Mübarek üç ayların içindeyiz. Cenabı Hakkın kullarını affetmek için bahane aradığı gerçeğini bu aylar ispatlamaktadır. Bildiğiniz gibi Recep Allah'ın ayı, Şaban Resulüllah'ın (SAV) ve de Ramazan ise Ümmeti Muhammed'in ayı.Regaip, Miraç ve Beraat kandillerini idrak ettik, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesine ve de 11 ayın sultanı olan Ramazan'a doğru hızla yaklaşıyoruz.Bu bilgileri özetle ifade ettikten sonra özellikle hatırlatmak istediğim bir konu var.Bu mübarek aylar, ibadetlerin bol olduğu, Allah'ın rahmetinin sağanak sağanak yağdığı ve kulların da yaptığı ibadetlerle bu rahmetten istifade etmeye çalıştığı aylar.Bütün bu manevi bolluğun içinde bizlerin yapması gereken en önemli şeylerden biri de, ibadetlerimizi yaparken aynı zamanda vicdan muhasebemizi de yapmamızdır.İbadet yapmak güzeldir, ama bu ibadetleri tefekkürle, kendimizi tartarak, muhasebe ederek, eksimizi artımızı ortaya koyarak ve eksilerimizi artıya çevirerek yapmamız mukayese edilemeyecek kadar daha güzeldir.Tefekkür ederken, sadece kendimizi değil, ailemizi, komşularımızı, mahallemizi, ilçemizi, ilimizi, bölgemizi ve ülkemizi de ihmal etmemeliyiz. Kedimize şunu hep sormalıyız: "Nerelerde yanlışım var ve milletim için, vatanım için daha ne yapabilirim".Unutmayalım ki, bu beden bize emanettir; bu aile, bu komşu, bu sokak, bu mahalle, bu ilçe, bu il ve de her karış toprağı şehit dedelerimizin kanıyla yoğrulmuş bu vatan bize emanettir.İşte bu mübarek aylarda, Allah'ın bize lütfettiği bu güzel emanetlere hıyanet etmenin ne anlama geldiğini düşünelim. Kurtuluş mücadelemizin öncülerinden olan Sütçü İmam bu muhasebeyi yaptı. Rengini şehit kanlarından alan ay yıldızlı Türk bayrağı yerine Fransız bayrağının dalgalandığını görünce ve Fransız askerlerinin Fatihleri, Akşemseddinleri, Ulubatlı Hasanları doğuran Türk bacılarımıza sarkıntılık ettiğini duyunca duramadı, seyirci kalamadı, vicdanı el vermedi ve eline silahını aldı Fransız'ı alnından vurdu. Çünkü bu bayrak bize emanetti, bu namus bize emanetti, bu vatan bize emanetti. Taşıdığı iman, bu kutsal emanetlere hıyanete asla müsaade etmezdi.Şimdi tekrar tekrar kendimize soralım: Bizler bugün bize verilen emanetlere gerçekten sahip çıkıyor muyuz?Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Ülkemizde kapı kapı dolaşarak, para ve gelecek vaadiyle gençlerimizi bir bir Hıristiyan yapan, hedefleri de bu vatanı bölmek olan Misyonerlerin ülkemizde işi ne?Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Dün uğruna şehitler verdiğimiz şehit kanlarıyla yoğrulmuş vatanımızın topraklarının tapuları niçin dün bizi işgal edenlerin elinde?Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede, 15 bin camimiz imam atanmadığı için kapalı olduğu halde niçin Müslüman mahallelerinde 40 bin kilise evi açıldı?Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Gücünü ehli beyte olan sevgisinden alan bu milletin evlatlarına niçin din derslerinde peygambersiz bir din anlayışı öğretiliyor? Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Atatürk'ün "fesat ve hıyanet ocağı" dediği, ülkemiz işgal edildiği zaman Yunan ordusunu kutsayan, Rum çetelerini organize eden kurumların temsilcilerinin bugün iftar sofralarında ne işi var?Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Musul, Kerkük, Telafer'de olanlara niçin seyirci kalıyoruz, sırf ABD istedi diye İsrail'i korumak için Lübnan'a asker niçin gönderiyoruz? Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Irak'ta attığı bombalarla yüzbinlerce masumun ölmesine neden olan uçakların İncirlik üssünden havalanmasına neden müsaade ediyoruz?Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Askerimizin başına geçirilen çuvalın, Samarra'da ırzına geçilen Türk kızlarının hesabını niye hala soramadık?Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Tütün, şeker pancarı gibi tarım ürünlerimize niçin kotalar koyuyoruz, fındığımıza olması gereken fiyatı niçin veremiyoruz? Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Madenlerimizi, stratejik kamu şirketlerini, bankalarımızı niçin yok pahasına yabancılara peşkeş çekiyoruz?Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Kızlarımızın fahişe, erkeklerimizin de eşcinsel olmasına neden olacak programlara neden müsaade ediyoruz; ahlaki ve kültür yapısı en alt seviyede olan şahsiyetsiz kişileri boy boy ekranlarda onların önüne niçin örnek olarak sunuyoruz?Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Bu ülkenin bağımsızlığının yokolmasına sebep olan, ülkemizi Sevr'e hazırlayan IMF, AB ve ABD politikalarını hala ısrarla uygulamaya çalışanları niçin iktidara getiriyoruz?Eğer gerçekten sahip çıkıyorsak,Milli projelerle bu milleti "Kainat Devleti" yapacak olan değerli şahsiyetlere emaneti niye teslim etmiyoruz?İşte içinde bulunduğumuz bu mübarek aylarda bu ve benzeri bütün konularda bir vicdan muhasebesi yapmamız şart ve de zaruridir.Yoksa yarın mahşer günü emanete hıyanet etmenin bedelini asla ödeyemeyiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025