Büyük Millet Meclisi’nin teşekkürlerini bildirmesi üzerine yaptığı konuşma
Muhterem Milletvekilleri arkadaşlarımın hakkımda izhar buyurdukları teveccüh ve itimattan dolayı bütün samimiyetimle arz-ı teşekkür ederim
25.05.2025 00:01:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





24 Nisan 1336 (24 Nisan 1920)
Muhterem Milletvekilleri arkadaşlarımın hakkımda izhar buyurdukları teveccüh ve itimattan dolayı bütün samimiyetimle arz-ı teşekkür ederim.
Benim için dünyada en büyük mükâfat, milletin en ufak bir takdir ve iltifatıdır. Meclis-i Âlinizi teşkil eden azayı kiram bütün milletin mümessili olmak itibarıyla teveccühatını umum milletin teveccühatı gibi telakki ederim.
Binaenaleyh bu dakikada hissettiğim saadetin, azametini tarif edemem. Yalnız hayatımda en zevkli bir an yaşadığımı arz etmekle kesb-i mübahat eylerim. Teşekküratımı ikmal etmek için şunu ilave etmeliyim ki ben diğer millettaşlarımdan fazla bu vatana ve millete medyun olduğum vazifeden daha fazla bir şey yapmış değilim.
Eğer mütezahir bir muhassala varsa bunu yine milletin bana müteveccih olan enzar-ı itimadına medyunum ve millet esas olduktan sonra her ferdinin azami muhassalasından istifade edilmek pek tabiidir. Tekrar teşekkür ederim efendim.
HEYET-İ TEMSİLİYE'NİN YETKİ VE SORUMLULUKLARININ BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NE DEVREDİLMESİ HAKKINDA YAPTIĞI KONUŞMA
24 Nisan 1336 (24 Nisan 1920)
Efendiler! Bütün maddi, manevi mesuliyeti Heyet-i Temsiliye namı altında bulunan heyet üzerine almış ve 16 Mart 1336 tarihinden bu dakikaya kadar bütün acı safhalara, manzaralara karşı ifayı vazifeyi fevkalade bir vazife bilmiştir, bu mesuliyet çok ağırdır.
O heyeti artık bu ağır yükün altında bırakmayınız, bu dakikadan itibaren teklif ediyorum, derhâl mukadderat-ı memleketi deruhte buyurunuz.
Bundan içtinap etmeğe lüzum yoktur. Bu vazife o kadar mühim, içinde bulunduğumuz zaman o kadar tarihîdir ki bu koca mesuliyeti içinizde üç, beş kişiye tahmil etmekle iktifa edemeyiz.
Bütün bu Meclis bütün manasıyla mesul olmak lazım gelir. Millet bizi ancak bunun için gönderdi, bizi buraya beş kişinin eline milleti terk edelim diye göndermemiştir.
Binaenaleyh maruzatım anlaşılmamış ise bir daha ve bir daha okunsun, müspet veya menfi bir karara raptedilsin. Bir celse-i hafiyenin akdiyle ahval-i dâhiliye hakkında maruzatta bulunacağım.
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANI SEÇİLDİKTEN SONRA YAPTIĞI KONUŞMA
24 Nisan 1336 (24 Nisan 1920)
Muhterem Efendiler!
Milletin mukadderat-ı umumiyesine fiilen ve tamamen vaz-ı yed edecek makam-ı hilafet ve saltanatın duçar olduğu esaretten tahlis ve memleketin tamamiyet ve selameti uğrunda her fedakârlığı büyük bir azim ile iktihama karar vermiş olan Meclis-i Âlinizin riyasetine intihap edilmek suretiyle hakkımda ibzal buyurulan itimat ve teveccühün müteşekkiri ve minnettarıyım.
Hayatımın bütün safahatında olduğu gibi, son zamanların buhranları ve felaketleri arasında da bir dakika geçmemiştir ki her türlü huzur ve istirahatimi, her nevi şahsi duygularımı milletin selametine ve saadeti namına feda etmekten zevkıyâb olmayayım.
Gerek hayat-ı askeriye ve gerek hayat-ı siyasiyemin bütün edvar ve safahatını işgal eden mücadelâtımda daima düstur-ı hareketim irade-i milliyeye istinat ederek milletin ve vatanın muhtaç olduğu gayelere yürümek olmuştur.
Bugün heyet-i muhteremenizin ârâ-yı umumiyesinde tecelli etmiş olan itimad-ı millîyi liyakatimin çok fevkinde görmekle beraber şahsım için bir gaye olarak değil, müştereken giriştiğimiz mücahede-i mukaddesenin matuf olduğu gayeleri istihsal için milletin bahşettiği bir istinadgâh olarak telakki ediyorum.
Bu İttihad-ı Millî'nin bana tahmil ettiği mesuliyet, biliyorum ve hepiniz de bilirsiniz ki, pek ağırdır. İçinde yaşadığımız nadirü'l-emsal dakikaların vahametine rağmen bu ağır mesuliyet-i milliyenin altında ancak heyet-i muhteremenizin muavenet ve müzaheretinin daima ve daima hak yolundaki mücahedata rağmen, avn-i inayet-i Sübhaniye'den ümitvar olarak çalışacağım.
