Türkiye ve Ermenistan arasındaki protokoller bugün imzalanacak.İmza arefesinde ABD Dışişleri'nden gelen açıklama esasen bu protokollerin ne anlama geldiğinin sinyallerini veriyor.Obama'nın TBMM'de tavizleri birbiri ardına sayıp dökmesiyle hızlanan "Ermenistan'a taviz süreci" bugün atılacak karşılıklı imzalarla ciddi bir noktaya gelecek.ABD'nin bu sürecin içinde ne kadar ve nasıl olduğunu yine ABD'li yetkililerin şu ifadeleri net bir şekilde ortaya koyuyor.ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Avrupa işlerinden sorumlu üst düzey yetkilisi Philip Gordon, ABD'nin bu sürecin içinde olduğunu, ABD Dışişleri Bakanı Clinton'ın da süreci ilerletmek için taraflarla sıkı ilişki kurduğunu ifade etti.ABD basınına göre, diğer bir Dışişleri yetkilisi de, ABD'nin bu sürece uzun zamandır destek verdiğine ve Clinton'ın da Zürih'e giderek bu desteğin altını çizeceğine işaret etti ve "Tarafları ileri gitmeye teşvik ettik ve onlarla sürekli temas halinde olduk" diye konuştu. İlişkilerin normale döndürülmesi sürecinin, ancak protokoller iki ülkenin parlamentolarınca onaylanınca tamamlanacağını ifade eden yetkili, "(Protokol imzası) bir adım. Hiç kimse bunun ilişkilerin normalleştirilmesinde son aşama olduğunu söylemiyor. Daha yapılacak iş var" ifadesini kullandı.Yani ABD'li yetkililerin bizzat ifadeleriyle, Obama'nın talimatlarıyla asırlardır işleyen süreç hızlandı, o gün bugündür ABD bizzat işin içerisinde ve bence her şeyden önemlisi Türkiye'nin attığı bu taviz imzası son olmayacak, daha büyüklerine kapı açacak, zemin hazırlayacak.Örneğin geçtiğimiz günlerde AB Parlamentosu çatısı altında yapılan panelde Türkiye soykırımı tanımadan bu protokollerin hiçbir anlam ifade etmeyeceği açık açık AB'li yetkililerce söylenmişti.Süreç ABD için çok önemli ki, işi şansa bırakmamak için en üst düzeyde takip ediyor. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, protokollerin imzalanması sırasında bizzat bulunacak. ABD, ne olur ne olmaz düşüncesiyle, yüzünde gülücüklerle ama aba altında sopa göstererek bu protokollerin imzalanmasını bizzat gözleriyle şahit olmak istiyor.Peki, bu imzadan sonra nasıl bir süreç işleyecek?Türkiye önkoşulsuz olarak sınırlarını Ermenistan'a açmış olacak. Böylece daha önce önkoşul olarak ortaya koyduğu Karabağ sorununda Azerbaycan'ı yalnız bırakmış olacak.Bu durum Ermenistan'ı bize asla dost yapmayacak, ama Kafkaslarda önemli bir müttefikimizi kaybetmiş olacağız.Ermenilerin doğu bölgelerimiz hakkındaki emelleri bitmedi. Kapıların sonuna kadar açılması AB ve ABD'nin destekleriyle hareket eden Ermenilerin bu emeline de büyük hizmet edecek.Protokollerde Ermeni soykırımı iddiaları tamamen rafa kaldırılmıyor. Bilakis kurulacak bir tarih komisyonu vesilesiyle masaya yatırılması planlanıyor.Bize hiçbir getirisi olmayan bu protokollere bile AB ve ABD baskısıyla imza atmak zorunda kalan sayın iktidarın tarih komisyonu sürecini Türkiye lehine işletmesi asla düşünülemez.Dolasıyla kendi ipimizi kendi boynumuza geçirmiş olacağız.Bu iş maalesef soykırımın kabulüne kadar varır. Ardından tazminat ve toprak talebi.Bu arada önemli bir konunun altını da çizmek lazım.Bu Ermenistan açılımını tek başına düşünmeyin. Kürt açılımı adı altında yürütülen PKK'ya ve Ermenilere taviz sürecini ve Barzani'yle masaya oturmayı da buna dahil ettiğimizde Kürdistan'ın Türkiye ayağının yavaş yavaş oluşturulduğunu görüyoruz.Tabii Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Kılıf Kürdistan, asıl hedef Büyük Ermenistan" uyarısını da asla unutmayın.Bir taraftan siyasi açılım, bir taraftan terör, bir taraftan terör destekçileriyle kurulan ilişki, bir taraftan Kürt açılımı, bir taraftan imzalanan protokoller, en önemlisi de AB ve ABD'nin baskıları...Türkiye mevcut zayıf ve taşeron siyasetiyle bütün bunlarla nasıl mücadele edecek merak konusu... Akan selin istikametinde şelaleye doğru gittiği kesin.Bu süreci tersine çevirmek de mümkün. O da milletimizin kararı...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025