2001 yılında IMF ve Dünya Bankası'nın dayatması ile 15 günde 15 yasa çıkarılmıştı. O yasalardan birisi de Şeker Yasası'ydı. Yasa ile pancar üretimi ve şeker üretiminde kota sistemi getirildi. Üretim yarılara kadar düştü.
Bu kota kapsamında şeker üretimine bağlı olarak nişasta bazlı şeker kotası yasal olarak belirlendi. O dönemde Avrupa Birliği ve bir çok ülkede nişasta bazlı şeker kotası yüzde 1-3 oranında iken, Türkiye, şeker üretiminin yüzde 10'u oranında nişasta bazlı şeker kotası belirledi.
Bu dayatma ile o gün bu gündür daha az pancar şekeri üretimi yaparak daha çok nişasta bazlı şeker üretip tükettik.
Pankobirlik Genel Müdürü Taner Taşpınar, NBŞ (Nişasta Bazlı Şeker) kotasının artırılmasıyla birlikte şeker pancarı üretiminin gerilediğini ifade ediyor: "1998'de 22 milyon ton olan şeker pancarı üretimi 2014'te 16,8 milyon tona geriledi. Çiftçi sayısı da 450 binden 125 binlere düştü. NBŞ'de yapılan bu kota artışı ülkemiz pancar üretimine büyük darbe vurmaktadır. Bu kota artışı yaklaşık olarak 75 bin ton pancar şekerine tekabül etmektedir. Bu oranda daha az pancar şekerinin üretilememesinin ekonomiye etkisi ise; 540 bin ton pancar üretilememesi, yaklaşık 100 bin dekar alanda pancar tarımının yapılamaması, 160 bin (%30) ton besi hammaddesinin, küspenin ve 20 (%4) ton melasın üretilememesi, doğrudan istihdam ve nakliye sektöründe daralma, tarımsal istihdamda yaklaşık 125 bin tarım işçisinin çalışamaması ve yaklaşık 200 milyon TL'lik ekonomik kayıptır.
NBŞ kotalarının ülkemizde, AB normlarının aksine, fiilen her yıl toplam şeker kotasının yaklaşık % 15'i oranında uygulanması neticesinde, 2002-2003 yılından itibaren 12 pazarlama yılı itibariyle pancar şekeri üretimine bu artışların etkisi, toplam 2 milyon 700 bin ton pancar şekeri üretilememesi şeklinde olmuştur.
Bu daralmadan dolayı yaklaşık 320 bin hektar alanda 17 milyon ton pancar tarımı yapılamamış, bir diğer ifadeyle ülkemizde 1 pazarlama yılında hiç pancar şekeri üretilmemiştir. Bu durumun ise yan sektörlerle birlikte milli ekonomimize maliyeti yaklaşık 4 milyar dolarlık bir 'katma değer' kaybıdır. Bu kaybın bir diğer etkisi istihdama olmuştur. Kapasite kullanımındaki düşme neticesinde, doğrudan istihdamın ve nakliye sektörünün yaşadığı daralmanın yanısıra, kriz ortamında işsizlik konusunda ülkemize nefes aldıran tarımsal istihdamda, bu tercihle yaklaşık 900 bin tarım işçisini işsiz bırakacaktır."
Evet sevgili okurlar üretsen bir dert, üretmezsen bir dert… Çiftçi iki arada bir derede debelenip duruyor…
Karaman'da tarlasından mahsulünü kaldıran çiftçiler pancar alımında bu yıl da sıranın geç verilmesi nedeniyle sıkıntılar yaşıyorlar.
Çiftçilerden Yalçın Uysal, "Sistemi değiştirdiler. Buradakiler ellerinde yetki yok iddiasında bulunuyorlar. Aralık ve Ocak aylarına sıra veriyorlar. Bizim Aralık ve Ocak ayılarına kadar pancarımız gitmez. Sökemeyiz yani. Pancarı o zaman söksek bu sefer telef olacak, çürüyecek. Biz bu sistemin değişmesini istiyoruz. Biz çiftçiler olarak mağduruz. Bir an önce pancarımızı almalarını istiyoruz. Bu sistem böyle devam ederse seneye kimse pancar ekmez" diye konuştu.
Karaman'da sadece pancar yükleme aracı olduğunu ve bir aracın günlük 800 ton pancar alması sebebiyle mağdur olduklarını söyleyen bir çiftçi, "Dün akşamdan bu yana pancar yükleme aracı sırasına yazılmak için bekliyoruz ama sıra vermiyorlar. Biz çiftçiler, buraya koyun gibi yığıldık, yanımızda kimse yok. Hani nerede milletvekilleri? Gelin de milletin sorunları ile uğraşın. Biz ne yapalım, kötü yola mı düşelim, hırsızlık mı yapayım" diye isyan etti.
Geçen yıl da aynı sorunları yaşadığını anlatan bir başka çiftçi ise sitemini şu sözlerle dile getiriyor: "Geçen sene araç sıkıntısı yüzünden 3 ay pancarımı tarlada beklettiler. Pancarım tarlada bitti. Bin tonluk pancarım, 400 tona düştü. Şimdi yine kantarları kısıtladılar. Siyasilerimiz gelsinler, şu milletin kepazeliklerini bir öğrensinler. Millet ne halde onu öğrensinler. 2023 gelince köylünün ayağına kadar gelecek olan insanlar, şimdi burayı takmıyor. Dün akşam 19.00'dan beri arabanın içinde yatıyoruz, soğukta donduk."
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023