İnşallah Padişah-ı âlempenah efendimiz hazretlerinin sıhhat ve afiyetle ve her türlü kuyudat-ı ecnebiyeden azade olarak taht-ı hümayûnlarında daim kalmasını eltaf-ı İlâhiye'den tazarru eylerim." (Atatürk söylem ve demeçler eserinden)
Muhterem Milletvekilleri arkadaşlarımın hakkımda izhar buyurdukları teveccüh ve itimattan dolayı bütün samimiyetimle arz-ı teşekkür ederim.
Benim için dünyada en büyük mükâfat, milletin en ufak bir takdir ve iltifatıdır. Meclis-i Âlinizi teşkil eden azayı kiram bütün milletin mümessili olmak itibarıyla teveccühatını umum milletin teveccühatı gibi telakki ederim.
Binaenaleyh bu dakikada hissettiğim saadetin, azametini tarif edemem. Yalnız hayatımda en zevkli bir an yaşadığımı arz etmekle kesb-i mübahat eylerim. Teşekküratımı ikmal etmek için şunu ilave etmeliyim ki ben diğer millettaşlarımdan fazla bu vatana ve millete medyun olduğum vazifeden daha fazla bir şey yapmış değilim.
Eğer mütezahir bir muhassala varsa bunu yine milletin bana müteveccih olan enzar-ı itimadına medyunum ve millet esas olduktan sonra her ferdinin azami muhassalasından istifade edilmek pek tabiidir. Tekrar teşekkür ederim efendim.
HEYET-İ TEMSİLİYE'NİN YETKİ VE SORUMLULUKLARININ BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NE DEVREDİLMESİ HAKKINDA YAPTIĞI KONUŞMA
24 Nisan 1336 (24 Nisan 1920)
Efendiler! Bütün maddi, manevi mesuliyeti Heyet-i Temsiliye namı altında bulunan heyet üzerine almış ve 16 Mart 1336 tarihinden bu dakikaya kadar bütün acı safhalara, manzaralara karşı ifayı vazifeyi fevkalade bir vazife bilmiştir, bu mesuliyet çok ağırdır.
O heyeti artık bu ağır yükün altında bırakmayınız, bu dakikadan itibaren teklif ediyorum, derhâl mukadderat-ı memleketi deruhte buyurunuz.
Bundan içtinap etmeğe lüzum yoktur. Bu vazife o kadar mühim, içinde bulunduğumuz zaman o kadar tarihîdir ki bu koca mesuliyeti içinizde üç, beş kişiye tahmil etmekle iktifa edemeyiz.
Bütün bu Meclis bütün manasıyla mesul olmak lazım gelir. Millet bizi ancak bunun için gönderdi, bizi buraya beş kişinin eline milleti terk edelim diye göndermemiştir.
Binaenaleyh maruzatım anlaşılmamış ise bir daha ve bir daha okunsun, müspet veya menfi bir karara raptedilsin. Bir celse-i hafiyenin akdiyle ahval-i dâhiliye hakkında maruzatta bulunacağım.
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANI SEÇİLDİKTEN SONRA YAPTIĞI KONUŞMA
24 Nisan 1336 (24 Nisan 1920)
Muhterem Efendiler!
Milletin mukadderat-ı umumiyesine fiilen ve tamamen vaz-ı yed edecek makam-ı hilafet ve saltanatın duçar olduğu esaretten tahlis ve memleketin tamamiyet ve selameti uğrunda her fedakârlığı büyük bir azim ile iktihama karar vermiş olan Meclis-i Âlinizin riyasetine intihap edilmek suretiyle hakkımda ibzal buyurulan itimat ve teveccühün müteşekkiri ve minnettarıyım.
Hayatımın bütün safahatında olduğu gibi, son zamanların buhranları ve felaketleri arasında da bir dakika geçmemiştir ki her türlü huzur ve istirahatimi, her nevi şahsi duygularımı milletin selametine ve saadeti namına feda etmekten zevkıyâb olmayayım.
Gerek hayat-ı askeriye ve gerek hayat-ı siyasiyemin bütün edvar ve safahatını işgal eden mücadelâtımda daima düstur-ı hareketim irade-i milliyeye istinat ederek milletin ve vatanın muhtaç olduğu gayelere yürümek olmuştur.
Bugün heyet-i muhteremenizin ârâ-yı umumiyesinde tecelli etmiş olan itimad-ı millîyi liyakatimin çok fevkinde görmekle beraber şahsım için bir gaye olarak değil, müştereken giriştiğimiz mücahede-i mukaddesenin matuf olduğu gayeleri istihsal için milletin bahşettiği bir istinadgâh olarak telakki ediyorum.
Bu İttihad-ı Millî'nin bana tahmil ettiği mesuliyet, biliyorum ve hepiniz de bilirsiniz ki, pek ağırdır. İçinde yaşadığımız nadirü'l-emsal dakikaların vahametine rağmen bu ağır mesuliyet-i milliyenin altında ancak heyet-i muhteremenizin muavenet ve müzaheretinin daima ve daima hak yolundaki mücahedata rağmen, avn-i inayet-i Sübhaniye'den ümitvar olarak çalışacağım.
İnşallah Padişah-ı âlempenah efendimiz hazretlerinin sıhhat ve afiyetle ve her türlü kuyudat-ı ecnebiyeden azade olarak taht-ı hümayûnlarında daim kalmasını eltaf-ı İlâhiye'den tazarru eylerim." (Atatürk söylem ve demeçler eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.