Çağ değiştiren Kutlu İnsana?

Düşünüyorum da, bir Müslüman Türk olarak mutlu olmamız için ne çok sebep var; bütün sıkıntılara, aldatılmışlıklara, satılmışlıklara, arkadan vurulmuşluklara, kötülüklere, seviyesizliklere, ahlaksızlıklara? rağmen. Evet, bütün bunlara rağmen mutlu olmamız için, sevinmemiz için, ümitvar olmamız için ne çok sebebimiz var.Bir kere ümidin kaynağı, sevginin kaynağı, hayatın kaynağı, yerin-göğün, bütün kainatın ve bizim sahibimiz olan Rabbimiz var. O'na (cc) katışıksız, lekesiz, şüphesiz bir imanımız var. O'nun rahmeti var, bereketi var, affı var, tecellisi var? Ve her şey O'nunla var, O ki var, biz varız; ve bizim O'na imanımız, muhabbetimiz, sevdamız, aşkımız var?Bizim, inandığımız, baş tacı yaptığımız, rehber edindiğimiz bir Kitabımız var. O Kitap ki, Vallahi O Allah'ın kitabıdır, O'nda zerre şüphe yoktur. O Kur'an-ı Azimüşşandır. Bir harfi değişmemiş ve asla değiştirilemeyecektir. O'nun bir harfine canlar kurbandır. O ki var, yolumuz aydınlıktır; ve bizim O'na sonsuz bir imanımız vardır?Ve Kainatın Efendisi, biricik Peygamberimiz var. O ki, Alemlerin Rabbi O'nun için 'Sevgilim' dedi, 'Sen olmasaydın Habibim, Ben bu alemi yaratmazdım' dedi. İlk önce O'nun ruhunu yarattı, kainatı ise O'nun ruhundan; yani herkes O'na bir can borçlu. İşte bu yüzden herkes O'na sevdalı; peygamberler, melekler, veliler, yer ehli, gök ehli? Gözler O'nu görmek için gözyaşı döktü, eller O'na dokunmak için bekledi, kulaklar O'nun latif sesini duymak için dikkat kesildi, gönüller O'nu hissetmek için titredi. O ki var, ümidimiz var; ve bizim O'na aşkımız var, sevdamız var, imanımız var?Evet, bugün yaşadığımız ve bizi ümitsizliğe sürükleyecek her şeye rağmen, zikrettiklerimiz tabii ki ümitvar olmamız için yeterlidir. Ama zenginliğe bakın ki, biz Müslüman Türkler yukarıda zikrettiklerimizden beslendik besleneli ümit kapılarını o kadar çoğaltmışız ki, say say bitmez.Bizim, kanımızı toprağına kattığımız mübarek bir vatanımız var. O vatan ki; onu sevmek Vallahi ibadettir. Bu, Yüce Peygamberin haberidir. O vatan ki, dağı, taşı, denizi, nehri, deresi, ağacı, çiçeği, kurdu-kuşu bir başkadır. Şehri bir başkadır, köyü bir başkadır. Hele insanı bambaşkadır. Çilekeştir, ezilmiştir, üzülmüştür ama asla onursuz olmamıştır, alçalmamıştır; düşmüştür ama o bitmez onuruyla dimdik doğrulmuş, çelik gibi bileğiyle yedi düvele kafa tutmuştur. O gazanferdir, cihangirdir, muzafferdir; o Türk oğlu Türktür; O'nu Allah sevmiştir, Peygamber sevmiştir? O vatan ki var, gücümüz var, o millet ki var, ümidimiz var; ve bizim bu vatana, bu millete bitmez bir sevdamız var?Bizim, rengini şehitlerin kanından alan, Hilal'i Allah, Yıldız'ı Peygamber diyen şanlı bir bayrağımız var. O bayarak ki; aşktır, fedakarlıktır, onurdur, cesarettir, inançtır, tarihtir, gelecektir? O ki var, hedefimiz