Bu nasıl dış ticaret?

Mevcut siyasiler AB ve IMF güdümüyle öyle bir kısırdöngünün içine girmişler ki, oturup da biraz olsun düşünme noktasına bile gelemiyorlar.Körü körüne bağlılık deniyor ya, herhalde böyle bir şey olsa gerek?Akıllara zarar bir ekonomi idaresi ve bunun bir parçası olan yine hayretlik bir dış ticaretimiz var.Esasen buna dış ticaret demek de pek mantıklı değil. Çünkü ticaret kazanç için yapılır. Bizim dış ticaretimiz külliyen zarar. Dış ticaret konusunda attığımız her adım bizi pozitif bir sonuca götürmüyor sürekli açığımızı, borcumuzu ve bağımlılığımızı artırıyor.Böyle bir dış ticaret yapılacağına hiç yapılmasa Türkiye için daha karlı?Gelelim konunun detaylarına?Dış ticaret açığımız 80 milyar doları geçti. Yani ithalatımız ihracatımızdan bu kadar fazla.Üretim için gerekli olan enerjinin yüzde 70'i dışarıdan ithal ediliyor. Yani üretim arttıkça enerji ithalatımız artıyor.Üretim ve ihracat için gerekli olan hammaddenin çoğu yine dışarıdan ithal ediliyor. Yani ürettikçe hammadde ithalatımız da artıyor.Üretim için ve ihracat için gerekli olan finansmanı da yerli paramızla değil, ağırlıklı olarak dışarıdan faizli yabancı para borç alarak temin ediyoruz. Yani ürettikçe, ihraç ettikçe borcumuz kabarıyor.Şimdi gelelim işin asıl nirengi noktasına; yaptığımız bütün ihracat ve buradan elde ettiğimiz gelir sadece hammadde ithalatına bile yetmiyor, yüzde 84,7'sini anca karşılayabiliyor.Gerçekten de "bu nasıl dış ticaret" demeye hakkımız yok mu?Az çok matematik hesabı bilen, bakkal hesabını bilen bir kişi böyle bir ticaretin ne kadar saçma olduğunu bilir."Dış ticaret nasıl olmalı" sorusunun cevabı ise Milli Ekonomi Modeli'dir.Türkiye'nin üretmek için yabancıların parasına da, hammaddesine de, aklına da ihtiyacı yoktur.Yabancının parası para da bizim TL'miz değil mi? O basabiliyor da biz niye basamıyoruz?Eğer para basıp da karşılığında bir ürün oluşacaksa, para basmaktan tabii ne olabilir? Böyle bir durumda para basmamak aptallık değil midir?Hammadde ve enerji kaynakları konusunda da dünyada Türkiye'den daha nasipli bir ülke var mı? 3 katrilyon dolarlık maden rezervi, geniş maden çeşitliliği, akarsular, denizler, rüzgar, güneş? enerji ve hammadde konusunda ülkemiz bir cennet. Petrol var, doğalgaz var, uranyum var, bor var, altın var, bakır, gümüş var, kömür, mermer, demir var?Akıl var, model var, lider var, genç bir millet var?Daha ne olsun?Bütün bu eşsiz nimetlere rağmen hala köhnemiş batıdan akıl, para ve kaynak dileniyoruz ya, pes doğrusu?  İşte asıl problem bu zihniyette?