Bu kuru inat neden?

Meydanda bir sorun varsa, bu sorunu çözmek adına atılan adımlardan bu ana kadar bir netice de alınamamış ise "yola devam masalları" ile  avunmanın yada yanlışta ısrar etmenin yada sorunun gerçekten çözümünü iddia edenlerin gizlenmesinin kimseye bir faydası yoktur. Dünyada yaşanan sosyal problemlerin özellikle de ekonominin tıkanmasının ardından, hemen her ülke kendi sistemlerine ters bile gelse, başkalarının fikirlerinden aşırma da olsa; çözüm arayışlarını sürdürürken, bizdeki aymazlar kuru bir inat yada bazı sebeplerden dolayı uygulanan AB ve IMF politikalarına devam etmektedirler. Millet olarak son zamanlarda en fazla sosyal problemlerden etkilenen, geçim sıkıntısı çeken, açlık, yokluk ve sefalet çeken bir yaşantı tarzına alıştırıldık? Uzun zamandır gelecek adına beklentilerden uzak yaşamayı, sadece "günü kurtarmak" felsefesini kendine hayat tarzı haline getirir bir hal aldık?Bu düşünce asırlardır tarih sahnesinde  "ebet-müddet" düşüncesini dava haline dönüştüren Türk milletinin can damarını da kesmiştir. Atamız Oğuz Kağan'a; "gök kubbe çadırım, güneş bayrağımdır" sözünü söyleten, günü değil yarını düşünen, yarını kuşatan, düşüncedir, inançtır. Bu düşünce sayesinde Türk milleti asırlarca dünyaya adalet ve medeniyet dağıtmış ve bekasını sürdürmüştür. Türkler, asırlarca ulu bir çınar gibi gölgesinde insanlığı barındırmıştır.Ama ne var ki; günü kurtarmak fikri, inanların gönül ve fikir dünyasını da altüst etmiş; uzun soluklu düşündüğü zaman halinden şikayetçi, günü birlik düşündüğü zaman fikirlerinin değişmesine sebep olmuştur... Karnı aç olanın; bir öğün yemekle, yakacağa ihtiyacı olanın; az bir kömürle, işe ihtiyacı olanın; geçici de olsa bir işle, parası olmayanın; birkaç kuruş cep harçlığıyla, fikirlerinin değiştiği, seçim zamanlarında ise gönlünde yatan fikirlere ters de düşse başka fikirlere yardım ve yataklık edecek kadar basitliği seçmiş, Aldatma, Kandırma Partilerine oy atar bir hale gelmiştir.Tarlasını senelerce ekemeyip, biçemediği yada para ettiremediği bir sistemin sebebi olan bir partinin köy yoluna birkaç kamyon mucur dökmekle; bütün oyların renginin değiştiği durumlar yaşanmaktadır... Bu olayın tahlilini yapmaya kalkışırsanız, karşınıza; "kuru bir inat" ve "günü kurtarmak" felsefesinin hayat tarzı biçimine dönüştürmüş olduğunu göreceksinizdir.Çözüm için kuru inatlardan, basit düşüncelerden kurtulup geleceği kuşatan bir fikre ulaşmanın ve çözüme kavuşmanın yolu uzakta değildir. Öncelikle size, sonrada bütün insanlığa bu fırsat doğmuştur. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş; "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet, Milli Devlet" projeleri ile size bir umut kapısı aralamıştır. Hadi ne duruyorsunuz, girin o kapıdan içeri?!