerimiz tutuklandı. Olayın bireysel olduğu açıklandı. (Ha! O gençler, MHP'li değildi)
Diğer taraftan 'Milli Uçak gemimiz' dedikleri gemimiz, katil İsrail'e desteğe gelen ABD uçak gemisi ile ortak tatbikat yaptı.
Ne Saray'dan, ne de Meclis'teki partilerden ses çıkmadı kardeşim!
Müslümanlar, Mescid-i Aksa'ya sadece namaz vakitlerinde girebiliyor. Onun dışında Yahudiler, Mescid-i Aksa'da.
Ama Sayın hükümetimiz hem Filistin davasının sahibi, hem de Mescid-i Aksa'nın hadimi!
Ya, S-400'ler elimizde kaldı. 2 buçuk milyar dolar verdik, ne kurabiliyoruz ne de satabiliyoruz.
'Bu iktidarın görevi BOP'a hizmet etmekti'
Bu vahim yönetim anlayışına örnekler bitmez. Ama şu soruyu herkes sormalı ve cevabını herkes bulmalıdır: 22 yıllık Erdoğan iktidarları ne yapmaya çalışıyor?
BTP Lideri Hüseyin Baş'ta bu soruyu gündemine alarak şu cevabı verdi;
"Bana sorarsanız bu iktidarın 22 yıllık görevi Türkiye'nin, Cumhurbaşkanının eş başkanlığını yaptığı, Büyük Ortadoğu Projesine hizmet etmesini sağlamaktı.
Bana sorarsanız dün, Sevr'i imzalatamayanların bugün, dönüp dolaşıp dolaylı yoldan bize kabul ettirmesinin amacını güdenler, bugün Erdoğan iktidarını sağlayan insanlardır..."
Bu gerçekler insanımızdan nasıl saklandı, sorusunun bendeki cevabı siyasal İslamcıların gerçekleri çok iyi kamufle etmeleridir, derim.
Siyasal İslam nedir, sorusunun cevabını ise BTP lideri Hüseyin Baş verdi;
"Siyasal İslam dediğimiz aslında tamamen menfaate dayalı, ne İslam'la ne siyasetle ilgisi olmayan bir kavram.
Ben, çıkarımı nasıl sağlarım, nasıl çıkar elde ederim, nasıl kendi topluluklarımı varlıklı, zengin, güçlü hale getiririm, kendi düşüncemi nasıl baskıyla birlikte kabul ettiririm veya başka yöntemlerle bunun yolunu bulmak için her türlü şeyi mubah gören bir yapı aslında karşımızda var.
Bu siyasal İslam kavramıyla da değil bunu aslında Türkiye'de belli bir siyasi geçmişten gelen sürecin sonunda ortaya çıkan AK Parti hükümetiyle biz, görüyoruz…
Menfaat çıkarlarını elde etmek için her şeyi mubah gördüler. Bu onları günün sonunda iktidarı sağlayabilmek için her türlü ortaklığa açık, her türlü ahlaki değerlerden uzak yaşanabilecek, her türlü kötülüğün yapılabileceği bir yere taşıdı."
Sanırım anlaşıldı!
- ‘Bu iktidarın görevi BOP'a hizmet etmekti’ / 18.09.2024
- Tarihin ilk yazılı anayasası: Medine Vesikası / 28.08.2024
- Atatürk: ‘Geri kalmışlığın sebebi din değildir’ / 03.09.2023
- Hüseyin Baş ile Türkiye gündemi / 27.08.2023
- İslam’ın, Hz. Peygamberin ilk fedaisi Ali’dir / 01.05.2023
- Peygamberimizin ilk öğrencisi Ali’dir / 30.04.2023
- Münafıklığın alametleri ve münafıkların özellikleri / 23.04.2023
- Peygamber Efendimizi tanımak -2 / 22.04.2023
- Peygamber Efendimizi tanımak -1 / 21.04.2023