Aylar önce eski başbakan Bülent Ecevit, bölücübaşı Öcalan'ın ABD tarafından 1999 yılında neden Türkiye'ye teslim edildiğini anlayamadığını açıklamıştı. Ecevit'in bu açıklamayı yaptığı tarih, Türkiye'de PKK'nın yeniden terör eylemlerine başladığı döneme denk geldiği için anlamlıydı ancak Ecevit'in "neden"ine cevap net olarak verilemiyordu. Gerçekten de ABD Öcalan'ı neden bize teslim etmişti? Bu soruya birçoğumuzun verecek cevabı vardır ama ABD'nin kafasında oluşturduğu stratejiyi ve bu teslimat üzerinden neleri beklediği tam olarak ifade edilemiyor. En azından, teslimatın gerçekleştiği dönemde Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı olan Bülent Ecevit'in ABD'li makamlarca muhatap alınmadığı, Ecevit'in şaşkınlığından ortaya çıkıyor. Demek ki, ABD bu teslimattan umduklarını ya Türkiye'de resmi makamları muhatap alarak yapmadı, ya da bu teslimatın meyveleri Türkiye dışı güçler üzerinden alınacaktı. Hepimizin çok sık kullandığı ve bu yüzden de klasikleşen bir ifade ile; artık Öcalan'ın misyonu doldu, sıra başka piyonlarda!Tam bu noktada, emekli Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman paşanın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalar oldukça önemli. Yalman, ABD'nin Öcalan'ı teslim etmesinin hikmetini, iki Iraklı Kürt lider, Mesud Barzani ve Celal Talabani'yi rahatlatmak, Öcalan'ı bu peşmerge liderlerinin potansiyel hasmı olmaktan çıkarmayı amaçlayan büyük bir planın parçası olarak açıklıyordu. Yalman, Öcalan'ın bertaraf edilmesiyle birlikte, Barzani ve Talabani'nin manevra alanının önemli ölçüde genişleyeceğini ve bu sayede ABD'ye olan gebeliklerinin artacağını vurguluyordu. Yalman'ın görüşleri yabana atılacak cinsten olmamakla birlikte yerli yabancı birçok kişiyi de rahatsız etmişti. Özellikle "Diyarbakır Yaklaşımı aydınları" bu tarz açıklamalardan fazlasıyla rahatsız olmaktaydılar. ABD cephesinin rahatsızlığını da ABD Dışişleri Bakanlığı siyaset planlama dairesinin eski üyesi Henri J. Barkey dillendiriyordu. Ecevit'in açıklamalarını "büyük ölçüde yaşlı ve yenik bir milliyetçi siyasetçinin sayıklamaları" olarak değerlendiren Barkey, Yalman'ın açıklamalarını da "ciddiye alınmayan saptamalar" kategorisine hapsediyordu. Barkey'in böyle düşünmesini yadırgamıyoruz çünkü ABD'nin Erdoğan'ın Kürt sorunu merkezli beyanlarına fazlasıyla sevindiğini ve bu yöndeki girişimleri desteklediğini biliyoruz. Yalman'ın görüşlerinin bugün itibariyle fazlasıyla gerçekleştiğini görmekteyiz. Barzani, fiili Kürdistan'ın başkanı, Talabani ise Irak'ın yeni cumhurbaşkanı. Yani manevra alanları genişlemekle kalmamış, her ikisine de birer ülke tahsis edilmiş. Bölücübaşı Öcalan'ın ise sadece dağdaki misyonu İmralı'ya taşınmış, yani basit bir tebdil-i mekan hadisesi! Eskiden dağlardan, Suriye'deki villasından verdiği talimatları, şimdi İmralı'daki karargahından veriyor. Şunu da belirtelim ki, belki de ABD, Öcalan'ı teslim ederken, 6 yıl sonra Türkiye'deki idarecilerin basiretsizliğinden kaynaklanan yeni bir "Öcalan merkezli hareket alanının" açılacağını tahmin etmiyordu. 35 bin kişinin katilinin en iyi ihtimalle birkaç yıl gecikmeli idam edileceğini düşünen ABD, ortaya çıkan bu yeni durum karşısında, Türkiye'ye yeni bir yumuşak karın eklemiştir. İmralı bu aşamadan sonra Türkiye'nin yeni karın ağrısıdır. Bırakın Öcalan'ı idam etmeyi, onu F tipi hücrelere aktarmak bile bu aşamadan sonra mümkün değildir. Kendi iktidarı döneminde teslim aldığı teröristbaşının, neden teslim edildiğinin hikmetini kavrayamayan ve bunu ancak altı yıl sonra açıklayabilen Ecevit, milliyetçi söylemlerle iktidara gelip Öcalan'ın boynundaki ilmeği çözen Bahçeli ve son kertede bölücübaşının serbest bırakılması yolunda önemli adımlar atıp, Türkiye'ye Kürt sorununu hediye eden Başbakan Erdoğan? Bu üçlünün bu vebalin altından kalkması oldukça zor?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012