vardır; ve bizim O'na bitmeyecek bir sevdamız, uğruna verilecek canımız vardır?Bizim, yeryüzünde eşi benzeri olmayan askerimiz vardır. O asker ki; Vallahi Allah'ın askeridir; bugüne kadar yaptıkları ve tarihe yazdıkları bunun ispatıdır. Ve onun ocağı Peygamberin ocağıdır; o yüzden onun adı Mehmetçiktir. Meydanlarda yenildiği hiç görülmemiştir. Silaha ihtiyacı yoktur; onun sarsılmaz imanı en büyük silahıdır. Bir Mehmetçiğin bakışı, binlerce düşmanın yanışıdır çünkü o adalet için savaşandır, o merhametin neferidir, o öldüren değil hayatta tutandır, aman dileyene dokunmaz, çocuğa, kadına, yaşlıya ilişmez, gerekirse tutar kaldırır, yaraları sarar. O asker ki var, korkumuz yok cesaretimiz vardır; ve bizim bu ocağa feda edecek evlatlarımız vardır?Bizim, "Bir Türk dünyaya bedeldir" sözünü söyleten erenlerimiz, komutanlarımız, liderlerimiz vardır. Allah aşığı Mevlanalar, Yunuslar, Hacı Bayramlar bu milletin erenleridir ve bu vatan toprağının her bir karışında izleri vardır. Onlar hamurkârdır; insan ustasıdırlar ve arkalarından padişahları yürütmüşler, önlerinde diz çöktürmüşlerdir. Bizim, erenlerin dergahında aşkı okuyan, cenk meydanlarında şecaati yazan, çağ açıp çağ kapayan, kıtalara hükmeden liderlerimiz vardır; onların adı bazen Osman, bazen Fatih, bazen Yavuz'dur. İsimleri çoktur ama beslendikleri, aynı ruhtur. O ruh hiç ölmez, gün gelir ümitlerin azaldığı, takatlerin kesildiği günlerde Mustafa Kemal olur; düştüğü yerden kalkar, Çanakkale olur, Sakarya olur, Dumlupınar olur ve dipdiri bir cumhuriyet olur. O ruh ki var, bizim daha yapacaklarımız vardır?Evet, bizim, yüce Türk milletinin daha yapacakları vardır. Çünkü bütün sıkıntılara, aldatılmışlıklara, satılmışlıklara, arkadan vurulmuşluklara, kötülüklere, seviyesizliklere, ahlaksızlıklara? rağmen 'o ruh' tekrar sahibini bulmuştur. Ezeli düşmanlarımızın, 'Artık bittiler, ellerinde ne var ne yok aldık, sıra topraklarında' diye diş biledikleri, el ovuşturdukları, salya akıttıkları şu günlerde 'o ruh' sahibiyle buluşmuştur. O, ilmiyle bir alim, O, siyasetiyle bir deha, O, gönlüyle bir alperendir. O, ümitsizlikleri bitirip ümitleri yeşertmek için vardır, O, garipleri, düşkünleri, yetimleri korumak için vardır, O, Müslüman Türkün onurunu korumak için vardır, bu vatan için, bu bayrak için, bu millet için vardır. O, zamana mühür vurmak için vardır, yani çağı değiştirmek için vardır. Bunu anlamak için bugüne kadar söyledikleri ve yaptıkları yeterlidir. Ama, dünyayı sömürerek hükmetmek için iktisat tarihini yalan ve kanla yazanlara 'Milli Ekonomi Modeli'yle verdiği cevap zamanı nasıl mühürlediğinin ve çağı nasıl değiştirdiğinin en büyük göstergesidir.O ki çağ değiştiren adamdır, O ki Haydar Baş'tır, O ki vardır, bizim O'na inancımız, sevdamız vardır ve Türk milletinin yazacağı yepyeni bir tarih vardır?